Ferhan İstanbullu, Milliyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde “NEREDE YAŞIYORSAN SEN O’SUN!” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Artık insanı tanımlayan ne yediği değil nerede yaşadığıymış!
Artık insanı tanımlayan ne yediği değil nerede yaşadığıymış! Bu yeni bakış üzerinden eloğlu çoktan işe girişmiş. Anlatacağım tarzda oteller inşa eder olmuş…
1970 yılında Air France Havayolları’nın kurduğu, 2005 yılında da Starwood otel zinciri yönetimine geçen, dünyada 98 adet bulunan Le Meridien Otelleri’nin konuklarına farklı bir anlayışla servis vermesinin hikayesidir, anlatacağım… Bize geliştirdikleri yeni anlayışı aktaran Eva Ziegler’ın otelcilik literatürü için yeni, pek havalı bir titri var: Küresel marka direktörü…
Bir sınıf uyanıyor!…
Dünyada ‘nerede yaşıyor, vakit geçiriyorsan sen o’sun’ döneminin başladığını bizim gibi bunu yaşar ama bilmez kullara bildiriyor Ziegler… Ufkumuzu açarken arkasına aldığı, sağlam bir kaynak da var. Amerikalı şehircilik uzmanı profesör Richard Florida, bu konuda bir bestseller kitap sahibi. Kitabın adı ‘Yaratıcı Sınıfın Yükselişi’…
Kimdir yaratıcı sınıf? 21’inci yüzyılın modern, meraklı, yeniliklere açık insanları… Pek muhtemeldir ki “Yaratıcı sınıf da ne?” deyip bu satırları okuyan sizler…! Kendini yeniden keşfetmeye açık bu insanların artık günümüzün rol modelleri olduğu anlatılıyor. Richard Florida, sadece ABD’de ekmeğini yaratıcı işlerden kazananların sayısının 40 milyonu bulduğunu söylüyor. Ayrıca yükselen süper güçler Hindistan’la Çin’de de iş hayatının içinde bu yaratıcı sınıf üyelerinin varlığı giderek artıyor, deniyor.
Yaratıcı sınıf nerede buluşur?
Tabii ki beş duyularını beslemelerini sağlayacak, kendilerine bir başka bakış imkanı yaratacak mekanlarda… Le Meridien işte tam da buna soyunuyor ve ayırt edici niteliklerini çağdaş sanat üzerinden kurgulamaya karar veriyor. Niyetlerinin ciddiliği, dünya çapında bir küratörü; Jerome Sans’ı tam zamanlı kültürel danışmanları olarak atamalarından belli. Paris’teki meşhur Palais de Tokyo Çağdaş Sanat Enstitüsü’nü kuran, halen Pekin’in Ullens Çağdaş Sanat Merkezi’nin de direktörü olan Jerome Sans, küratörlük-danışmanlık sıfatlarının yanında ‘sanat provakatörü’ olarak da anılan bir isim.
Le Meridien için de bir otel zinciri için fazlasıyla sanatsal bulacağımız bir topluluk oluştumakla meşgul. LM100 Yaratıcı Topluluğu adlı grubun çoğu çağdaş sanatçılardan, kalanı sommelier’sinden kahve baristasına, şefine, müzisyenine, parfüm tasarımcısına, yaratıcı insanlardan oluşuyor. Jerome Sans’ın beş yıl önce başlayıp devam eden ‘yetenek keşfinin’ sonucu; bu otellerde anahtarlar da, asansörde dinlediğiniz müzik de, girer girmez burnunuza gelen koku da lobilerde iş olsun diye durmasına alıştığımız ekranlarda oynayan görüntüler de bir sanatçının elinden çıkma.
2012’de İstanbul’da
Le Meridien İstanbul, 2012 yılında Etiler’de açılıyor. Mimar Emre Arolat ve Sinan Kafadar’ın ortak çalışması olan otel için Ziegler “Amiral gemimiz olacak”diyor. Jerome Sans yıllardır takip ettiği Türk çağdaş sanatçılar arasından Le Meridien için Galerist’te halen sergilerini izleyebileceğiniz Mentalklinik’le anlaşmış. Mentalklinik iki sanatçının işbirliği; Yasemin Baydar ve Birol Demir. Öğrendik ki insanlar lobide geçirdikleri 10 dakikanın sonunda oteli beğenip beğenmediklerinin kararını veriyormuş. Bu nedenle her otel için farklı olmak üzere, giriş için de özel bir çalışma yapmaya önem veriyorlar. Le Meridien İstanbul’un girişinde, yine bir Türk sanatçıyla çalışacaklar.
Galleria Illy’ye bir fincan da bizden!
Gerek Jerome Sans’ın gerekse Eva Ziegler’in üzerinde durduğu bir konu, birlikten güç doğduğu… Galleria Illy’nin geçici sergi mekanına yaptığımız ziyaret, bu çerçeveden bakınca anlam kazanıyor. Illy ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Daria Illy’nin anlattığına göre kahve yaratıcı insanların masasından eksik olmayan tek içecek! Le Meridienciler markasının tanıtımında ürünü kadar kültürünü de yansıtmaya oynayan Illy’yi kültürel ortak olarak yanlarına almışlar. Galleria Illy’de yapılan geçici sergilerde ünlü yaratıcı insanlarla söyleşiler gerçekleştiriliyor. Taze kahve kokulu bu mekanlarda ayrıca dünyaca ünlü sanatçıların tasarladığı geleneksel Illy fincanlarına da çok özel sunumlarla yer veriliyor.
20 yıldır Illy için fincan tasarlayan isimler arasında Francis Ford Coppola, Pedro Almodovar, Jeff Koons, Anish Kapoor gibi çok önemli isimler var. Le Meridien İstanbul’un açılışı şerefine Mentalklinikçiler de bir fincan tasarlayıp bu geleneğin Türkiye’den ilk parçası olacaklarmış.
Milliyet/Ferhan İstanbullu
