Fikret Orman, İstanbul’un ve inşaatın cazibesine kapılmış Bodrum’daki otel yatırımında başına gelmedik kalmayan Orman, otel yapmaya tövbeli ama “İstanbul’da yeni rezidans projeleri yolda” diyor
Fikret Orman inşaat mühendisi. Otomotiv yan sanayisinde hatırı sayılır bir yeri olan Kadir Orman’ın oğlu. Kendi deyimiyle iş hayatında babasıyla anlaşamadığı için inşaatı kendisine iş edinmiş. Baba Kadir Orman’ın 200 kişinin çalıştığı Çorlu’daki fabrikası otobüs ve kamyonlara fren sistemleri üretiyor. Kadir Orman yönetimden ayrıldığı için de bu fabrikayı da fiilen Fikret Orman yönetiyor. Esin Yapı ve Orsan’ın ortağı Orman’ı işadamı kimliğinden ziyade Beşiktaş’a başkan adayı olmasıyla ve kulüpteki etkinliğiyle tanıyor herkes. ‘İslam’ın şartı 5. Altıncısı ne biliyor musun?’ deyip ‘Haddini bilmek’ cevabını veren, arka planda kalmayı kişisel tercih diye ifade eden Orman, yeni projelerini, Bodrum’da yaptığı otel yüzünden başına gelenleri ve Beşiktaş’la ilgili düşüncelerini İşte Hayat’a anlattı…
Otomotiv sektörünün eskilerinden olduğunuzu öğrendim. Peki para kazandırdı mı?
Bir dönem iyiydi ama sonra bu durum değişti. İhracatı iyi ama mesele ihracat yapabilmek değil, kâr edebilmek. Şu anda kurların düşük olması bizi zorluyor. Çünkü maliyet girdileri yüksek. İhracatçılar eskisi gibi değiller.
Babamla iş hayatında anlaşamadığım için inşaatçı oldum demiştiniz…
Biraz öyle. Ben kendi işlerimi kurdum ve inşaat işlerine yoğunlaştım. 2002’den beri inşaat ve turizmle ilgileniyorum.
Bodrum’da yaptığınız oteli bir türlü açamıyorsunuz. İnşaat işi hayal kırıklığı yaratmıyor mu?
Bir daha güneyde asla otel yapmam. Hayatımda yaptığım en büyük hatadır. Ancak belki bitmiş bir otel olursa, satın alabilirim.
Oteli ne zaman yaptınız ve gerçekten her şey kurallara uygun mu?
2006’da inşaatına başladık. Tabii ki her şey kurallara uygun. İskelede çok büyük problem yaşadık o da bence Türkiye’nin ayıbı. Biz oteli yaptık, iskele yapmak istedik. Hazine’ye iskele kiralama parası ödemeye başladık. Yılda 150 bin lira. Şimdi bu iskeleyi yıkmaya çalışıyorlar. İskele olmadığı takdirde bu otelin çalışması mümkün değil. 1.5 yıldır 10 bakanlık arasında gidiyoruz, geliyoruz. Otel turizm bakanlığına bağlı. İskele Bayındırlık Bakanlığı izniyle oluyor. Yatırımcı gözüyle söylüyorum. Başbakan ‘Bir işçi alın’ diye sanayicilere ve işadamlarına sesleniyor. 200 kişinin çalışacağı, Türkiye’ye döviz getirecek bir otel 2 yıldır iskele yüzünden bekliyor.
Açmayı başarırsanız şayet, oteli kim işletecek?
Hikâyesi çok ilginçtir onun. Bir Yunanistan tatilinde, bölgede oluklu mukavva fabrikasının satılık olduğunu gördüm. Satın aldım ve fabrikayı Türkiye’ye taşıdım. İşte makineleri getirmek için bir seyahat daha yapmam gerektiğinde bir otelde kaldım ve bayıldım. Otelin yöneticilerine Bodrum’da bir otel yapacağımı ve işletmesini yapmak isteyip istemeyeceklerini sordum, onlar da kabul ettiler. Greek Otel’in Yunanistan ve Balkanlar’da yaklaşık 44 tane oteli var.
İlginç bir işadamısınız. Hiç hesapta yokken gidip mukavva fabrikası satın alıyorsunuz. Yaptığınız otel için biraz da tesadüfen işletmeci buluyorsunuz…
Hayat bir şanstır. İşadamlığı da fırsatı görüp değerlendirmeyle ilgili. Bu bazen zararla da sonuçlanabilir. Ama Türk işadamlarının en büyük özelliği bence atak ve hızlı olmaları, risk alabilmeleri.
Nasıl bir otel olacak?
Açıldığı zaman Türkiye’nin en iyi oteli olacağına eminim. Çünkü Türkiye’deki otel konseptlerinin çoğu her şey dahil. Bizim otelimiz dizayn otel ve lüks müşteriye hitap edecek. Oda fiyatları 300 eurodan başlayacak. Otelin içinde 50’nin üstünde havuz var. İçinde Yunanistan’dan önemli restoranlar olacak.
İstanbul’a imza atma derdimiz var
İstanbul daha çok emlak projesi kaldırır mı sizce?
İstanbul dünyanın da gözdesi haline geldi. Nüfus çok genç ve insanların ihtiyaçları çok değişiyor. Yenilikler istiyor. Şu anda yeni konsepte uygun yeni binalar inşa edilmesi gerekiyor. Bir de tabii deprem korkusu var. İnsanlar güvenli evlerde yaşamak istiyor. Biz şehir içi projelerle ilgileniyoruz. Çünkü herkes şehirde olmak istiyor. Arazi zor ama geliştirilebilir buralarda.
Özellikle gökdelen projelerinde herkes bir imza atma derdinde gibi geliyor…
Çok doğal. Herkes güzel bir şey yapmak istiyor. Bu da kendi içinde rekabet yaratıyor. Esasında mimari konsept, proje şehre atılan bir imza.
Camia başkanlığı zor iş, artık düşünmem!
Bir daha Beşiktaş’a başkan adayı olmak ister misiniz?
2005’te başkan adayıydım. Çok kuvvetliyimdir Beşiktaş’ta. Babam da eski Beşiktaş yöneticisiydi. Ama artık çok düşünmüyorum başkanlığı. Eskiden gençtim, ideallerim vardı. Şimdi hayatımdan memnunum. Kendime vakit ayırmak istiyorum. Zaman çabuk geçiyor. Zor iştir camia başkanlığı yapmak.
Yıldırım Demirören’le aranız nasıl?
Yıldırım benim çocukluk arkadaşım. Beşiktaş menfaatleri açısından rakip olduk. Hiçbir zaman Beşiktaş’ı yönetme anlayışımız aynı değil. O pahalı transferler ve sansasyonel yönetimler peşinde oldu. Ben Beşiktaş’ın kendi bütçesi içinde genç oyuncu yetiştiren ve bunların arasına sokulacak ve adapte olacak önemli oyuncularla başarı elde edilebileceğine inanıyorum. Yıldırım daha yüksek bütçeler harcayarak Beşiktaş’ı yönetmeye inanıyor. O yüzden fikrimiz hiç uyuşmadı. Ama Yıldırım ile hiçbir zaman kavgamız olmaz, çok yakın arkadaşım. Biz yönetime birlikte karar verip girmiştik.
44 katlı rezidans 150 milyon $’a mal olacak
İstanbul’un silüetini değiştirecek gökdelenlerden birini de siz yapacaksınız. Kimlerle ortaksınız?
İstanbul’a mimari anlamda simge olacak 44 katlı bina yapıyoruz. İstanbulum. Mimarı Bünyamin Derman. İç tasarımı Mahmut Anlar’a ait. Arazisiyle 150 milyon $’lık proje. Arazi Menderes Utku’nun ailesi ile bir başka aileye aitti. Esin Yapı’daki tüm projelerdeMehmet Emin Armutçuoğlu ve Metin Esin ile ortağız. İkisi de inşaatçı. İstanbulum tamamlandığında İstanbul’da 2 rezidans projesi daha yapacağız.
Sabah/Şelale Kadak