Londra’daki International Properity Awards 2011’de büyük ödülü alan mimar Gökhan Avcıoğlu’nun yeni projesi “robot usta”, gökdelenlerde çalışacak
Bundan daha 20 yıl önce Libya’da altyapı müteahhitliği yaparak yurtdışına çıkan inşaat firmaları, bugün artık dünyanın önde gelen şehirlerinde gerçekleştirilen ödül törenlerindeki İnşaat Oscar’larını topluyor. Bu firmaların mimarları da ödül üstüne ödül alıyor.
Geçtiğimiz hafta Londra’daki International Properity Awards 2011’de Türk mimar ve yatırımcıları neredeyse bütün ödülleri topladı. Bunlardan biri de Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden ünlü mimarlardan Gökhan Avcıoğlu’ydu. Ünlü mimar “Uluslarası En iyi Yüksek Bina Mimarisi 2011” ödülünü, ML Yapı’ya ait Bursa Nilüfer Residences projesiyle bir başka mimar olan Dara Kırmızıtoprak ile ortaklaşa kaldırdı. Avcıoğlu Londra’da ayrıca bir başka yeni projesini şu sözlerle aktardı: “Kale Grubu’yla robot konuşuyor, tasarlıyoruz. Bunları inşaatlarda nasıl kullanabiliriz diye bakıyoruz. O seramiği duvara robot takmalı. İnşaat sektörüne ne kadar daha robot sokabiliriz diye bakıyoruz. Adamı soğukta 45’inci katta çalıştırıyorsun. Verim az oluyor. Pilotsuz uçak düşünüyorsun da neden bu olmasın ki? İnşaatlarda bence bunu en hızlı görebileceğimiz sektörden biri Türkiye olacak.”
Esma Sultan Yalısı, Changa Restaurant, Autopia, Beşiktaş Balık Pazarı ve Borusan Müzik Evi mimarı Gökhan Avcıoğlu Türk inşaat sektörünü değerlendirdi.
Herkes kendi işini yapsın. Mimarlar benzer işler yapmaya başladı demişsiniz. Bu söylemleri açar mısınız? İnsanın diğer canlılardan farklı olarak öleceğini bilme durumu var. Bu nedenle mimar gelecek nesillere bırakacak eserlere, ülkesinin tarihine özen gösteriyor. Diğer sanatlardan ve işlerden farklı bir ayrımı var. Bu işin bir business tarafı bir de yenilikçi ve yaratıcı tarafı var. Üçünün birlikte olması lazım. Belediyeler ve yatırımcılar ticaret için herkese ait olan alanı kullanıyor, bunu kullanırken de şehre bir şey vermeliler. Son zamanlarda tek başına güzel ancak şehre entegre olamayan işler yapılıyor. Çeşitlilik güzel ama tabanda birleşmemiz lazım. New York’ta binalar tek tek çirkin olsa da birlikte çok uyumlu. Örneğin Ataşehir’deki bütün o çevre yatakhaneye döndü.
MÜTEAHHİDE KARŞIYIM
Müteahhitlere karşısınız, neden? Aslında müteahhide gerek yok. Mimar yapsın. Mimar zaten her şeyden sorumludur. Aslında müteahhit diye bir adam yaratılmış. Osmanlı da dahi yoktu. Yatırımcı ve mimar vardır. Müteahhitlik gereksiz bir konu. Bir dönemin müteahhitleri yurtdışına para kaçırıyordu. O yüzden müteahhitleri sevmem. Benim için bir projeyi ısmarlayan müşteri var, bir orayı satın alıp kullanacak ve bir de onun yanından geçecek adam var. 3 müşterim var yani.
DUVAR USTASI ROBOTLAR
Mesleğinizle ilgili yeni icatlarınız olduğunu duydum. Anlatır mısınız? Rönesans’a baktığımız zaman binalar koca koca taşlardan yapılmış. Nasıl çıktı oraya o taş diyorsunuz. Çünkü mimar oraya koyulacak çıkrığı da tasarladı. Ben de şimdi Kale Grubu’yla robot konuşuyor, tasarlıyorum. Bunları inşaatlarda nasıl kullanabiliriz diye bakıyoruz. O seramiği duvara robot takmalı. Birkaç yıl sonra en çok “Sivaslı sıvacı robotları” seveceğim (Gülüyor). İnşaat sektörüne ne kadar daha robot sokabiliriz diye bakıyoruz. Adamı soğukta 45’inci katta çalıştırıyorsun. Verim az oluyor. Pilotsuz uçak düşünüyorsun da neden bu olmasın ki? İnşaat bence bunu en hızlı görebileceğimiz sektörden biri.
Neleri beğenmiyorsunuz? Büyük araziler üzerine bazı projeler hazırlıyoruz. Genellikle ortasında bir hatta birkaç meydanı olan projeler. Ama meslektaşlarımız ve yatırımcılar etrafında binalar olan projeleri öneriyorlar. Her şeyi eleştirelim istemiyorum ama Maslak’tan Levent’e uzanan hat meydanı ve bulvarı olmayan bir yer. Maslak’ta bahçe duvarlı gökdelen var. Kaldırımı olmayan bir cadde, şehircilik açısından çok yazık denilecek bir manzara. Şehir kendi tarihini sadece konutlara ve rezidanslara bırakmamalı.
Hollywood filmine iki proje hazırladı
Hollywood’daki bazı animasyon filmlerinde kullanılması için binalar tasarladığınızı duydum. Yeni yapılacak bir film bu. Bazı tasarımcılar ve mimarlardan 2 şehir tasarlamalarını istediler. Tasarladığımız şeyler parçalardan oluşuyor. Parçalar bir araya gelince ev, sokak falan oluyor. Bu proje 2013 sonunda vizyona girecek.
‘Yurtdışına yatırımcıyı biz götürüyoruz’
Geçmişte ancak Libya’da altyapı müteahhitliği yapabiliyorduk. 20 yılda nereye geldik? Bugün Türkiye’de adı geçen mimarların çoğu yurtdışında yaşamışlar. Bizler biraz daha dışarı denilen insanların neler beklediğini biliyoruz. Yurtdışında masaya oturulduğunda işveren mimarla konuşmak ister. Başkası onları tatmin etmez. Biz konuştuğumuz zaman yemeğini de tarihini de konuşuyoruz. Böyle olunca son yıllarda, işleri biz almaya başladık. Şimdi artık yatırımcılara iş teklif eder hale geldik. Yüzde 100 diyemem ama yüzde 50 durum budur. Hatta artık ‘Türkiye’de üretim yapılıyor, kalite aynı, İtalyan daha pahalı, neden Türkiye’deki mermeri kullanmıyoruz?’ diye soruyoruz. Türk ürününü artık masaya koyuyoruz. Birçok uygulamacı gruba gururla öneriyoruz. Ahşap işlerinde de metal işlerinde de en özel projelerde bile bunu pazarlıyoruz.
Ödül alan diğer Türk firmaları
*Uluslararası En iyi Yüksek Bina Mimarisi 2011 Nilüfer Residences, Gökhan Avcıoğlu- Dara Kırmızıtoprak
* Uluslararası En İyi Karma Kullanımlı Bina Mimarisi 2011 Sarphan Finans Park, Çamoğlu Mimarlık
* Uluslararası En İyi Kamu Hizmeti Binası Mimarisi 2011 Astana Arena, Tabanlıoğlu Mimarlık
* Uluslararası En İyi Kamu Hizmeti Binası İç Mimarisi 2011 Magic Ice Museum, Akyürek Elmas Mimarlık
* Uluslararası En İyi Kamu Hizmeti Binası Geliştirme 2011 İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı Yeni Terminal Binası Tekeli-Sisa Mimarlık Ortaklığı
SİNAN ÖZEDİNCİK/Sabah