Posta Gazetesi yazarı Tamer Heper hukukla ilgili soruları yanıtlıyor.Heper bugünkü köşesinde “üst katın ihmali sonucu alt katın uğradığı zarar tazminat olarak talep edilir”dedi
Babama ait dairenin üstünden babamın banyosuna devamlı su akmaktadır. Defalarca uyarılmalarına rağmen bu kişiler akıntı problemini halletmiyor. Bunu yaptırmanın yolu yok mudur?
Komşular artık bu kadar anlayışsız mı oldu. Bir insanın basma tuvalet suyu damlıyorsa üst kattaki nasıl rahat ediyor, ben bunu anlamıyorum? Artık her şey mahkeme yolu ile mi halledilecek? Hiç insani duygularla ve yardımlaşmayla iş yapamayacak mıyız? Okuyucumun probleminin mutlaka hallolması lazım. Bu mesele iki yönden ortaya çıkabilir. Biri ortak tesislerden, diğeri üst katm özel tesisinden. Önce mahkemeden yaptırılacak bir tespit ile arızanın nedeni bulunmalıdır. Bir tespit yaptırmak kolaydır. Sulh hukuk mahkemesine bir dilekçe verilir, çok çok bir hafta içindemahalline bir bilirkişi ile gelinip durum tespit edilir. Sonra ihtilafın tarafı olana, yani ya yöneticiye veya üst kat malikine bir ihtarname gönderilip makul süre içinde arızanın giderilmesi talebinde bulunulur. Yine yapılmazsa bu halde mahkemeden tedbir kararı alınıp üst kata girilir ve onarım yapılır, onarımın parası karşı taraftan alınır. Ayrıca üst katın ihmali sonucu alt katın uğradığı zarar tazminat olarak talep edilir.
Onlar eskidendi
Dört sene önce bir tarla aldım. Alırken rfv bana buranın köy senedi ile satıldığını ı Söylediler ve muhtarda köy senedi ile satın aldım. Ancak bu 1976 yılında tek tapu olarak çıkarılmış. Şimdi de köy mezarlığının eki olarak tescil edilmiş. Bu yere nasıl sahip olurum?
Sorunuza sağlıklı yanıt vermek için bu yerlerle ilgili tapu kayıtlarının incelenmesi gerekir. Bu kadar bilgi ile verilecek yanıt yüzde yüz doğru olmayabilir. Bir arazi tapuda kayıtlı isebunun satışı sadece ve sadece tapuda yapılabilir. Bunun dışında yapılamaz. Eskiden köy senedi veya muhtar senedi denilen bir şey vardı. Tapuda kaydı bulunmayan arsalar mecburen tapuda alınıp satılamazdı. Bunun satışı menkuller gibi teslim sureti ile yapılırdı. Ancak o bölgede bulunan muhtarlar yasal zaruret olmadığı halde arazilerin defterini tutar, alım satım sözleşmesine mühür basar bundan da harç gibi bir para alırdı.Aslında tapuda kaydı bulunmayan araziler için böyle bir satış mecburiyeti olmadığı halde vatandaş bilmeden bu yolu kullanır,muhtarlara da bir gelir olurdu. Ancak zaman içinde kadastro çalışmaları tamamlanıp araziler de tapu kütüğüne kaydolduktan sonra bu tür satışlar geçersiz oldu. Dolayısı ile dört sene öncesinden bahsettiğinize ve arazinin1976 yılından beri tapu kaydı bulunduğunu söylediğinize göre sizin noter satışı geçersiz. Yani işin içinde biraz aldatma ve yanlış bilgilendirme var. Olayı mahallinde bir hukukçuya incelettirmenizi tavsiye ederim.
Posta