İstanbul’da olası 7.4 büyüklüğündeki bir depremde en az 10 bin can kaybı bekleniyor
Yerleşim alanlarının zemin özellikleri ve fay hattının konumunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda deprem tehlikesi açısından İstanbul’un en riskli ilçeleri Avcılar, Küçükçekmece, Fatih, Eminönü, Bakırköy, Bayrampaşa, Adalar, Beyoğlu, Zeytinburnu ve Bahçelievler. 2002 yılında JICA ve İBB işbirliğinde 4 farklı senaryo depremi esas alınarak mahalle bazında gerçekleştirilen risk analizlerine göre 7.4 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da 50-60 bin bina ağır hasar alacak, 70-90 bin arası can kaybı yaşanacaktı. Anadolu Yakası Mikrobölgeleme Projesi kapsamında deprem hasar tahmin çalışması 2009 yılında güncellendi. Ağır hasarlı bina sayısı 13-34 bin, can kaybı da 10-30 bin olarak açıklandı.
Zeytinburnu, Fatih ve Küçükçekmece’de risk diğer ilçelere göre daha fazla ön plana çıktığı için bina ölçeğinde detaylı çalışma yapıldı. Bu çalışmanın sonuçlarına göre Zeytinburnu’nda 16 bin 30 binanın 2 bin 300’ü, Fatih’te 27 bin 884 binanın 2 bin 750’si, Küçükçekmece’de 53 bin 138 binanın 9 bini riskli. Bahçelievler’de 20 bin 424 binanın 15 bininin, Güngören’de 9 bin 538 binanın 7 bin 300’ü, Bayrampaşa’da 19 bin 973’ünün 6 bin 150’sinin riskli olduğu saptandı. Zeytinburnu Sümer Mahallesi’nde gerçekleştirilen pilot projede deprem odaklı kentsel dönüşümün ilk adımı da 2009 yılında atılabildi.
Deprem vergisi
Son günlerde çok tartışılan deprem vergileri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin her yıl derlediği “Bilgi Kartları” çalışmasında da yer aldı. Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre 2009 yılı sonu itibarıyla deprem vergilerinden toplam 30 milyon 119 bin lira toplandığı kaydedildi. Toplanan vergiler için bir fon oluşturulmadığı genel bütçeye aktarıldığı belirtildi. Ek gelir ve kurumlar vergisi, ek emlak vergisi ile ek motorlu taşıtlar vergisinin bir defaya mahsus alındığı, özel iletişim ve özel işlem vergilerinin ise alınmaya devam ettiği aktarıldı.
İstanbul’da kamulaştırma adımı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentsel dönüşüm veya verilen imar artışlarının karşılığı somut olarak alınamazsa Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı gibi ilgili bakanlıkla birlikte kamulaştırma adımları atacaklarını ifade etti.
Topbaş, İstanbul’da 1998 öncesi yapılan yapıların tamamının gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek “Her şey planlarına uygun yapılmış olsa bile yeniden gözden geçirilmeli. Yine söylüyorum, çimentonun bağlayıcılık ömrü ne kadar, nasıl kullanıldı, tekniğine uygun yapıldı mı? İstanbul’un deprem riski, kentin yenilenmesi için bir fırsata çevrilebilir” diye konuştu. Topbaş, vatandaşa, kendi bütçesinden bir şey harcamadan binasını yenilemesinin önünü açtıklarını, ancak bunun “Daha fazla nasıl mal edinirim?” telaşına yol açtığını söyledi.
Gelecek meclis toplantısında, belli bölgelere zaman kısıtlaması getireceklerini belirten Topbaş, “Şu kadar zamanda yaptınız yaptınız, yapmadınız biz giriyoruz diyeceğiz. Depremin, kimi, nasıl, ne zamanda yakalayacağını bilmiyoruz. Şehirlerin geleceği radikal adımlara bağlı. İnanıyorum ki tüm siyasi partiler de kendilerine düşeni yapacaktır” diye konuştu. Topbaş, Türkiye Belediyeler Birliği olarak bundan sonra olacak afetlerde tüm belediyelerdeki araç gereçleri ve güçleri kayıt altında tutacaklarını ifade ederek böylelikle kargaşa yaşanmayacağını kaydetti.