Mimari yapılaşma süreci, tarihsel süreç içinde insan gelişimine paralel bir gelişim göstermiş; günün teknolojik getirileri kullanılarak her dönem kendi içinde yeni bir uygulama tekniği, yeni bir malzeme, yeni bir sistem arayışı içine girmiştir. Mimarinin değişim süreci içinde günümüz mimarlığına gelene kadar, bu gelişim ve değişim sürecinden en çok etkilenen öğelerden biri de yapıların dış cepheleri olmuştur. La Corbusier mimarlığın tarihi içinde “Bu, pencerenin mücadelesinin öyküsüdür.” diye bir tanımlama yapmıştır. 20. yy. mimarisi, bu düşünceyi, onaylarcasına, bina yüzeylerinde opak yüzey alanlarının azalması ve saydam yüzeylerin genişlediği yeni mimari akımlar ve yeni cephelerle karşımıza çıkmaktadır.
Cephe sektörü şu anda dünya üzerinde en hızlı mesafe kaydeden inşaat kollarından biridir. Türkiye’de mazisi çok eskiye gitmemekle beraber artık en basit binalarda bile tercih edilmektedir. Son 5 yılın cephe sektörü tüketim istatistikleri de bunu göstermektedir. 2002 senesinden geçtiğimiz seneye kadar olan sürece baktığımızda cephe sektöründeki alüminyum kullanımı 1200 tondan 30.000 tona ulaşmıştır ki, 30 kata varan bu artış halen devam etmektedir. Eğer alüminyum doğrama işini de cephe sektörü ile paralel olarak görüp, hesaplara dâhil edersek, senelik 60.000 tonun üzerinde bir alüminyum kullanımı meydana çıkmaktadır. Bugün ülkemiz ekstrüzyon sanayisi basit doğrama sistemleri üretimini geçmiş, kompleks ve mimari cephe sistemlerini üretir hatta ihraç eder duruma gelmiştir.
- Giydirme cephe sistemlerinin ilgi görmesindeki sebepler şunlardır:
- Cephe sistemleri öncelikle güneş ışıklarından ve zararlı dış etkilerden korur, hatta yeni sistemler sayesinde binalarda güneş enerjisinden yararlanma imkânı bile sağlamaktadır.
- Binaları yağmurdan, kinetik enerjiden, su emmesinden, nispi rutubetten ve gürültüden korur.
- Taş yünü gibi yalıtım malzemelerinin kullanılmasını mümkün kıldığından enerji tasarrufu sağlar.
- Renk ve doku boşlukları olmaz.
- İyi bir işçilikle uygulandığında bakım ve onarım masrafları minimuma iner.
- Hem cam, hem de alüminyum çevre dostudur, sağlıklıdır, fonksiyoneldir, estetiktir.
- Alüminyumun hafif olmasına rağmen çok dayanıklı olması sayesinde binaların yükünü en azda tutar.