Eski TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın çevre ve şehircilik bakanı olmasının ardından, inşaat sektörünün hızını kesen bürokratik engeller hızlı bir şekilde kaldırılıyor
Doğal sit alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri gibi koruma statüsü bulunan alanların tespit, tescil, ilan ve planlaması artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tek elden yönetilecek.Yerli ve yabancı yatırımcıyı bürokrasiden kurtaracak adımlara bir yenisi eklendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı şirketlerin yatırım yapacakları alana ilişkin talep edilen belgeleri tek bir havuzda topladı. Doğal sit alanları başta olmak üzere sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri gibi koruma statüsü bulunan diğer alanlarının tespit, tescil, ilan ve planlaması tek bir elden yapılacak. Doğal sit alanlarının envanteri çıkarıldığı için yatırımcılar Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın kapısını çalma zahmetinden kurtuluyor. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü oluşturuldu.
Türkiye’deki koruma alanlarının tek bir elden idare edileceğini belirten Genel Müdür Ahmet Özyanık, yeni düzenleme ile hem yatırımların hem de şehirleşmenin önündeki engellerin kaldırılacağını söyledi. Türkiye genelinde 1.266 doğal sit alanı olduğunu dile getiren Özyanık, “Artık yeni dönemde bütün envanter verileri bizde olacak. Yatırımcılar tüm bilgileri tek bir elden alabilecek. Yatırım yapacağı alanın koruma bölgesinde olup olmadığını hemen öğrenebilecek. Eğer talep edilen arazi sit alanı ise de etkin bir şekilde korunması sağlanacak.” dedi.
Yeni yapıda küçük park gibi doğal sit alanlarının yönetiminin üniversite, il özel idaresi ve derneklere de verilmesi üzerinde duruluyor. Doğal sit alanlarını uluslararası standartlarda korumayı hedeflediklerini ifade eden Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Özyanık, yeni yapıda kurumlar arasındaki yetki tartışmasının da sona ereceğini ifade etti. Amaçlarının bürokratik eziyeti ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Özyanık, uygulamada bu alanların vatandaşa eziyet haline gelebildiğini söyledi. Özyanık, “Üçüncü derece doğal sit alanı olan bir köyde bu arazi vatandaşlara büyük sıkıntı çıkarabiliyor. Eğer köylü cenazesini defin etse bu alana yargılanabiliyor. Bu konuya ilişkin sorunları vatandaşın eziyet haline getirmeden çözmek lazım.” diye konuştu. Koruma Bölge Kurulları’ndan YÖK kontenjanı çıkarıldı. Her kurulun uzmanlardan oluşan bir komisyonu olacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, baraj inşaatlarını da denetleyecek. Kuruluşun görev alanı, “Tüm korunan alanların (milli parklar, tabiat parkları, doğal sit alanları ve benzeri alanların) tespit, tescil, ilanı ve planlaması ile bunlardan tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve özel çevre koruma bölgelerinin korunması ve yönetilmesi” olarak belirlendi.
Zaman/ERCAN BAYSAL