Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğunu kendi kendine sormaya başlamış…
Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş…
Ama aldığı cevaplar da ona yetmemiş.
Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş…
Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş…
Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zaman da durmuyor tabi ki…
Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona:
‘Şu karşıki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar istersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir.’ demişler…
Çok zorlu bir yolculuk sonunda Bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam…
Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye ‘Hayatın anlamının ne olduğunu’ sormuş…
Bilge: ‘Sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş.’…
Adam kabul etmiş…
Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş…
‘Şimdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel.
Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin, eğer bir damla eksilirse kaybedersin.’…
Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş…
Bilge bakmış ‘Evet! Kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı?’…
Adam şaşkın ‘Ama ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki.’ demiş…
‘Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel.’ demiş Bilge…
Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzellikler büyülemiş, muhteşem bir bahçedeymiş çünkü…
Geri geldiğinde Bilge adama ‘Bahçe nasıldı?’ diye sormuş…
Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış…
Bilge gülümsemiş: ‘Ama kaşıkta hiç yağ kalmamış.’ demiş ve
eklemiş: ‘Hayat senin bakışınla anlam kazanır…
Ya sadece bir noktayı görürsün,
Hayatın akıp gider sen farkına varmazsın
Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın, akıp giden zamanın anlam kazanır…
Alıntı..