Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun bölgeye gelişini protesto eden Doğa Derneği, Anadolu’nun en eski İslam başkentini sular altında bırakarak bunun yerine bir “park” açmanın tarihi bir yanlış olacağını savundu…
Doğa Derneği, Hasankeyf’i sular altında bırakacak 36 Sayılı Baraj Alanlarından Etkilenen Taşınmaz Kültür Varlıklarına ilişkin ilke kararına karşı Temmuz ayında dava açtı. Dava, Ilısu Baraj projesinin Anayasa’nın 63. ve 90. maddelerine aykırı olduğu ayrıca tarih, kültür ve tabiat varlıkları hukuku ile uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği gerekçesiyle açıldı.
Hasankeyfliler taşınmak istemiyor…
Protestoya katılan Hasankeyfliler, evlerinden taşınmak istemediklerini ifade ettiler. Araştırmacı Ebru Işıklı tarafından Mart ayında yapılan ankete göre Hasankeyflilerin yüzde 68’i yeni yapılan köye taşınmak istemiyor. Anket sonuçlarına göre Hasankeyfliler geçmişlerine ve tarihlerine olan bağlılıklarını gerekçe olarak gösteriyor. Ayrıca yöre halkı, yeni evlerin yörenin kültürüne uygun olmadığını ve halkın bu evlerin bedelini ödeyecek gelirlerinin olmadığını söylüyor.
Hasankeyfli Ömer Güzel yaptığı açıklamada, “Biz yurdumuzdan ayrılmak istemiyoruz. Hasankeyf ve çevresi, ilk Türk İslam Başkenti ve İslamiyet’in Anadolu’da kök saldığı ilk bölge. Bir İslam başkentini yok ederek yerine bir park yapmak hani mantığa sığar? Böyle değerli bir bölgenin sular altında kalmasını değil, tıpkı Kapadokya gibi UNESCO Dünya Mirası olarak korunmasını ve turizmle ekonomik fayda sağlamasını istiyoruz” dedi.
Doğa Derneği Nehirler Programı Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç da,”Ilısu baraj projesi Anayasaya aykırı olduğu için yeni bir dava açtık. Hasankeyf UNESCO’nun 10 dünya mirası kriterinden 9’unu birden karşılayan dünyadaki tek başkent. İslam uygarlığı başta olmak üzere çok sayıda kültürün eserleri burada yaşamaktadır. 12 bin yıllık bu tarihi alandan her gün yeni bir keşif haberi gelirken yapılacak tek şey bölgeyi UNESCO Dünya Mirası ilan ederek koruma altına almak olmalı.” dedi.