Dün ajanslara düşen iki haber dikkatimi çekti. Bunlardan birincisi, İspanya hükümeti, ülkedeki inşaat sektörünün yaşadığı sıkıntıyı azaltmak için ilginç bir çare düşündü. Buna göre, satın alınmayan emlak sayısının artması üzerine yetkililer, 200 bin dolar ve üzerinde mülk alacak yabancılara daimi oturma hakkı verilmesi planlanıyor.
Ticaret Bakanlığı tarafından ilk kez sözü edilen tasarının önümüzdeki haftalarda kabul edilmesi bekleniyor. Yeni uygulama ile özellikle Rus ve Çinli alıcılar hedefleniyor. İspanya’da şu an, 700 binden fazla satılmayı bekleyen emlak bulunuyor.
İkinci haber ise Türkiye’de yabancı yatırımcıların aldıkları konutlarla ilgilidir. Ekonomi Bakanlığı’nın son verilerine göre, eylül ayında yabancıya gayrimenkul satışı, ülkeye giren net uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 42’sini oluşturmuş bulunuyor. 494 milyon dolarlık girişin 206 milyon doları gayrimenkul satışından. Son aya ait veri oldukça manidar. Ocak-eylül dönemindeki gayrimenkul satışı da geçen yıl 1 milyar 506 milyon iken bu yıl yüzde 22,5 artışla 1 milyar 845 milyon dolara çıkmış. Bu tutar, net uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 18,3’ü demek.
Hepimizin bildiği gibi AB ülkeleri içerisinde Yunanistan’dan sonra Portekiz, İspanya ve İtalya’da tehlike çanları çalıyor. Bu ülkelerin iflası her an bekleniyor. İspanya bu sarmaldan kurtulabilmek için konut piyasasını açmaya çalışıyor. Göçmenlerin kapı dışarı eden ülkeler, belli bir miktar paranın üzerinde konut alan göçmenlere kapılarını açıyorlar.
İkinci habere göre Türkiye’nin inşaat sektörü ile yakındı ilgili bulunuyor. Bu haberin açılımı eğer ülkenizi cazip hale getirebilirseniz, yapılan yabancı yatırımlar kadar ülkenize sıcak para girecek, demektir. Mütekabiliyet yasasına karşı çıkanlar, yabancılara konut satışına karşı çıkanlar, bu iki haber karşısındaki tutumları ne olacak bilmiyorum? Fakat şu bir gerçektir ki, bir ülkede inşaat sektörü durduğunda işler iyi gitmiyor demektir.
Bizi burada biraz daha yerel ilgilendiriyor. Ankara’da şu anda 400 bin civarında konut fazlası olduğu ifade ediliyor. Eğer bu konut fazlası hızla artmaya devam ederse, Ankara’da ciddi bir inşaat krizi bekleniyor demektir. Konut fiyatlarındaki artış, bürokrasideki acımasızlık maalesef inşaat sektöründe fiyatları tavan yaptırdı. Bunun sonucunda da insanlar eski evleri tercih eder hale geldiler. Oysa yeni binalar daha estetik şehirler demektir. Ülkeyi yönetenler, şehirleri idare edenler inşaat sektörünün önünü açmak ve yeni projeler geliştirmek zorundadırlar.
İnşaat yapımın aşamasından, tamamlanmasına kadar öyle büyük bir bürokrasi çarkı dönüyor ki, bu konuda yatırım yapan yap sat müteahhitlerimiz bir bir sektörden kaçmaya başladılar. Küçük ayrıntılara takılanlar, maalesef şehirlerin yenilenmesi, yapılanması önündeki en büyük engel olarak karşımızda duruyor.
Şehirleri, ülkeleri yönetenler gelecek planları yapmak zorundadırlar, günü kurtarma hesaplarından uzak durmalıdırlar. Gelecek ile ilgili hesaplar yapılacaksa, sanayi ve inşaat sektörlerinin önü bir an önce açılmalıdır. Yarın çok geç olmadan herkes şapkasını önüne koyarak düşünmek zorundadır. Yoksa yakın bir gelecekte, Ankara’da inşaat sektöründe büyük bir yıkım yaşanacaktır.
Bizden söylemesi.
Recep KÜTÜK
Anadolu İnşaatçılar Platformu Başkanı
