CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, konut sektöründe balon oluştuğu tehlikesine dikkat çekerek, inşaat sektörünün hızla yıkıma doğru gittiğini söyledi. Oran, TOKİ’nin ise devlet desteğiyle piyasada haksız rekabete yol açtığını ifade etti.
Oran, yaptığı yazılı açıklamada, inşaat sektörünün hızla yıkıma doğru gittiğini ileri sürdü. AK Parti’nin iktidarı boyunca ekonomiyi canlandırmak, krizleri aşmak amacıyla hem doğrudan devlet olanakları hem de dolaylı olarak desteklediği konut sektöründe balon oluşturduğunu belirten Oran, “Balon patladı, patlayacak” ifadesini kullandı.
Küresel krizin kronikleştiği süreçte, finansman-arz-talep zincirinin kopma noktasına geldiğini savunan Oran, şöyle devam etti:
“AKP’nin ekonomi yönetimiyle birlikte inşaat sektörü hızla yıkıma doğru sürükleniyor. İç talepteki hızlı daralma ile ekonomide sert frenin en fazla olumsuz etkilediği sektörlerin başında inşaat geliyor. Sektörde arz-talep-stok dengesizliği kaynaklı ciddi riskler oluştu, dengeler altüstü oldu. Gelecekteki talebe yönelik üretim yapan inşaat sektörü, istediği talebi yakalayamaması nedeniyle sıkıntıda. Gelecek beklentilerine göre yapılan yatırımların nakde dönüştürülememesi, izleyen günlerde sektörde daha fazla firmanın finansal sıkıntıya düşmesine yol açacak.”
Oluşan arz fazlası, buna karşılık talebin düşmesi ve ortaya çıkan diğer yapısal sorunlarla sektörde büyümenin durma noktasına geldiğini belirten Oran, geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 15.5, ikinci çeyreğinde yüzde 11.3 olan büyümenin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.7’ye ikinci çeyreğinde ise yüzde 0.4’e düştüğünü savundu.
TOKİ haksız rekabet yaratıyor
TOKİ’nin sosyal konutun yanı sıra lüks konutlarda yaptığını kaydeden Oran, TOKİ’nin, devlet desteğiyle piyasada haksız rekabete yol açtığını iddia etti. Oran, şöyle devam etti:
“Son on yılda devlet olanaklarıyla da desteklenen inşaat sektörü, ekonomide canlılığa ve yaşanan sanal büyüme sürecine önemli katkı sağladı. Özellikle hem özel sektör hem devlet eliyle milyarlarca liralık yatırımın yapıldığı toplu konut sektörü, ekonomideki canlılığı tetikleyen itici bir güç haline geldi. Kentsel dönüşüm projeleri, devlet eliyle gerçekleştirilen büyük konut projeleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) yürüttüğü projeler ve büyük altyapı yatırımları sürekli olarak inşaat sektörünü canlı tuttu, bu da genel ekonomiye yansıdı. İnşaat sektörüne yapılan doping, AKP tarafından krizleri aşmanın bir yöntemi olarak görüldü. Bankacılık sektörü de temin ettiği dış kaynakları hem büyük projeler için firmalara hem de konut kredisi olarak tüketiciye pompalayarak bu sürece büyük katkı verdi. Ekonomide geçici ve riskli bir canlılığı beraberinde getiren bu süreçte sektör gittikçe şişen bir balon görüntüsü aldı.”