Bir kanyonun içine gömülü otel, çevredeki taşlar kullanılarak yapılan bir ziyaretçi merkezi ve yer altına gömülü bir ev, bu farklı konut konseptinin en iyi örnekleri arasında
Çevrelerindeki coğrafi yapıyla uyumlu olacak şekilde yapılan bu binalar, doğarım heybeti içinde kamufle oluyor. Bir kanyonun içine gömülü otel, çevredeki taşlar kullanılarak yapılan bir ziyaretçi merkezi ve yer altına gömülü bir ev, bu konseptin en iyi örnekleri arasında. Tabi bu heybet beraberinde bir soruyu da getiriyor. Bu yapılar doğaya dönüşü müjdeleyen mütevazi simgeler mi, yoksa insanın doğadan üstün olduğunu kanıtlama çabası mı?
Villa Vals
2009’da İsviçre Alpleri’nde, termal kaplıcalarıyla ünlü Vals şehrinde yapılmış. Evin yer altına yapılmasıyla, normalde modern yapıların inşaatına izin verilmeyen bölgede göze batan bir yapı olması engellenmiş. SeARCH ve CMA şirketlerinin mimarlarının yaptığı, Bjarne Mastenbroek ve Christian Müller’in tasarladığı villaların tamamı 3-7 gün için kiralanabiliyor. Toplamda 4 odası bulunan villanın 1 adet çift kişilik odası, banyoları ve mutfağı var. Villayı kiralamanın bedeli, sezona ve villanın kaç gün tutulduğuna göre 825-3.500 avro (1.980-8.400 TL) arasında belirleniyor. Yüksek sezonda hafta sonu ve hafta ortası kiraları ise talebe göre belirleniyor. Ev tepeye gömülü olduğundan, hem doğal bir izolasyon sağlanmış oluyor, hem de sağlam bir zemine oturuyor. Taş ve betondan yapılan binanın üstü neredeyse tamamen kapalı olsa da, odalarına gün ışığı girmesi mümkün kılınmış. Villaya giriş ise, hemen dışındaki kulübeden sağlanıyor; yer altındaki bir tünel her iki yapıyı birbirine bağlıyor.
Çöl Locaları
Oppenheim mimarlık şirketinin projesi, Ürdün’deki Vadi-i Ram isimli vadide gerçekleştiriliyor. Çölün içinde mütevazi bir görüntüsü olan, buna karşılık oldukça lüks bir otel tasarlanmış. Proje insan ve doğa arasındaki bağı vurgulamayı amaçladığından, binanın pek çok bölümü işlenmeden ve etrafına uyum sağlayacak şekilde bırakılmış. Localar kum taşından yamaçların içine oyulurken, havuz ve spa gibi diğer yapılar kumlu kireçli kerpiçten ve civardaki kırmızı kurala karışmış çimentodan yapılıyor. Otelin içinde 47 normal loca bulunurken, bununla beraber kaya locası, spa locası, çadırlar ve bir de villa bulunuyor. 2014’te bitmesi planlanan otel toplam 7.432 metrekarelik bir alana sahip olacak.
Hengshan Tapınağı ziyaretçi merkezi
Latitude Studio’nun tasarladığı yapı, Çin’deki Hengshan Tapınağı’nın ziyaretçi merkezi olarak kullanılacak. Güneybatı Datong bölgesindeki bu tarihi kırsal bölgeye turist çekilmesi amaçlanıyor. Tapınak, 386-534 yılları arasında Çin’i yöneten Wei Hanedanı’nı zamanında yapılmış. Bu alanın sahip olduğu tarihe duyulan saygıdan ötürü, çok fazla ön plana çıkacak bir proje yapılmaması, öte yandan Çin’in tarihine yaraşır ve modern bir yapı olması istenmiş. Barajın en aşağısı ve en yukarısı arasındaki alanın en uygun şekilde değerlendirilmesi için bir merdiven formu kullanılmış. Bu civarda bir de baraj bulunuyor ve bu sayede serin bir ortam oluşuyor. 2010’da inşaatına başlanan yapıda kübik şekiller yer alıyor. Çevreyle olan uyumun sağlanması açısından da yapıda, çevredeki taşların rengi kullanılmış.
Bu evin iç mimarı bir inek
Ensamble Studio, İspanya’nın Laxe köyünde ilginç bir ev tasarımına imza attı. “Truffle” (yer mantarı) isimli evin yapımında dolgu görevi gören samanlar kullanıldı ve onları yok etme işi de Paulina isimli bir buzağıya verildi. Ev yapılırken öncelikle bir çukur kazılarak etrafı toprakla çevrildi. Daha sonra hendeğin içine saman balyaları konuldu ve çevresine beton döküldü. Beton donduktan sonra pencere ve kapı yerine geçen delikler açıldı ve ardından sıra 50 metreküplük balyaların yok edilmesine geldi. Bu işi de, o sıralarda henüz buzağı olan Paulina üstlendi. 1 yıl boyunca midesini 50 metreküplük samanlarla dolduran Paulina, son saman parçasını da yediğinde 300 kiloya ulaşmış, yetişkin bir inekti. İçinde yatak, musluk, banyo ve bir de şömine olan evin fiyatı ise açıklanmıyor.
Eda Utku/Hürryet Emlak
