2010 yılında olumlu sinyaller veren gayrimenkul sektörü, 2011 yılının ilk ayını da iyi geçirdi. Ancak kredi faizlerindeki artış endişesi tüketicilerin ev alımlarını ertelemesine sebep olabilir korkusu da doğdu
Teknik Yapı Holding Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, “Geçtiğimiz yılın sonuna doğru yaptığımız öngörüler paralelinde bir yeni yıl başlangıcı gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yılın son çeyreği ile birlikte konut sektöründe başlayan hareketliliğin bir uzantısı olarak ocak ayında da oldukça verimli satışlar yaşandı. Özellikle kurumsal ve büyük şirketlerde dağıtılan primler, yaşanan maaş zamlarının etkisi orta ve üst gelir grubunun bir kısmında bekleyen taleplerin realize olmasını sağladı. Ancak kredi faizleri yükselir mi endişesi de tüketiciyi etkiledi” diye konuştu.
Faiz endişesi
Ocak ayında yaşanan tek olumsuz hava, Merkez Bankası’nm artırdığı munzam karşılıklarına bağlı olarak faiz oranlarının yükseleceği yönünde abartılan açıklamalar oldu. Birkaç banka yaşanan bu gelişmeye bağlı olarak faizleri birkaç puan yükseltti. Ancak bu artış oranı, aynı bankaların yaşanan söz konu¬su gelişmeden bir hafta önce yaptığı 4-5 puan¬lık faiz indiriminin geri alınması şeklindeydi. Dolayısıyla, munzam karşılıklarının artırılma¬sına bağlı olarak konut kredi oranlarında panik havası yaşatacak bir faiz yükselişi olmadı. Faiz oranları yine geçen senenin son çeyreği ile aynı seviyede bulunuyor.
Seçim durgunluk yaratabilir
Faiz oranlarındaki bu dengenin genel seçimlerin yapılacağı ilk yarıyıl sonuna doğru fazla değişeceğini düşünmüyorum. Geçen yıl açıkladığım öngörülerimde 2011’de yaşanacak seçimler dolayısıyla birkaç ayın durağan veya kayıp olacağını belirtmiştim. Bu konudaki düşüncelerim değişmedi. Yazın başlarında yaşanacak genel seçim ve hemen ardmdan gelecek yaz tatili nedeniyle sektörde geçici bir durgunluk bekliyorum. Ancak söz konusu bu durgunluk, bankaların ve firmaların cazip kampanyaları ile telafi edilmek istenecektir.
Büyüme kaydetti
Sektörün son yılllarda ciddi bir büyüme kaydettiğini söyleyen Yılmaz, “Doğru hamlelerin yapılmasıyla taşıdığı büyük potansiyel olağanüstü bir güce dönüşebilir. Nitekim son dönemde yaşanan gayrimenkul hareketliliği, insanlar için her zaman birinci sırada yatırım aracı olan konutu daha da cazip hale getirdi. Yıllık konut ihtiyacı da azalmış değil, yine 500 bin civarında. Geriye Türk insanının alım gücünün yükseleceği, satışlardaki canlanmanın en önemli desteği saydığımız kredi faizlerinin düşeceği bir piyasaya kavuşmak kalıyor” dedi.
Satışlardaki hareketi faizler belirtiyor
İNSANLARIN faiz oranlarındaki İl bir tür psikolojik sınır olarak kabul ettiklerini anlatan Ziya Yılmaz, “Konut faizleri, l’in altına düştüğünde satışlar canlanıyor. Piyasa, 2011 yılnda nicedir beklediğimiz ivmeyi yakalayacak gibi görünüyor. Ertelenen talebin ardından yakalanan bu istikrar, insanların ileriye dönük borçlanmaktan çekinmediği, karlı bir yatırım aracı
olmaktan çıkan dövizin ve düşen mevduat faizlerinin yamnda konutun ve gayrinmekulün daha da cazip hale geldiği bir piyasayı müjdeliyor. Faizlerin l’in altına düşmesinin yanında, alıcı ve satıcının bir şekilde uzlaşmanın yolunu bulduğunu da görüyoruz. Konut üreticileri kendi özkaynaklarını devreye sokarak alıcıyı destekliyorlar.”
Ev aldıktan sonra pişman olmayın
EV alma kararının insan hayatı için çok önemli olduğunu dile getiren Turyap Yönetim Kurulu Üyesi Başak Soner, “Satın aldığınız konutun cinsi, markası, büyüklüğü, fiyatı, lokasyonu ve hatta dekorasyonu geçmişinize de geleceğinize de ayna tutuyor. Doğup büyüdüğü kasabaya dönenler, şehirden kaçıp sayfiyeye yerleşenler, köyden şehre göçenler, apartman dairesinden çıkıp siteye, rezidansa, plazaya taşınanlar aslında hep bir şeyler söylüyor. Ama çoğu kez söylediklerini ne kendileri duyuyorlar ne de üçüncü şahıslara doğru yansıtabiliyorlar. Başka bir deyişle seçimlerinden mutlu olanlar kadar, yanılanlar, üzülenler de var” dedi.
Ödeyemeyeceğiniz krediyi almayın
BAŞAK Soner, “Öyle bir dönemdeyiz ki, her zevke hitap edecek seçenekler çeşidi ödeme kolaylıklarıyla pazara sunulmuş durumda. Yorucu tempoda çalışanların eve döndüğünde sessiz sakin bir ortama kavuşmak adına şehir merkezinden uzakta yaşamayı seçmeleri, asosyalleşip bunalıma girmek sonucunu getirmemeli. İsteklerinizi birebir karşılayan eve sahip olmak için ödemekte zorlanacağınız fiyatı göze almak da yamlgı olur. Ödenmeyen kredi borcu kötü sonuçlar doğrabilir” diye konuştu.
Fiyatlar yükselecek
SON yıllarda konut arzı katlanmasına rağmen fiyatların yine de arttığına dikkat çeken Ziya Yılmaz, “Çünkü, talep arzdan canlı. Önümüzdeki süreçte konuta talebin yoğun olacağı, fiyatların yüzde 10-20 civarında yükseleceği öngörülüyor. Türkiye’deki konut fiyatlarının girdiği artış sürecinin, bir süre sonra dünyadaki metropollerde bulunan konut fiyatlarıyla eşitleneceğini belirtiyor. Dolayısıyla gayrimenkulun sadece kullanım amaçlı satın alınmayıp, yatırım anlamında da değerleneceği aşikar” dedi.
Gayrimenkul uzun vadeli bir yatırım aracıdır
GAYRİMENKUL’un uzun vadeli bir yatırım aracı olduğunu hatırlatan Başak Soner, “Çünkü gayrimenkul kısa vadede prim yapmaz. Ekstra özellikleri olan bir mülk değilse bazen bekleşeniz dahi sandığınız kadar kazançlı çıkmayabilirsiniz. Yatırım amaçlı mülk edinirken uzmanların görüşlerine başvurmak akıllıca olur. Açılacak yollar, tüneller, kentsel dönüşüm planları, yeni kurulacak AVM, üniversite, hastane, stadyum gibi oluşumlar gayrimenkulünüze değer katar” şeklinde ifade etti.
Hürriyet/Mert TEMİZKAN
