Lokantasında yemekleri kendisi yapan Özdoğan: “Yemek yaparken kendimi mutlu hissediyorum. Yaklaşık 3 yıldır lokantamda yemekleri kendim yapıyordum. İnşaat mühendisliği mesleğimi de böylece bıraktım”
Samsun’da 30 yıl sürdürdüğü inşaat mühendisliği ve müteahhitlik işini bırakarak aşçılık yapmaya başlayan Enis Özdoğan, açtığı lokantada yöresel yemekleri meraklılarının beğenisine sunuyor.
Özdoğan (57), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği bölümünden 1980 yılında mezun olduğunu, 30 yılı aşkın süre mühendislik ve müteahhitlik yaptığını söyledi.
Yemek yapmanın ve sağlıklı beslenmenin her zaman ilgisini çektiğini, yemek yaparken kendisini mutlu hissettiğini dile getiren Özdoğan, “Öğrenci evinde yumurta, menemen, makarna gibi yemekler yapıyordum. 6 yıl kadar önce okuduğum bir kitaptan etkilendim ve evde kendi ekmeğimi yaptım. Daha sonra peynir, sucuk, pastırma ve sirkeyi evde yapmaya başladım. Şimdi marketten alınan birçok yiyeceği doğal ve katkısız haliyle evimde yapabiliyorum” dedi.
Sağlıklı yaşayabilmek için doğal beslenmenin önemine işaret eden Özdoğan, anneannelerinin, dedelerinin yaptığı yemekleri aynı malzemeleri kullanarak günümüzde kendisinin yaptığını belirtti.
Evde yemek pişirerek başladığı işin zamanla büyüdüğünü ve aşçılığa kadar geldiğini anlatan Özdoğan, İlkadım ilçesinde Uğur Mumcu Parkı’nda 3 yıl önce kendi lokantasını açtığını ifade etti.
Özdoğan, “Yemek yaparken kendimi mutlu hissediyorum. Yaklaşık 3 yıldır lokantamda yemekleri kendim yapıyordum. İnşaat mühendisliği mesleğimi de böylece bıraktım” diye konuştu.
– “Beni en çok çevre mühendisi olan eşim Gülümser eleştirdi”
Evli olduğunu ve iki çocuğu bulunduğunu dile getiren Özdoğan, “İlk günlerde mühendis meslektaşlarım başta olmak üzere çevremdeki insanlar beni dikkate almadı ancak yaptığım yemekleri deneyenler takdir etti. Beni en çok da çevre mühendisi olan eşim Gülümser eleştirdi” ifadesini kullandı.
Özdoğan, lokantasında tüm yemekleri kendisinin yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
“Unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizden de yapıyorum. Türkiye’nin dört bir yanından, Mardin’den Edirne’ye, İzmir’den Artvin’e, Ankara’dan Tokat’a kadar her yörenin zeytinyağlı ve et yemekleri ile hamur işlerine kadar yapabiliyorum. Bunları yaparken orijinal tarifelerine bağlı kalmaya çalışıyorum. Birçok tarifi ise ilin valilik sayfasındaki tariflerden ulaşıyorum.”
Lokantasında mevsime göre çıkan sebze ve meyvelerden de yemekler sunduğunu vurgulayan Özdoğan, doğal ve mevsiminde ürünlerle yemek yapmayı amaçladığını söyledi.
– Menüde mumbar dolması da var işkembe yahnisi de
Yemeklerini sosyal medyadan tanıttığını, bu nedenle il dışından da müşterileri olduğunu belirten Özdoğan, şunları kaydetti:
“Uzak illerden ve ilçelerden insanlar bu yemekler için geliyor. Örneğin mumbar dolması en zahmetli yemeklerden birisidir. Şimdi evlerde kimsenin uğraştığını zannetmiyorum. Yaşlı insanlar bile geliyor, ‘En son anneannem yapmıştı’ diyorlar. Epey uğraştıran bir yemek olmasına rağmen severek yapıyoruz. Yine az bilinen ve pek yapılmayan işkembe yahnisi…Rumeli yemeğidir. İşkembe yahnisi, nohutlu işkembe yapıyoruz. Bunlar az bilinen yemekler arasındadır. Bu işe profesyonel olarak başladıktan sonra yayınları da takip ediyorum. Kitaplığımda Selçuklu mutfağı, Osmanlı yemekleriyle ilgili kitaplar da var. Bu kitaplardan bakarak günümüzdeki malzemelerden uyarlayarak yemekler yapmaya çalışıyorum.”