Sao Paulo, üçüncül hizmetlerde, özellikle finans, medya, eğitim, yaratıcı endüstriler, araştırma ve ilaç gibi profesyonel hizmetlerde göze çarpan bağlantı sayesinde küresel ekonomiye hızlıca eklemlenmeye çalışan Brezilya’da lider rolü üstleniyor…
Latin Amerika’nın finans merkezi olarak ve eğlence, moda merkezi olarak artan itibarı ile kent büyük bir potansiyele sahip ve Güney Yarımküre’de bile bir referans noktası konumunda. Bu kapasite yavaş yavaş uluslararası sıralamada ve istatistiki performanslarda adından söz ettiriyor.
Önceki küresel durgunluk döneminde, Sao Paulo, GDP tarafından yeni gelişen 7 ekonomi kentinden biri olarak sınıflandırıldı. Kent bugün GDP tarafından, dünyaca kabul gören 10. en zengin kent olarak sıralanıyor.
Sao Paulo son durgunluk döneminde gelişen statüsü sayesinde güçlü bir performans gösterdi. Brookings Metro Monitor’un 150 dünya kentinin 2009-2010 yılları arasında ekonomik iyileşmesinin hızı ve gücünü karşılaştıran çalışmasında Sao Paulo 25. sırada yer aldı. Bu durum, Latin Amerika’ya gerçekleştirilen iş gezilerini arttırdı. Sao Paulo ICCA sıralamasında 12. sırada yer aldı, onu takip eden Buenos Aires ise 15. sıradaydı. Uluslararası iş dünyası yüksek kira fiyatlarına aldırmadan kentte yatırımlar gerçekleştiriyor. Sao Paulo, yabancı yatırım projelerinde etkileyici biçimde yükselişe geçti ve IBM listesinde 2008 yılında 19. sıradan 6. sıraya yükseldi. Bu listede en hızlı büyüyen kent olarak yer aldı.
Sao Paulo, Brezilya’nın özel sermayesinin çoğunluğuna ev sahipliği yapıyor ve Brezilyalı temel endüstri, ticaret ve finans sektörlerinin önde gelenlerinin seçtiği ve yerleştiği kent olarak öne çıkıyor. 2008 Fırsat Kentleri çalışması, Sao Paulo nüfusunun finans ve çalışma hizmetlerine olan uyumunun Tokyo, Pekin, Şangay, Mumbai ve Dubai kentlerinden daha büyük çapta olduğunu ortaya koydu. Fakat kent, son üç yılda etki alanındaki önemli rakiplerine karşı küçük adımlar atmış olsa da üst düzey bir finans hizmeti sağlama konusunda bir atılım yapmış değil.
Sao Paulo’nun iş performansı, son yıllarda yükselişe geçen diğer kentlerle karşılaştırıldığında, güney yarım kürenin ilk saygın kentsel durağı olabilme yolunda adeta meydan okuyor. GaWC’nin kentlerin küresel firma ağlarına eklemlenme konusundaki araştırmasına göre Sao Paulo, 2000 yılında 16. sıradayken 2008 yılında 21. sıraya geriledi. Kentlerin ekonomik canlılığını araştıran Global Power City Endeksi’nde ise Sao Paulo, 35 kentin içinde 32. sırada bulunuyor.
Sao Paulo, uzun vadede önemli bir güç kaynağı olabilecek büyük ve çeşitli bir nüfus temeline sahip fakat uluslararası tespitler, ustalık seviyesindeki insan sermayesi kaynaklarına ihtiyaç olunduğu yönünde. Kent, 2008 ve 2010 yıllarında AT Kearney Küresel Kentler Endeksi’nde 65 dünya kentinden ilk 30’un dışında yer aldı. İyi eğitimli nüfus oranını sıralayan Fırsat Kentleri araştırmasında ise Sao Paulo, 21 kentin içinde 18. sırada yer aldı. Sao Paulo, uluslararası yetenekler için cazip bir alan olmasına karşın kalifiye yerel işgücü eksikliği için de kilit bölge niteliğinde.
Diğer taraftan, kentin yeteneği, üretkenliği ve çok dilliliği bakımından gelişen kurumsal güven üzerine araştırma sonuçları AON’un 2010 Toplum Riski Endeksi’nde görülebilir. Bu araştırmada Sao Paulo Pekin ve Şangay’ın hemen gerisinde, Roma ve Atina’nın ise ilerisinde, 54. sırada yer alıyor. Tholon’un küresel dış kaynak kullanımı üzerine olan kapsamlı çalışması, Sao Paulo’nun dünyadaki dış kaynak kullanımı en gelişmiş 8.kent olduğunu gösteriyor.
Sao Paulo’nın imaj ve marka gücünü izleyen birkaç endeks mevcut fakat Paris Büyükşehir Yatırım Ajansı’nın gerçekleştirdiği Küresel Çekicilik araştırmasında bazı pozitif bulgular bulunuyor. Bu bulgularda, kurumsal kimliklerin yer seçimi için Sao Paulo’nun Sidney’den hatta Seul ve Mexico City’den daha uygun olduğu belirtilmiş. Kapasitesi hala gelişmekte olmasına rağmen iş gezisi amacı dışında Sao Paulo, henüz Latin Amerika’da önemli bir turizm merkezi olamadı. 2009 yılında artan ziyaretler ile Sao Paulo, Floransa, Venedik, Johannesburg ve Lizbon’u daha fazla ziyaret edilen ülke olarak geride bıraktı.
Sao Paulo’nun gelecekteki küresel imajı enerjik ve sofistike kültürel ağının gelişimine bağlı. Kentin kültürel imajı şimdiden oldukça güçlü ve 2010 AT Kearney Küresel Kentler Endeksi’nde kültürel deneyimler konusunda en iyi 25 ülke arasında yer alıyor. Kentin herkesce bilinen olağanüstü gece yaşamı, AskMen ‘en iyi 29 kent’ sıralaması gibi enformel yayınlarda kente güçlü bir pozisyon kazandırıyor.
Sao Paulo dünyadaki en büyük kentlerden biri. Kentin kıyı ile direk bağlantısı yok, yüksek arazide konumlanıyor. Çevresel faktörler açısından Sao Paulo enerji verimliliği üzerine net belirtiler gösteriyor. Sao Paulo, IBM’nin 2010 yılı kentlerin kalabalıklığı üzerine gerçekleştirdiği çalışmada 20 kentin içinden 15. sırada yer aldı. Temel altyapı eksiklikleri sebebiyle Mercer’in 2010 Eko-kent sıralamasında 148. sırada yer aldı.
Fakat kentin çığır açan politikalara katılımı çevresel ölçütlerdeki yarışa girişi ile başladı. 2010 Siemens Latin Amerika Yeşil Kentler Endeksi’nde Sao Paulo kıta çapında en iyi performansı gösteren kent seçildi ve karbon emisyonu azaltılması konusunda bölgede başı çekiyor. Bu başarıları, Fırsat Kentleri sıralamasında karbon ayakizi en düşük kent olarak yer alması ile pekiştirildi. Siemens’in çalışması, arazi kullanımı, atık geridönüşümü ve ulaşım konusunda Brezilya kentinin yarışının başarılı sonuçlarını ortaya koyuyor. Aslında biyoçeşitlilik ve nüfus konusuna odaklanan küresel ortam, Sao Paulo’yu cesur gelişmeler kaydeden bir kent olarak Global Power City Endeksi’nde 8. sıraya yerleştirdi.
Yaşam kalitesi sorunları üzerinde durmak ve sistematik altyapı yatırımı ve iyileştirilmiş kentsel yeniden geliştirme ile iş ortamını iyileştirmek kentin odaklandığı temel noktalar.
Sao Paulo, Güney Yarımküre Başkenti olabilmek için rakiplerinden fazla birçok manevi avantaja sahip.
Kentin kozmopolit doğası, kentin çok dilli yapısını ortaya koyuyor ve basit konumunun küresel firmalara gerçekleştireceği hizmetlerde kullanabileceğini gösteriyor. Bu avantajlara Dünya Kupası, Olimpiyat Oyunları ve belki Sao Paulo 2020 Dünya EXPO fuarı gibi etkinlikler eklenebilir. Eğer Brezilya dünya kupasını kazanırsa ve Sao Paulo güneyin iş ve bilgi merkezi olma yolunda kararlı bir adım atarsa kimse şaşırmasın.
“Güney Yarımküre Başkenti Adayı Sao Paulo’dan Marka Kent Olma Tüyoları”
MIPIM World Blog’dan çeviren: Bahar Bayhan