Elinizi çabuk tutun
Landor pazarlama şirketinin genel müdürü ve BrandSimple kitabının yazarı Allen Adamson, “İlk temel kural, global düşünmeye erken başlamaktır,” diyor. Yurtdışında iş yapmaya ne kadar önce başlarsanız, neyin geçerli olup olmadığını o kadar kısa sürede ölçüp değerlendirebilirsiniz.
Piyasayı inceleyin
“Girmek istediğiniz piyasaya iyice bakın,” diyor Adamson. “Kim orada? Kim kazanıyor? Kim kaybediyor?” Ülkenin yerel demografisine ne kadar aşina olursanız, sektörünüze karar verip markanızı pazarlamanız o kadar kolaylaşır. Ayrıca rekabetin nasıl gittiğini de öğrenmelisiniz. Ticaret Bakanlığı internet sitesi, ülkeyle ilgili bilgiler ve basın bültenlerine ulaşmayı sağladığı için iyi bir başlangıç noktasıdır.
Markanıza değer biçin
Global iş yaptığınızda, sizin yükünüzü sırtlanması için şirketinizin adına daima güvenemezsiniz. Örneğin, “İngilizce bilmiyorsanız, Netflix’in ne olduğunu anlayamayabilirsiniz,” diyor Adamson. Bir logo için de aynı şey geçerlidir: Bir tacın ABD’deki anlamı Çin’dekinden farklı olabilir. Dünyanın neresinde iş yaparsanız yapın, kendinize daima şunları sorun: “Markamın hikayesi ne?” ve “İş yaptığım ülkede onu en iyi nasıl anlatabilirim?”
Seyahate çıkın
Seyahat, yurtdışında iş yapmanın temel unsurlarından biridir; bu yüzden düzenli olarak uçak mili toplamaya başlayın. Size gelecekteki iş seyahatlerinizin masraflarını karşılama esnekliği kazandıracak, avantajlı seyahat programları kullanmaya dikkat edin. Ayrıca iyi fiyatlar bulmak için bir gözünüz Kayak ve Expedia Business Travel gibi indirimli seyahat sitelerinde olsun.
Rehber tutun
Bir ülkeye ilk kez gittiğinizde yerel bir rehber ya da çevirmen tutun – özellikle de dile hâkim değilseniz. Ülkenizin konsolosluğu bir rehberle bağlantı kurmanızı sağlayabilir; sektörünüzdeki birilerine gereken bağlantıları sorun. Discovering Eurasia iş danışmanlık şirketinin genel müdürü Marc David Miller, “Bir çevirmenin ücreti, gittiğiniz yere ve ne seviye bir deneyim istediğinize göre değişir,” diyor. Günlüğü 20 dolar da olabilir, saatliği 80 dolar da; ne alacağınızı bildiğinizden emin olun. İyi bir rehber size kapıları açabilir.
Âdetleri öğrenin
İtibar yönetimi konusunda üst düzey yöneticilere özel eğitim sunan First Impression Management şirketinin kurucusu ve başkanı Mercedes Alfaro, “İnsanlarla yakınlık kurmanın ve onların değer sistemini anlamanın” global ölçekte iş yapmak için temel araçlar olduğunu söylüyor. Giyinme, selamlama ve misafirperverliğe dair yerel alışkanlıklar hakkında bilgi toplayın – ve yurtdışındaki bir iş görüşmesinde size sunulan her şeyi yemeye hazır olun.
Doğru satış temsilcisini bulun
Bu hem çok önemli hem de çok zor. Ürününüzü satmanıza yardım edecek doğru insanı bulmak genellikle başarı ve başarısızlık arasındaki temel farktır. Şayet temsilciler arasında seçim yapmanız gerekiyorsa, piyasayı tanıyan kişiyi, ürününüzü tanıyana tercih edin. “Birine bir ürünü veya markayı öğretebilirsiniz ama bir pazarı öğretmek çok zordur,” diyor Adamson.
Yerel kanunları öğrenin
Avukatlık firması Mayer Brown’ın ortağı olan, avukat Brad Peterson, “Yurtdışında şirketiniz bilmediğiniz düzenlemelere maruz kalabilir ve dağıtımcılarla yaptığımız anlaşmaya bağlı olarak, önemli kanuni riskler alabilirsiniz,” diyor. Bunu akıldan çıkarmadan, “çalıştığınız şirketlerle sağlam sözleşmeler yapın, tercihen kendi ülkenizde uygulanabilen sözleşmeler olsun bunlar,” diye tavsiyede bulunuyor. Sizin dilinizin konuşulmayan bir ülkede iş yaptığınızda da yerel ortaklarınızla etkin biçimde iletişim kurabildiğinizden emin olun.
Sık sık denetleyin
Eğer global olarak büyümek istiyorsanız, dağıtımcılarla, satış temsilcileriyle ve diğer iş arkadaşlarıyla sürekli iletişim halinde olmanız gerekir. Telefon ve e-posta kişisel olmayabilir; online-video konferans kullanmak en iyi alternatiftir. Cisco WebEx ve Skype gibi ürünler ucuz, kurulumu kolay ve neredeyse her internet bağlantısıyla ulaşılabilirdir. Eğer çok iyi bir görüntü kalitesi istiyorsanız, LifeSize’ın HD video konferans servisini kullanabilirsiniz.
Eric Markowitz / Marjinal Porter
