Haydarpaşa Garı’nda 27 Ocak tarihinden bu yana dış hat yolculukları yapılamıyor. Garın sessizliğe gömülmesini istemeyen aktivistler ise her pazartesi ve Perşembe günü garın merdivenlerinde plak dinletileri yapıyor.
Ocak ayından bu yana dış hatlar yolculuklarına kapalı olan Haydarpaşa Garı, sessiz günler geçiriyor. Her gün binlerce yolcuyu ağırlayan garın sessizliğe gömülmesini istemeyen aktivistler ise tarihi garı yalnız bırakmıyor. 27 haftadır Haydarpaşa’nın yalnızlığını paylaşan katılımcılar, garın merpenlerinde sorunlarını konuşurken etkinliği plak dinletisiyle renklendiriyor. ‘Haydarpaşa garı yalnız kalmayacak’ sloganıyla etkinlikler düzenleyen aktivistler, trensiz ve yolcusuz bir gar düşünemediklerini dile getiriyor.
Haydarpaşa Platformu aktivistleri, her perşembe ve pazar günleri tarihi garın merpenlerinde oturarak etkinlikler gerçekleştiriyor. Platformun başında bulunan Tugay Kartal, Haydarpaşa’nın gar amacıyla yapıldığını anlatarak, kentleri kent yapan simgelerin garlar olduğunu söylüyor. Kartal, dünyadaki büyük kentlerin sembolik merkezlerinin garlar olduğunu belirtiyor. İstanbul’un da iki büyük garı olduğunu hatırlatan Kartal, bunlardan birinin Avrupa’ya ve Trakya’ya açılan Sirkeci Garı, diğerinin ise Anadolu’ya açılan kapı olarak görülen Haydarpaşa Garı olduğunu ifade ediyor. Haydarpaşa’nın gar olarak kalması ve kültürel ve tarihsel özelliklerinin korunması için ulaşım ve gar işlevini sürdürmesi gerektiğini belirten Kartal, gar merpenlerde olmaya devam edeceklerini dile getiriyor. Kartal, “Haydarpaşa’nın kamuya açık bir alan olduğunu fark ettirmeye çalışıyoruz. İnsanların dikkatini çekebilmek için bu eylemlere devam edeceğiz.” diyor. Platformun bir diğer aktivisti olan Ayşen Dönmez ise, “Yerin 7 kat altına inşa edilen metroları kullanan vatandaşlar, ruhsuz olarak asık suratlarıyla yolculuk yaparken, Haydarpaşa garını kullanan insanlar gara geldiklerinde simit alıyor, martılara atıyor. Böylelikle yolcular, İstanbul’un ruhuyla bütünleşiyor.” diye konuşuyor.
Zaman