Finansevim Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Kolo, “Sektörde 2 yılda Finansevim markasıyla 400 çalışan ve 50 şubeye ulaştık. Vakıfevim de 5 ayda sektörde kendinden söz ettiren ilklere imza attı” dedi
Finansevim ve Vakıfevim’e yüzde 50 ortak olan Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Kolo, iki şirketteki kalan hisseleri de devralarak her iki kurumun da sahibi oldu.
Finansevim’den yapılan açıklamaya göre, iki markayı Kolo Holding çatısı altında birleştiren Serdar Kolo, Finansevim markasıyla orta vadede yıllık 25 milyar TL’lik hacme sahip faizsiz konut ve araç edindirme sektöründeki en büyük şirket olmayı hedefliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Finansevim Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Kolo, her iki kurumun da sektöre kısa zamanda önemli yenilikler getirdiğini ve birbirinden ayrı ürün yelpazesi olduğunu belirterek, “Sektörde 2 yılda Finansevim markasıyla 400 çalışan ve 50 şubeye ulaştık. Vakıfevim de 5 ayda sektörde kendinden söz ettiren ilklere imza attı. Bu birliktelikle birlikte 2020 yılını Türkiye’nin en büyük şube ağına sahip tek şirket olarak tamamlamak istedik. Sektöre baktığımızda 2. yılında kar açıklayan tek firma biziz. Bunu kurulduğumuz 2017 yılından itibaren yasalara, kurallara uygun hareket edip şeffaf yönetim anlayışıyla ülke ekonomisine daha fazla nasıl katkı sağlarız anlayışımızla gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
2 yılda 5 bin teslimat gerçekleştirdiklerini kaydeden Kolo şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kuruluşumuzdan bu tarafa henüz 2 yıl geçmesine rağmen 5 binin üzerinde teslimat yapmışız. Teslimatlarımıza baktığımızda İstanbul başta olmak üzere tüm Anadolu’da yoğun ilgi görüyoruz. Son aylarda hükümetimizin de desteğiyle düşen faizler konut sektörünü daha da hareketlendirdi. Satışlarımız 3 ay önce yüze 60 konut, yüzde 40 araç iken, şu anda yüzde 70 konut yüzde 30 araç olarak ilerliyor. Buda konut sektöründeki hareketliliği gösteriyor. Regülasyon süreci ve faaliyet izin çalışmaları ile sektörün yıllık cirosunun 50 milyara ulaşacağını öngörüyoruz. Böylece sektör olarak ülke ekonomisine yıllık 50 milyarlık bir katkı sağlamış olacağız. Özellikle devlet kurumlarımızla oluşturulabilecek işbirlikleri ile bu sistemi ülke ekonomisine tam olarak entegre ettiğimizde, ekonominin yeni lokomotifi olacaktır.”
