Türkiye Müteahhitler Birliği’nin “Büyük Durgunluktan Büyük Belirsizliğe Dünya – Türkiye – İnşaat Sektörü” başlığı ile yayınladığı Ekim ayı sektör analizine göre inşaat sektörü bu yılın ilk yarısından geçen yılın dönemine göre yüzde 1.5 büyüdü.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin “Büyük Durgunluktan Büyük Belirsizliğe Dünya – Türkiye – İnşaat Sektörü” başlıklı inşaat sektörü analizine göre, yılın ilk 6 aylık döneminde, özel sektör yatırımları yüzde 2.,5 büyürken, kamu yatırımları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.6 geriledi.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin “Büyük Durgunluktan Büyük Belirsizliğe Dünya – Türkiye – İnşaat Sektörü” raporu yayımlandı. Rapora göre, 2012’nin ikinci çeyreğinde inşaat sektöründe yüzde 0.4 oranında büyüme kaydedilirken, sektörün ilk 6 aylık dönemdeki büyümesi yıllık bazda yüzde 1.5 oldu. Ekonomideki yavaşlama, hem kamu hem de özel sektör yatırımlarındaki gerileme ile yakından ilişkili olan bu tablo sektörün ekonomideki gelişmelere erken tepki veren yapısal özelliği nedeniyle sürpriz olmadı. Geçen yılın aynı dönemlerine göre; bu yılın ilk çeyreğinde aynı kalan kamu yatırımları, ikinci çeyrekte yüzde 6.3 ve ilk 6 ay itibariyle de yüzde 3.6 geriledi. Özel sektör yatırımlarında da ilk çeyrekteki yüzde 3.1’lik artışın ardından ikinci çeyrekte büyüme yüzde 1.9 düzeyine gerilerken, ilk 6 ay itibariyle yüzde 2.5 oldu.
-YAPI RUHSATLARI-
Türkiye Müteahhitler Birliği sektör analizine göre yılın ikinci çeyreğinde Yapı Ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü yüzde 37 arttı. Buna karşılık Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümü ise yüzde 5.1 azaldı. 2012 yılının ilk 6 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre, belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısında yüzde 8.4, yüzölçümünde yüzde 37, değerinde yüzde 48.9, daire sayısında da yüzde 26.4 artış görüldü.
2012 yılının ilk 6 ayında Yapı Ruhsatına göre, yapıların yüzölçümü 72 milyon 176 bin 471 metrekare olurken, bunun 40 milyon 470 bin 620 metrekaresini konut, 18 milyon 759 bin 13 metrekaresini konut dışı ve 12 milyon 946 bin 838 metrekaresini de ortak kullanım alanı oluşturdu.
-SATILABİLİR DURUMDAKİ KONUT SAYISI İLE SATILAN KONUT SAYISI ARASINDAKİ UÇURUM BÜYÜYOR-
2012 yılının ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre, belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısında yüzde 9.1, yüzölçümünde yüzde 5.1, daire sayısında yüzde 4.8 düşüş yaşanırken, değerinde yüzde 2.5 artış görüldü. İlk 6 aylık dönemde Yapı Kullanma İzin Belgesine göre yapıların yüzölçümü 46 milyon 225 bin 485 metrekare olurken, bunun 28 milyon 306 bin 383 metrekaresi konut, 11 milyon 603 bin 223 metrekaresi konut dışı ve 6 milyon 315 bin 879 metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
Analizine göre, mevcut durumda konut sektörünün karşı karşıya bulunduğu sorunların başında arz-talep dengesizliği geliyor. Başka bir ifadeyle kullanıma hazır hale getirilen, satılabilir durumdaki konut sayısı ile satılan konut sayısı arasındaki uçurum büyüyor.
-KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ-
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Kentsel Dönüşüm Projesi’nin başlatıldığı hatırlatılan analizde, Türkiye’de bulunan yaklaşık 19 milyon konutun, 2000 yılından sonra yapılan 5 milyon konut haricindeki 14 milyonunun afet riski yönünden incelenmesi gerektiği vurgulandı. Deprem tasarımının yetersiz olduğu binaların, malzeme dayanımı yetersiz olan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar dâhil yapı stokunun yaklaşık yüzde 40’ının (6-7 milyon konut) yenilenmesi ya da güçlendirilmesi gerektiğinin tahmin edildiği ifade edilen Türkiye Müteahhitler Birliği’nin sektör analizde, projenin, Türk inşaat sektörü için gerek inşaat malzemeleri üretimi gerek mühendislik, teknik müşavirlik ve yapım işleri açısından büyük bir potansiyel taşıdığı kaydedildi.
Analizine göre inşaat sektörünün ve özellikle bina yapımı işlerinin girdilerinin çok büyük ölçüde yerel kaynaklardan sağlanabilmesinin cari açığın düşürülmesine olumlu katkı sağlayacağına vurgu yapılırken yaratılacak istihdam kapasitesinin de işsizlikle mücadelede önemli etkileri olacağı belirtildi. Mevcut durumda inşaat sektöründe kamu yatırımları ile özel sektör yatırımlarının gerilemesine ve konut talebinin belirgin biçimde hız kesmesine bağlı olarak ciddi bir durağanlık yaşandığı ifade edilen analizde, şu görüşlere yer verildi:
“Sektörün gelişmesini sürdürebilmesi için harekete geçirilmesi gereken dinamikler, kamu yatırımlarının artırılması, iç talebi ve özel sektör yatırımlarını canlandıracak önlemlerin alınması ve Kentsel Dönüşüm Projesinin sektördeki büyümeye ivme katacak etkilerinin süratle devreye sokulmasıdır. Bu çerçevede ele alındığında, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2012 yılı ödeneklerinin ciddi boyutlarda gerilemiş olması kaygı verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Son 3 yıllık dönemde 7.5 milyar TL’den 12,1 milyar TL’ye kadar yükselmiş olan karayolu ödenekleri yıl sonu için açıklanmış olan ek ödenekle birlikte 2012 için 6.6 milyar TL olarak belirlenmiş durumdadır.
Geçmiş yıllarda özellikle KGM ve DSİ gibi yatırımcı kuruluşların başlangıç ödenekleri yıl içerisinde başta özelleştirme gelirleri olmak üzere, çeşitli kaynaklardan yararlanılarak ciddi oranda artırılmıştı. Buna karşın 2012 yılı ödeneklerinde bu artırımın gerçekleşememesi önemli miktarda hakediş alacağının 2013 yılına devretmesi anlamına gelmektedir. Bu gelişme sektörde müteahhitlik firmalarının önlerini görebilmeleri, iş ve nakit akışı planlarını doğru yapabilmelerinde çok önemli bir belirsizliği de beraberinde getirmektedir.”
Eylül sonu itibariyle Türk firmaların yurtdışı müteahhitlik hizmetleri 96 ülkeye yayılırken, üstlenilen projelerin sayısı 6 bin 663’e ve bu projelerin toplam tutarı 226.8 milyar dolarına ulaştı. Yurt dışındaki projelerin Eylül ayı sonu itibarıyla, yüzde 43.2’si Bağımsız Devletler Topluluğu’nda, yüzde 27.2’si Orta Doğu’da, yüzde 19.2’si Afrika’da, yüzde 6.8’i Avrupa’da, yüzde 3.1’i Asya Pasifik Bölgesi’nde ve yüzde 0.5’i Amerika’da üstlenildi.
(ANKA)