Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, mimarları kentsel dönüşüme dahil ederek hem yöresel hem tarihsel mimariyi geliştirme noktasında çalışma yaptıklarını söyledi.
AA Editör Masası’na konuk olan Bakan Bayraktar, kentsel dönüşümün sektörlere yapacağı katkıyı değerlendirdi, yöresel ve tarihi mimarinin yaşatılması konusunda gerçekleştirecekleri çalışmaları anlattı.
AA editörlerinin soruları ve Bakan Bayraktar’ın cevapları şöyle:
Soru: Kentsel dönüşüm binaların güçlendirilmesinin yanında hangi alanlarda iyileştirmeler getiriyor-
Cevap: Türkiye gelişim ve değişim süreci yaşıyor. Modern dünyayla bütünleşme, Avrupa Birliği’ne girme süreci geçiriyor. Bu dönemde bizim de inşaat sektöründeki iyileştirmelerimiz devam ediyor. Artık ustalara sertifika veriyoruz. Sertifikasız usta çalıştırmama konusunda takiplerimiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ortaklaşa devam ediyor. Kontrollerimiz devam ediyor. Müteahhitlerimizi kayıt altına alıyoruz. Bakanlığımıza kayıtlı olmayan müteahhitlerin iş yapması, vergi dairesine kaydolması artık daha zor hale geldi. Bunları yaptık ama daha sonra yetkinliği de müteahhitlerde aramaya başlayacağız.
Bunlar, Türkiye’nin genel gelişmesi, kalkınması, ekonomik olarak kişi başına gelirinin artması, kültür seviyemizin gelişmesi, bilincimizin artmasıyla yakından ilgili bir husus. Kentsel dönüşüm Türkiye’ye çok büyük faydalar sağlayacak. Tarihsel özelliklerimiz var, büyük imparatorluklar kurmuşuz, Anadolu coğrafyası iklim bakımından zengin, sağlık, kültür ve yayla turizmleri var. Bunların yanında bizim ekonomik olarak elimizdeki en önemli argüman inşaat sektörüdür. İnşaat sektöründe dünyada Çin’den sonra ikinci olduk, sayısal bakımından iş almada. Bu, müthiş bir olay. Sizler editör oldunuz. Ben yapamam bu işi. Ben inşaatçıyım, inşaatçılığı beceririm. Belki siz de inşaatçı olsanız benim kadar iyi inşaatçı olamazsınız. Türkiye olarak inşaat işini madem çok iyi biliyoruz, bu konuda kendimizi geliştirmemiz lazım. Kabiliyetimiz var. Kentsel dönüşüm ne yapacak- İnşaat sektörünü geliştirecek, ara teknik elemanları, ustaları geliştirecek. Dünya çapında daha modüler malzeme, daha çevre dostu malzeme, daha ucuz ve kaliteli malzeme yapıp ihraç imkanlarını artıracak. Biz, inşaat malzemesini artık yurt dışından ithal edilsin istemiyoruz. Enerji almaya mecburuz, petrol, doğalgaz almaya mecburuz ama inşaat malzemesini biz Türkiye’de üretelim istiyoruz. Bu bize çok ciddi fayda sağlayacak.
Artık dünyada atıklar kullanılıyor. O da bizim işimiz. Molozu stabilize malzemesi olarak kullanma, briket yapma konusunda çok ciddi çalışmalarımız var. Diğer atıklardan pencereleri, demiri ayrıştırma konusunda ciddi çalışmalarımız var. İnşaat teknolojileri de çok gelişmiş durumda. Yeni teknolojiler sayesinde çevreye zarar vermeden, toz kaldırmadan yıkım yapmak mümkün. Makine kolunu uzatıyor, koparıyor belli bir yerini. Kepçesi de çok büyük. Yukarıdan boğuyor ve toz çıkarmıyor. Tozunu aşağıya düşürüyor. Belli kesimini de sonradan ayrıştırıyor. Taşını bir tarafa, kumunu bir tarafa. Böyle ayrıştırma sistemlerimiz var. Kentsel dönüşüme başladıktan sonra Türkiye’de özellikle Ankara ve Bursa’da çok ciddi yıkım makineleri geliştiriyorlar.
Çevre, enerji tasarrufu, yeni konfor bahşeden binalar konularıyla teknik altyapının geliştirilmesi noktasında kentsel dönüşümün müthiş faydaları olacak.”
-“Hem yöresel hem tarihsel mimariyi geliştireceğiz”-
Soru: TOKİ evleri yaparken, evlerin ruhu ve felsefesinin olmadığı yönünde size yönelik eleştiriler vardı. Sanat ve tarihi mimari yönü eksik kalıyor diye eleştiriler oluyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarına tarihsel ve mimari kültürü aktaracak mısınız- Öyle bir planınız var mı-
Cevap: Yorgan kısa bir tarafı kapatınca öteki taraf açıkta kalıyor. Türkiye’de şu anda aciliyeti bulunan, önemli olan mesele barınmaya ihtiyacıdır. Eve ihtiyacı olan insanlarımızın ev alacak parası yok. Fakir kesim para bulduğu zaman çocuğunun eğitimine harcıyor. Biz de bir kuruş ucuza nasıl mal ederiz diye baktık. Tabii bu eleştiri konusu oluyor ve haklı bir eleştiri de. TOKİ’de Selçuklu, Osmanlı ve modern mimari noktasında ofis kuruldu. Bakanlığımız da da böyle bir ofis kuruldu. Kentsel dönüşümde mimarları devreye koyup, hem yöresel hem tarihsel mimariyi geliştirme noktasında çalışma yapıyoruz. Şu anda bizim Yapı İşleri Projeleri Daire Başkanlığımız cephe mimarilerini geliştirme, yöresel mimariyi geliştirme noktasında çalışıyor. Yaklaşık 20 gün içerisinde Karadeniz Bölgesi’nde Zonguldak’tan Artvin’e kadar taramış olacağız. Amasya’yı ve Tokat’ı Çorum’u da içine almak suretiyle. Arkasından Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Ege, İç Anadolu bölgeleri. Her bölgenin kendi özellikleri ve tarihi yapısına uygun mimarisinin geliştirilmesi için çalışılıyor.
Kentsel dönüşümde bir önemli gayemiz de şehirlerimizin fotoğrafını güzelleştirmektir. Şehirlerimizden salaş, kaçak ve dayanıksız yapıları, çirkin görüntü veren yapıları söküp atmak ve şehirlerimizin silüetini, görüntüsünü güzelleştirmektir. Bu bakımdan da çok ciddi şekilde çalışıyoruz. Bu iş için bütçeden para alacaktık. Şartlar sebebiyle para alamadık. Şimdi bir taraftan para üretip işe bakacağız. Halbuki isterdik ki parayı düşünmeyelim. Bize para gelsin, planlayalım, programlayalım.
-“Şapkadan tavşan çıkartacak marifetlerimiz yok”-
Deprem, heyelan, taşkın, sel gibi ciddi riskler taşıyan binalarımızın olduğu bölgelere baktığımız zaman acil olarak 6,5 milyon konutu yenilememiz lazım. Bunun için de 20 yıllık bir süreç öngörüyoruz. Ondan evvel bu işi yapamayız. Hemen böyle birden şapkadan tavşan çıkartacak marifetlerimiz yok. 9-5 mesai mefhumu değil, 24 saat işini kucağında tutan anlayışla çalışıyoruz. Bu yapıyı oluşturmak kolay değil.
-Ruhsat kolaylaşacak, denetim sıkılaşacak-
Soru: Kentsel dönüşümün en önemli ayaklarından birisini denetim mekanizmasının etkin işletilmesi oluşturuyor. Bakanlık dönüşümün denetimini nasıl sağlayacak-
Cevap: Denetim o kadar önemli ki belki de işin esası. Devlet yargı, güvenlik ve denetimden fedakarlık yapma hakkına sahip değildir. Üretim yaptığımız, devamlı sefere giderek, araziye çıkarak iş yaptığımız için denetim bizde son derece önemli. Yapı denetim sisteminin 12 yıllık mazisi var. Başta 18 vilayette uygulandı pilot olarak. 2011 yılından itibaren de tüm Türkiye’ye teşmil edildi. Fakat modern dünyanın şartlarına tam uymuyor.
Müteahhitle denetçi ilişkisinde sıkıntılar var. Müteahhit denetçiye verdiği parayı Fuzuli para olarak görüyor. Denetim istemiyor. Türkiye’deki yapı ruhsat alırken iflahınız kesilir, yüz tane kapıya gidersiniz, ruhsattan sonra denetim hak getire. Bu işte en başarılı ülke Almanya’dır. Bu ülkede ruhsat çok kolaydır. Gider dosyanızı götürürsünüz. Kolayca ruhsatını alır gidersin. Ama denetim çok ciddi ve sıkıdır. Biz de Türkiye’de bunu getirmek istiyoruz. Biz göreve geldikten sonra 90 olan evrak sayısını 13’e kadar düşürdük. Belediyelere de ‘2 ay içinde ruhsatı vereceksin. Vermezsen biz resen vereceğiz’ dedik. Belediyeler şimdi veriyor ruhsatı. Hem belediyelere hem de vatandaş için çok büyük rahatlık oldu. Bir de odalara gitme mecburiyeti kaldırdık. Daha da kolaylaştıracağız ama denetimi çok daha sıkı hale getireceğiz. Denetim kuruluşlarını basit değil çok daha efradını cami, ağyarını mani ve mükellef duruma getireceğiz. Şimdi şunu tartışıyoruz, belki müteahhit de direkt kendi denetçisini kendi bulamayacak. Hangisi doğruysa Avrupa’da, Amerika’da, Japonya’da insanlar nasıl yapıyorlar veya belediyeler tayin edecek denetçisini onu tartıyoruz.
Kentsel dönüşümde denetime çok önem vereceğiz. TOKİ bizim 10 yıllık süre içinde devlet olarak ciddi atak yaptı. Yurt dışından resmi ziyaretle TOKİ’ye gelen kişiler, neredeyse 380 bin rakamında dediğimizde inanmıyorlardı. TOKİ‘den ayrıldığım dönemde 500 bini yakalamıştı. 500 bin konut devlet, 500 bin konut da özel sektör olarak yapıldı. Bu inşaat sektörüne çok ciddi tecrübe ve derinlik kazandırdı. Göreceli olarak yapılan 5 milyon kaliteli konut. Ufak tefek eksiklikleri var. Ama betonarme ve dayanıklılık olarak sağlam konutlar. Türkiye’nin inşaat bilincini kuvvetlendirdi. Bu bize önümüzdeki süreçte de çok büyük kolaylık sağlayacak. Şimdi bizim müteahhitlerimiz dünyanın her tarafından iş alabiliyor rahatlıkla.
AA