2011’in son çeyreğinde, Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarıyla 137 bin 386 çift evlendi, 28 bin 370 çift boşandı. Evlenirken de boşanırken de yeni ev açıldığını düşünürsek bir şey kesin; 165 bin 756 yeni döşenen evden söz ediyoruz
Evlilik mevsimi geldi. Yeni evler kuruluyor, bahar temizliğiyle yeni eşyalar alınıyor. Herkesin dekorasyon yenileme sevdasına düştüğü bu dönemde, İç mimar Şebnem Gürcün’le rahat ve kullanışlı ev döşemenin sırlarını konuştuk
Yeni hayatlarla birlikte yeni evden beklenti de rahatlık ve huzur olacak kuşkusuz. Evin boyası, döşemesi, aydınlatması, mobilyalar ve aksesuvarların beraberce bu amaca hizmet etmesi en büyük beklenti. Eskilerin pembe panjurlu ev hayallerinin yerini sıcak, rahat ve pratik evler alıyor. Ancak bu evleri yaratmak o kadar da kolay değil. Binlerce lira harcayarak kurulan evlerden sıcak bir yuva çıkmasını istiyorsak, bir bilene kulak vermeli.
Kişiye özel konut projeleriyle dikkat çeken GC Mimarlık’m kurucusu, iç mimar M. Şebnem Gürcün’le yeni ev kuranlar için doğru dekorasyonun sırlarını konuştuk.
İç mimarlar dekorasyonun aceleye getirilemeyeceğini her fırsatta söyler. Nasıl bir yol izlenmeli?
Araştırmaya zaman ayırmak gerek. Bütün ihtiyaçları tespit etmeden ve bütçeyi oluşturmadan da başlanmamak. İmkân varsa profesyonel yardım almak işi kolaylaştırır, insanlar ev dekorasyonunu kendi yaptığında detaylar arasında kaybolur ve en önemli unsurları es geçebilirler. Ancak tüm detayların doğru zamanda çözülüp doğru bir şekilde uygulanabilmesi için bir mimarla çalışılmaya karar verilirse, en az 3-4 ay önceden projeye başlamak gerekir.
En eğlenceli kısmı alışveriş. Nereden başlamak gerekir?
Başta evin planı yaşayacak kişilere göre revize edilmeli. Oda bölmeleri; zemin, tavan ve duvar kaplamaları; banyo ve mutfak tadilatları; kapı ve pencerelerde değişiklik gerekip gerekmediği gözden geçirilir. Böylece evin yaşam alanları kullanıcılara göre şekillenir. Sonraki aşamaysa oda metrekareleri ve zemin, duvar renklerine uygun mobilya alışverişi.
‘EŞYALARINIZA ZAMAN İÇİNDE KAVUŞUN’
Mobilya seçimi son aşama diyorsunuz ama ya rüyalarımıza giren bir koltuk varsa…
Bazen tersten giderek çok beğendiğiniz bir objeyi satın alıp onu en iyi ifade edecek şekilde çevresini düzenleyebilirsiniz. Bu dekorasyonda neyi vurgulamak istediğinize göre değişir. Ancak duvarlar, zemin, tavan ve mobilyalar aynı anda baskın olmamalı; mekân boğulmamak.
Pek çok tecrübeniz vardır… Dekorasyon konusunda hep unutulan ancak üzerinde titizlikle durulması gereken noktalar neler?
En önemlisi kulağınızı içinde “trend” geçen cümlelere tıkamak olacaktır. Her istediğinize hemen değil de zaman içinde kavuşursanız, boşuna alışveriş yapmamış olursunuz. Bazen bir köşe ya da bir duvar için gereken aksesuvarı bulmanız zaman alabilir. Sabırlı olmalı, gereksiz yere karakterinizi yansıtmayan ürünlerle mekânı doldurmamaksınız.
– Artık gardıroplar sezonluk kıyafetlerle dolu. Evler de böyle dekore ediliyor. Size göre bu yanlış o halde?
Dekorasyon aceleyle. yapılmaz. Diğer türlü herkesin evi birbirine benzer ve son derece sıkıcı mekânlar olurdu.
MODA OLDUĞU İÇİN ALMAYIN’
– Bazen evleri gereğinden fazla aksesuvarla süsleyebiliyoruz ya da hiç koymayıp ruhsuz ortamlarda yaşayabiliyoruz. Aksesuvar konusunda nasıl bir denge tutturulmalı?
Sizin için anlamı olan aksesuvarları seçmelisiniz. Bu konuyu da zamana bırakmanız ve evinizin siz yaşadıkça çoğalmasını ya da tam tersi duru kalmasını beklemelisiniz. Ressamını bilmediğiniz tablolar ve sizin için hiçbir anlam ifade etmese de moda olduğu için satm aldığınız heykeller, bir süre sonra sizi mekâna yabancılaştırır. Bu konuda seçici olmanız, evinizi diğer evlerden hem fiziksel hem de ruhen hissettirdikleri bakımından ayrıştırıp kendinize özgü kılacaktır.
Metrekare değil, hacim önemlidir’
– Krizin de etkisiyle insanlar artık evlerinde daha çok vakit geçiriyor. Evde huzuru yakalamak ve rahat etmek için önerileriniz neler?
Ev seçimi her şeyden önemli. Konut sektöründeki yeni atılımlar standartları artırdı ve seçim yapma şansı yarattı. Evin içinde yarattığımız dünyanın dışında, dış etkenler de huzuru etkiliyor. Mesela evin günışığmı ve güneşi alması, ulaşımı, doğayla ilişkisi evinize ferahlık getirmesini sağlar.
Metrekare değil, hacim önemlidir.
Aydınlık ve dış mekânla ilişkisi olan bir yapı, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Son zamanlarda dekorasyonda Uzakdoğu felsefesinden de etkileniliyor. Bir mimar olarak bu felsefelere yaklaşımınız nedir?
Kendi felsefenizi oluşturup ona göre içinde yaşadığınız mekânı şekillendirmenizi öneririm. Bu bir dönem trend olan, sonra sönen bir akım. Bu tip dekorasyon trendlerinin olumsuz yanlan var, işlevsel değil…
Aysun Öz Kaşi / HABERTÜRK
