Çin’den sonra ikinci sırada gelen Türk inşaat sektörü olurken, aynı zamanda 200 iş kolunu da hareketlendiriyor.
Türkiye’de ekonomik büyümenin ana eksenini inşaat sektörü oluşturuyor. Sektörün 2011 yılında. Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı da yüzde 30’a kadar ulaştı. Öte yandan sektör, kendisine bağlı 200’den fazla ait sektörün ürettiği mal ve hizmete de talep yaratıyor. Bu etki, sektörün ‘ekonominin lokomotifi’ vasfını da destekliyor.
Günümüzde 90 ülkede faaliyet gösteren inşaat sektörü Cumhuriyet’in yüzüncü yılında hedeflenen 500 milyar dolarlık hizmet ve ihraç gelirinin beşte birini tek başına gerçekleştirmeyi hedefliyor. Sektörün bundan sonraki performansında, uygulanan ekonomik politikalar, uluslararası kredi kuruluşlarının tutumu da etkili olacak.
Bu hedefe ulaşmak için ise her yıl en az 60 milyar dolarlık inşaat projesinin geliştirilmesi de zorunlu.
2014 OLİMPİYAT FIRSATI
2011’de yüzde 10 büyüyen inşaat sektörü, 1.9 milyon kişilik istihdam sayısı ile de rekor seviyeye ulaştı. Doğal olarak inşaat sektörünün alt kolları da hareketleniyor. Türk inşaat sektörü, sadece yurtiçinde değil yurtdışında da çok başarılı çal8ışmalara imza atıyor. Brezilya ve Venezuela gibi uzak lkelerden de iş teklifi alan Türk inşaat firmaları, başta komşu ülkeler olmak üzere, Kuzey Afrika ve Rusya’da çok başarılı çalışmalar yapıyor.
2014 Soçi Kış Olimpiyatları ve 2018’de Rusya’da yapılacak Futbol Dünya Şampiyonası inşaat sektörüne milyarlarca dolarlık yeni iş fırsatları sunuyor. 2018 Dünya Futbol Şampiyonası’nın yapılacağı 13 kentte ; yeni stadyum, oteller, turizm tesisleri inşa edilecek. ayrıca, Rusya ile Mersin Akkuyu’da inşa edilecek nükleer santral projesinde de 1 milyar dolarlık inşaat malzemesi kullanılması öngörülüyor.
ÇİN’DEN SONRA İKİNCİ SIRADA TÜRKİYE
Toplam 190.2 milyar dolarlık iş hacmiyle 90 ülkede 5 bin 977 proje ile faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmaları listesinde Türkiye 33 firmayla Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sektörün sadece dünyayı inşa etmediğini, 200’e yakın sektörü etkileyerek aynı zamanda büyümenin de motoru olduğuna dikkat çekiyor. İnşaat sektörü büyüdükçe işsizliğin de azaldığını kaydeden Çağlayan, “2002’de yılda en fazla aldığımız müteahhitlik işi tutarı toplam 2.4 milyar dolardı. 2010 yılında bu 20.5 milyar dolar oldu” diye konuşuyor.
Hindistan, Suudi Arabistan, Cezayir, dünyanın birçok ülkesinde ciddi manada yapılacak alt ve üst yapı yatırımlarının bulunduğunu hatırlatan Çağlayan,”Örneğin, Hindistan’ın alt yapısının 4’te 3’ü yapılmamış” diyor.
DURGUNLUK ENDİŞESİ
Türkiye’de inşaat sektörü 2001 krizinin ardından hızla küçülürken, 2007 yılından itibaren de durgunluk sürecine giriyor. 2009 yılında da küçülmeye devam eden sektör, 2010 yılında yüksek oranlı bir büyüme göstererek yüzde 18’e yakın bir büyüme performansı sergiliyor. 2011’de ise büyüme yüzde 10 olarak gerçekleşiyor. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) Raporu da sektörün büyüme hızını gösteriyor. Nitekim, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyrek döneminde yüzde 2.9 büyüme gösterdi. İnşaat sektörü ise yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0.4, gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri sektöründe büyüme ise yüzde 7.1 oldu.
