Borsada işlem gören şirketlerin sektörel analizi, 2010 yılının satışta gayrimenkulün, karda ise ana metal sanayiinin öne çıktığına işaret ediyor. Bu aynı zamanda ekonominin 2008 krizi etkisini tamamen üzerinden attığına işaret
2010 yılı bilançoları, ekonomideki gelişim seyrini ve şirketlerin büyümelerini ortaya koyuyor. Son 3 yılı değerlendirdiğimizde sanayi şirketlerinin son üç yılda satış gelirleri, faaliyet ve net karlılıklar açısından 2008 küresel krizin etkilerini geride bıraktığını söyleyebiliriz. 2010 yılında İMKB’de işlem gören sanayi şirketlerinin satışları yüzde 16, faaliyet kârları yüzde 13, net kârlılıkları ise yüzde 20 büyüdü. Bu oranlar oldukça önemli ve olumlu.
Satışta gayrimenkul lider
Sektörel bazda satışlara bakıldığında gayrimenkul, metal ana sanayi ve turizm ilk 3 sırayı paylaşıyor. Özellikle gayrimenkul sektörünün 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 43.8 oranında büyümesi, inşaat ve gayrimenkul sektöründeki performansı gösteriyor. Satışlar bir firma için olmazsa olmaz diyebileceğimiz en önemli bilanço kalemlerinden biri. Bu nedenle sektörlerdeki büyümeleri göstermesi açısından önem taşıyor.
Faaliyet kârı ile ilgili değerlendirmelerde ise metal ana sanayi ilk sırayı alırken ticaret ve tekstil onu izliyor. Faaliyet karlılığı bilanço kalemleri içinde uzmanların en fazla dikkat ettiği kalemlerden biri. Esas olan şirketlerin faaliyet konusunda yani yaptığı işten kâr edip etmediği ya da ne oranda kâr ettiğidir. Firmanın faaliyet gösterdiği iş üzerinde kâr etmesi aynı zamanda kârın devamlılığı açısından da önemli. Eğer firma kârını ana faaliyetinin dışında bir kaynaktan elde etmişse analistler bunun devamının olmayacağı düşüncesiyle temkinli yaklaşır.
Kârda ana metal ilk sırada
Net kar bölümüne bakıldığında yine metal ana sanayi, ticaret ve tekstil ilk sıraları paylaşıyor. Fiyat/kazanç oranı başta olmak üzere bir çok finansal rasyonun hesaplanmasında net kar rakamı kullanılır.
Üç ana tabloya bakıldığında metal ana sanayi her defasında ilk üçe giriyor. Anlaşılan o ki 2010 yılı bu sektör için oldukça verimli geçmiş. Gayrimenkul, ticaret, tekstil ve turizm ise metal ana sanayiyi izleyen sektörler olarak görülüyor. Metal ana sanayi lokomotif sektörlerden biri olduğuna ve bir çok sektöre ürün verdiği göz önünde bulundurulduğunda 2010 yılının genel ekonomi için olumlu geçtiğini söylemek abartılı olmaz.
AÇIKLANACAK VERİLER
21 Mart 2011 Pazartesi
14:30 ABD Chicago Ulusal Aktivite Endeksi, Şubat
16:00 ABD 2. El Konut Satışları, Şubat
22 Mart 2011 Salı
11:30 İngiltere Çekirdek TÜFE, Şubat
11:30 İngiltere Tüfe, Şubat
14:30 Türkiye TCMB Beklenti Anketi, II, Mart
16:00 ABD Richmond Fed Sanayi Endeksi, Mart
23 Mart 2011 Çarşamba
13:00 ABD MBA Mortgage Başvuruları
14:00 Türkiye TCMB PPK-Faiz Kararı
16:00 ABD Yeni Konut Satışları, Şubat
17:00 AB Tüketici Güven Endeksi-Öncü, Mart
24 Mart 2011 Perşembe
10:58 AB PMI Sanayi-Flaş Mart
10:58 AB PMI Hizmet-Flaş Mart
11:00 Türkiye Yabancı Ziyaretçi Sayısı Şubat
14:30 ABD Dayanıklı Tük. Mal Siparişleri Şubat
14:30 ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları
25 Mart 2011 Cuma
11:00 Almanya IFO İş Ortamı Endeksi, Mart
14:30 ABD GSYH-Son Veri, 4Ç
14:30 Türkiye Sanayi Güven Endeksi, Mart
14:30 Türkiye Kapasite Kullanımı, Mart
15:55 ABD Michigan Tüketici Güven Endeksi, II, Mart
Nükleer risk Türkiye’yi daha etkilemedi
Japon Yeni’nin dolar karşısında aşırı değer kazanması G7 ülkelerinin müdahalesine neden oldu. Müdahale kararının ardından Dolar/Yen seviyesi 81 seviyesinin üzerine çıktı. Son 2 gündeki harekat, spekülatörlerin kazanmasını sağladı.
Japonya’da meydana gelen deprem, kaygıları artırdı. Bir yanda Japon Yeni’ne ilişkin spekülasyonlar artarken bir yandan petrol fiyatları izlenmeye başlandı. Japonya, yeni kontrol edebilmek için G7 ülkelerinin kararının ardından döviz piyasalarına müdahaleye başladı. Bütün bu gelişmelerin Türkiye’yi ve Türk yatırımcıları nasıl etkileyeceği sorusu gündemde. Piyasaların etkileşiminin yüksek olması, nükleer endişelerle ortaya çıkan petrol fiyatlarındaki dalgalanma cari açık, kur, enflasyon, faiz üzerinde oluşacak olan baskı Türk yatırımcılarını diken üzerinde tutuyor.
Ata Yatırım Araştırma Müdürü Nergis Kasabalı, Japonya’da meydana gelen felaket sonrası bazı nükleer santrallerin hem Japonya hem de başka ülkelerde devre dışı kalmasının doğuracağı sonuçları değerlendirirken, “petrol” riskine dikkat çekiyor. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı bir ülke olması yüksek petrol fiyatının ve yüksek olan cari açığın daha da artma olasılığı kaygıları da beraberinde getiriyor. Cari açık ve finansmanı ile kur üzerinde oluşacak baskı, önümüzdeki günlerde karşımıza çıkabilir.
İMKB şimdilik tepkisiz
Gedik Menkul Değerler Yatırım Danışmanı ve Portföy Yöneticisi Yunus Kaya ise “Japonya korkutuyor” değerlendirmesinde bulunuyor. “Japonya, Türkiye’ye coğrafi olarak uzak olup yaklaşık 9.000 kilometre mesafede. Bu yüzden nükleer etkisi olmayacak gibi duruyor” diyor. Ancak akabinde ekliyor; “ekonomik boyutundan dolaylı etkilenecektir.” Gerçi bu bağlamda bakıldığında dahi geçtiğimiz hafta İMKB’de tersi bir gelişme yaşandı. Buna karşın Kaya, “Eğer şartlar değişirse borsanın yeni denge noktası farklı bir yerde oluşur” diyor. Yunus Kaya, Son cari açığın beklentilerin altında kalması, ocak ve şubat ayında bütçenin ardarda fazla vermesi (28 yıldır ilk kez başarılıyor), “Türkiye’yi diğer piyasalardan olumlu ayrıştırmak için önemli nedenler” olabilir. Bu yüzden yatırımcıların doğru değerlendirme yapmaları için şartları doğru yorumlamaları gerekir, diyor.
Nükleer risk ve Japonya’daki gelişmeler, önümüzdeki günlerde Türk yatırımcılarının yakından takibi içerisinde olacak.
İç piyasalar gücünü koruyor
İç piyasalar ve özellikle İMKB dış piyasalarla ayrışmasını sürdürüyor. Dış borsalarda sert satışlar görülürken yükselişini sürdüren İMKB Endeksi, dış piyasaların toparlanmaya başlamasına zayıf tepki verdi. Banka hisselerindeki çıkış durunca endeksteki yükseliş de durdu. Yabancı takas saklama oranlarının gerilemeye başlaması endekse direnç seviyelerinde yabancı satışlarının geldiğini gösteriyor. Bu açıdan dirençler kısa dönem için güç kazanırken bir süre destekler izlenebilir. Gelen satış denemelerine rağmen iç piyasalar olumlu seyrini koruyor. Dış piyasalar ve Japonya kaynaklı gelişmeler iç piyasalar için de önemli bir referans. Bu açıdan bir süre duyarsız kalınsa da dış piyasalara duyarlılık tekrar artacaktır.
BORSA
65.000 direncinde zorlanıyor
Kısa dönemli çıkış hareketi 65.000 direncine takıldı. Bu seviyelerde gelen satışları piyasa karşıladı. İlk önemli direnç 65.000 seviyesinde bulunuyor. Çıkış için bu seviyenin geçilmesi önemli. Bu güç henüz oluşmuş değil. Destekler ise 63200 ve 62.500 seviyelerinde.
DÖVİZ
Yatay hareket sürüyor
Döviz kurlarında yatay hareket sürüyor. Dolar/TL paritesinde ilk dirençler 1.590 ve 1.610-1.620 seviyesinde oluşurken çıkışın devamı için 1.620’nin geçilmesi önemli. İlk destek 1.5750’de. Euro/TL paritesinde ise dirençler 2.22 ve 2.25’. Destekler ise 2.18 ve 2.15’de.
FAİZ
9 seviyesi önemli
Gösterge faizde yatırımcı, 9.00 ve 9.10 seviyesini yakından izleniyor. Bu seviyelerin üzerinde 9.5’e doğru hareketlenme başlayabilir. Ancak 9 seviyesi aşılamazsa 8.60 seviyesine doğru geri çekilme yaşanabilir.
ALTIN
Traderlar için iyi zaman
Altın fiyatlarındaki tepki yükselişine rağmen yatay hareket korunuyor. Yatay hareketlerin yaşandığı dönemler traderlar için iyi zamanlardır. “Al-sat” öne çıkar. Kısa vadede ilk dirençler 1.430 ve 1.445 -1460 olarak görülürken, ilk destekler 1.400 ve 1.386 seviyelerinde.
DIŞ PİYASALAR
Çıkış trendleri bozuldu
Japonya depremi sonrası nükleer felaket ve radyasyon yayılmasıyla ile ilgili gelişmeler piyasalar tarafından daha yakından izlenir oldu. Piyasalar bu yöndeki gelişmelere göre dalgalanıyor. Ancak gerek Ortadoğu gerekse Japonya kaynaklı gelişmelerin etkisiyle piyasalar yara almış durumda. G7 ülkelerinin uzun bir aradan sonra Yen’e müdahale kararı sorunun artık bütün piyasalar tarafından ciddi olarak izlendiğini gösteriyor. Dow Jones, Nikkei ve Dax başta olmak üzere son aylarda borsalarda görülen çıkış trendleri bozuldu. Bu görünüm piyasaların zayıf piyasa koşullarında hareket ettiğini gösteriyor. Destek seviyelerinde kısa süreli tepki yükselişleri görülebilir. Ancak çıkış trendleri tekrar yakalanmadıktan sonra bu görünüm bir süre daha etkisini sürdürecektir.
ABD
12.000 direnci önemli
Çıkış trend desteğini kaybeden endekste sert düşüş nedeniyle gelen yükseliş denemeleri tepki boyutunda. İlk direnç ise 12.000 seviyesinde. Çıkış trendinin tekrar yakalanması için 12.000 seviyesi geçilmeli. İlk destek 11.550 seviyesinde bulunuyor.
BREZİLYA
Gücünü koruyor
Tepki yükselişi satışla karşılaşırken gelen satışlar ise destek seviyelerinin üzerinde karşılanıyor. İlk dirençler 67.500 ve 68.200 seviyelerinde. Destekler 65.400 ve 64.000 seviyelerinde. 64.000 daha önemli.
JAPONYA
Depremin etkisi sürüyor
Depremin Nikeei Endeksi üzerindeki etkisi sürüyor. Japon Yeni’ne yapılan müdahale ile endekste artış görüldüyse de bu sadece tepki alımı. ilk dirençler ise 9.400-9.600 seviyelerinde bulunuyor. İlk destekler ise 8.600 ve 8.200 seviyelerinde.
ALMANYA
Zayıf tepki
Çıkış trend desteğinin altında hareket eden endekste sert düşüşten dolayı tepki alımları görülüyor. Ancak tepki hareketi henüz zayıf ve güç kazanmış değil. ilk dirençler ise 6.750-6.850 seviyelerinde bulunuyor. İlk destekler ise 6.480-6.500’de.
Milliyet/ZEYNEP AKTAŞ
