İnşaat sektörünün yeni gözdesi prefabrik uygulamalarını, bu alanda Konya’nın ilk firmalarından olan Göksan Prefabrik’in patronu Haluk Öz anlattı. Haluk Öz, bu uygulamanın inşaatta maliyeti düşürüp pratik çözümler sunduğuna değindi.
Sektöre girişiniz nasıl oldu?
Babamın mesleği demircilik. 1960’lı yıllarda Kulu’nun Kozanlı Köyü’nde sıcak demir işine başlamış. Salih Usta lakabıyla bilinirdi. Kardeşlerimle birlikte biz de babamdan bu işi öğrendik. Babam vefat ettikten sonra da 1982 yılında Konya’ya gelip güneş enerjisi işine başladık. 25 yıla yakın bu alanda hizmet verdik. Doğal gazın yaygınlaşmasıyla güneş enerjisine rağbet azaldı. Zaten prefabriğe doğru hafiften yöneliyorduk. Sonra da güneş enerji sistemleri işini tamamen bırakarak bu sektöre girdik. Prefabrik ev, çelik konstrüksiyon ve konteynır yapıyoruz.
Prefabrik neden tercih ediliyor?
Konut fiyatlarının hızla yükselmesi başlıca bir etken. Başka ülkelerde yaygın olarak kullanılan yapı türleri artık bizim de gündemimizde. Prefabrik de bunlardan biri. Değişik isimlerle anılsalar da, hızlı üretilmeleri, müstakil olmaları, güvenli olmaları, fiyat avantajı sağlamaları gibi özellikleri mevcut. Prefabrik ev, çelik ev veya hazır ev olarak biliniyorlar. Birbirlerine benzer tarafları olduğu gibi farklılıkları da bulunuyor.
Bu yapıları birbirinden farklı kılan özellikler neler?
Çelik konstrüksiyon evler, çelik kolon ve kirişlere sahip. Taşıyıcı kısmı çelik olan bu evlerde duvar olarak beton, çelik gibi çeşitli malzemeler kullanılabilir. Çelik evler çoğunlukla yapıldıkları yerden taşınmazlar. Çelik evlerde kat sınırlaması yoktur, istenildiği kadar katlı yapılabilir, hatta dünyanın en yüksek binaları çelik konstrüksiyon olarak inşaa edilmişlerdir.
Prefabrik evlerde ise ayrı bir taşıyıcı malzeme yoktur. Taşıyıcı görevini duvarlar görmektedir. Duvarlar saç, plastik veya başka malzemelerden üretilebilir. Genellikle 1 veya 2 kat olarak inşa edilirler. Çok sayıda katlı olmaya müsait değildirler.Her iki yapı türü de betonarme binalara göre kat kat hızlı inşaa edilirler. Depremde daha dayanıklıdırlar. Her ikisi de betonarme binalara göre daha uygun fiyatlara sahiptirler.
Siz uygulamalarınızda hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?
Biz içli dışlı Betopan kullanıyoruz. Dışını komple çelikle besliyoruz. Farklı malzemeler kullanılabiliyor. Beton yapılardan yüzde 50 daha düşük maliyetli oluyor. Diğer yapılarda uygulanan her projeyi uygulamak mümkün.
Daha çok kimler tercih ediyor
Hobi evleri gibi düşünen vatandaşların yoğun talebi söz konusu. Bahçesine yaptırıp zaman buldukça vaktini orada değerlendiriyor. Bahçe evi gibi kullanıyor. Sürekli oturak için tercih edenler çelik kontrüksiyonu seçiyor. Bunlar 9 şiddetinde bir depreme dayanıklı. Sallanır ama yıkılmaz. İnsana tahribat vermez. Bir dairenin dolgusuna kullanılan malzeme 20 ton. Bunda o söz konusu değil. Kimi konteyner, kimi prefabrik istiyor. Prefabriğin maliyeti biraz daha yüksek.
Konyalı bu yapıya alıştı mı?
Almanya’da 27 katlı çelik konstrüksiyondan yapılan bir otelde kaldım. Gelişmiş ülkelerde yoğun tercih ediliyor. Fuarları takip ediyoruz. Geliştirmek için uğraşıyoruz. Almanya, Japonya gibi ülkeler bu alanda çok ilerlemişler biz daha yeni başlıyoruz. Gelişmiş ülkelerde 55 katlı binalar var. Bizde ise henüz çok yeni. Eğitim düzeyi yüksek olanların tercih ettiği bir sistem. Bilenler zaten diğer yapılara hiç yönelmeyip direk istediği modeli seçiyor ya da projesini hazırlatıyor. Zamanla herkesin tercih edeceği bir sistem. Tanımadığı için güven duymuyor. İstanbul, Ankara gibi illerde durum biraz daha farklı. Oralarda daha çok biliniyor. yoğun tercih ediliyor. Konya da alışacak. Ama bunun da işi bilen firmalar tarafından yapılması önemli. Büyük sektörlerin bu işin içine girmesi lazım. Kooperatif gibi büyük projelerle sistem daha iyi tanınır. Yazlık, kışlık küçük projelerle anlatmak zor.
Hedefiniz ne?
Arsa temin edip, villalardan oluşan bir proje hazırlığımız var. Bahçeli, müstakil ev. Şehirden uzak. Yer arıyoruz. Sanayi yatırımlarında da tercih ediliyor. Çok sayıda sanayi yatırımında tercih edildik. Bu alanda da büyük projelere imza atmak istiyoruz.
Siz de demircilik yapmışsınız. Hangi iş daha zor?
Kulu’da babamın yanında körükçülük yaptım. Eskiden elektrik yoktu. Motor gücü de yoktu Ocakta yapılan sıcak demirden kaynak yapardık. Alman kaynağı denilirdi. Demiri ısıtarak yapardık. Bu iş kolay. O işler çok zordu.
Sektörle ilgili hangi sorunları yaşıyorsunuz?
En büyük sorunumuz her sektörde olduğu gibi kalifiye eleman sıkıntısı. Bu sorunun çözümü için biz de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ayrıca talep arttıkça piyasada bu işi yapan da artıyor. Güneş enerjisi sektöründe olduğu gibi. Burada işçilik, kullanılan malzemenin kalitesi tercih sebebi oluyor.
Çiğdem Kurut / Pusula Haber
