Son yıllarda konut almak isteyenlerin, ”İki göz odam olsun yeter” demek yerine ilk sırada güvenlik olmak üzere, havuz, sauna, akıllı ev sistemleri ve spor alanları bulunan projeleri daha fazla tercih ettikleri bildirildi.
Kredi seçeneklerinin çok fazla olması, uzun vadeye yayılması konut almak isteyenlerde ”daha iyi bir evde yaşamalıyım” düşüncesini ön plana çıkarıyor.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, dar ve biraz üstü gelire sahip vatandaşların ağırlıklı olarak TOKİ kanalıyla ev sahibi olmayı yeğlediğini, bu nedenle özellikle son birkaç yıldır inşaat firmalarının konut projelerinde müşterileri için farklı alternatifler sunmaya başladığını söyledi.
Konut projelerinde, yüzme havuzu, spor alanları, dinlenme alanları gibi bölümlerin standart hale gelmeye başladığını dile getiren Şahin, ”Yeni konutlarda ilk tercih edilen depreme karşı güvenli binalar. Akıllı ev sistemleri, sauna, kapalı spor salonları, açık ve kapalı yüzme havuzları, çocuk oyun alanları da tercih sıralamasında ilklerde yer alıyor” dedi.
Şahin, özel bir yasayla konut üreten TOKİ ile inşaat firmalarının rekabet edebilme şansının bulunmadığına işaret ederek, ”TOKİ ile rekabet edemeyen firmalar, müşteri kapmak için farklı projeler üretmek zorunda kalıyor. Bu nedenle son zamanlarda konut projelerinde müşteriler için farklı tercihler sunuluyor. Piyasaya çıkan yeni arabalarda olduğu gibi yeni konut projelerinde de yeni donanımlar bulunuyor” diye konuştu.
”İNŞAAT, LİDER SEKTÖRLERDEN BİRİ”
Bursa’da konut projelerinde de iddialı olan bir inşaat firmasının sahibi İnşaat Mühendisi Mecit Özkelebek de inşaatın Türkiye’nin lider sektörlerinden biri olduğunu söyledi.
İnşaat sektörünün sürekli değişkenlik gösterdiğini, firmaların birbirleriyle fiyat ve proje bazında yarıştığını dile getiren Özkelebek, bu durumun da konut almak isteyenlere yaradığını belirtti.
Özkelebek, ”İki göz odalı bir evim olsun” döneminin artık geride kaldığını ifade ederek, insanların hayatlarını geçirecekleri evlerin, mekanların konforlu, ferah ve diğer sosyal etkinlikler açısından geniş imkanlara sahip olmasını istediklerini kaydetti.
Son yıllarda ”konak daire” projelerinin villa projelerden daha fazla ilgi görmeye başladığını anlatan Özkelebek, ”Konut almak isteyenler artık stüdyo tipi de olsa 5 1 de olsa konforu ön planda tutuyor. Bunların dışında, kullanılan malzemelerin de marka olması tercih ediliyor” dedi.
Özkelebek, özellikle büyük kentlerde göç ve nüfus artışı nedeniyle ”müstakil ev” mantığının geride kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
”Özellikle belli bölgelerde bir evlik arsa fiyatı ortalama bir daireninkiyle neredeyse aynı. O nedenle toplu konut projeleri, hem fiyat hem de sunduğu sosyal imkanlar nedeniyle daha fazla ilgi görüyor. Konut fiyatları tercihlere göre 75 bin liradan 1 milyon liraya kadar değişiyor. Ancak 75 bin liralık konutta dahi otopark, güvenlik, çocuklar için oyun alanları olabiliyor.”
VİLLA YERİNE KONAK DAİRE
Bir dönem villa projelerin çok büyük ilgi gördüğünü anımsatan Özkelebek, son dönemde ise ”konak daire” projelerine yönelme olduğunu söyledi.
Özkelebek, konak daire projelerde, havuz, sauna, spor merkezi, spor ve oyun alanları, akıllı ev sistemlerinin bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
”Havuzlu ve bahçeli villalar son dönemde çok revaçta değil. Havuzun temizliği, güvenlik, bahçenin bakımı ve diğer sorunlar nedeniyle konak dairelere ciddi talep var. İnsanlar işleriyle uğraşmayacakları, sadece konforunu yaşayacakları ev istiyorlar. Ayrıca başta hırsızlık olmak üzere diğer olumsuzluklara karşı üst düzey güvenlik talebi var konut alıcılarının. Hem konforlu bir evde yaşayıp hem de komşuluk isteyenler de ağırlıklı olarak konak daireleri tercih ediyor.”
SEKTÖRÜN YENİ AKTÖRLERİ
Özkelebek, inşaattaki bu canlılığın diğer sektör yöneticilerinin de dikkatini çektiğini ve bu nedenle sektöre yeni aktörlerin girmeye başladığını bildirdi.
Arz-talep nedeniyle sektöre giren yeni firmaların bir kısmının hem kendilerini hem de müşterilerini zor durumda bıraktığını anlatan Özkelebek, ”Elbette inşaat sektörüne, başka sektörde başarılı olmuş bazı firmalar iddialı ve hazırlıklı giriyor. Onlar da proje ortağı olarak sektörü tanıyan firmaları tercih ediyor. Bir anlamda para ve iş tecrübesi ortaklığı yapılıyor. Ancak sırf inşaattaki hareketlilikten etkilenen ve hem mali hem de tecrübe olarak yeterli olmayan firmalar da sektöre giriyor. Onlar da hem kendilerini hem de müşterilerini zor durumda bırakıyor” diye konuştu.
AA
