Banka, emlak şirketleri ve belediye tarafından yapılan konut ve arsa değerlerine ilişkin düzenlemeye gidiliyor. Değerlemede, hastane, okul ve metroya uzaklık, ana cadde üzerinde olup olmadığı, kat izni ve ilave imar hakkı göz önünde bulundurulacak.
Gayrimenkul sektöründe tartışma konusu olan değerleme problemi çözülüyor. Banka, emlak şirketleri, belediye ve farklı kurumlar tarafından yapılan konut ve arsa değerlerine ilişkin standart geliyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmaya göre Türkiye’deki gayrimenkul değerleri uluslararası kriterlere göre belirlenecek. Dünya Bankası ile yapılan çalışma kapsamında ev ve arazinin alım satımı 50 parametreli değerlemeye göre yapılacak. Değerleme haritası ile düşük vergi ve harç ödemek için emlak değeri ile bankadaki rayiç bedel arasındaki yüksek fiyat farkı olmayacak. Kamulaştırmada da bu veriler kullanılacak. Değerleme belirli kriterlere göre yapıldığı için bankadan kredi çekmek daha kolay olacak.
Herkesin kafasına göre gayrimenkule ilişkin değerleme yapabildiğine dikkat çeken Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkilileri, 5 liralık bir evin tapuda 2 lira gösterildiği gibi bankadan kredi almak için fiyatının 10 liraya çıkarılabildiğini kaydetti. Aradaki farklılıklar sebebiyle Maliye tarafından hak sahiplerine ceza çıkarılabilir. Yeni sisteme göre değerlemede, hastane ile metroya uzaklık, ana cadde üzerinde olup olmadığı, okula uzaklık, yakınlık, kat izni ve ilave imar hakkı göz önünde bulundurulacak. Projenin 2014 yılı sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor. Proje tamamlandıktan sonra Sermaye Piyasası Kurulu’nun da (SPK) devrede olacağı bir yasal süreç başlatılacak. Parametreler sadece şehirler için değil, köy ve az gelişmiş ilçeler için de kullanılacak.
Söz konusu sistem, Avrupa ülkelerinde uygulanıyor. Türkiye’de de beş yıl önce gündeme gelmesine rağmen fazla mesafe kat edilemedi. Erdoğan Bayraktar’ın çevre ve şehircilik bakanı olmasının ardından gayrimenkul değerleme konusu yeniden ele alındı. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası arasında 13 Ağustos 2008’de konuyla ilgili protokol imzalanmıştı. Projenin amaçları arasında taşınmaz değerleme sistemi içerisinde, bireysel mortgage, kamulaştırma ve benzeri amaçlar konusunda veri tabanının mülkiyet verilerinin yanında mekânsal bilgilerin ve değer verilerinin uluslararası standartlarda tutulmasının sağlanması yer alıyor. Türkiye’de mevcut uygulamada değerleme farklı kamu kurumları tarafından veya özel sektör tarafından yapılıyor. Bunun için de net bir değerleme ortaya çıkmıyor.
Uluslararası kriterlere göre yapılacak yeni değerleme sistemi sonrasında oluşturulacak veriler kentsel dönüşümde de kullanılabilecek. Ortaya konulacak değerler sayesinde hem bakanlık hem de vatandaşın müteahhitlerle yaptığı pazarlıkta eli güçlenmiş olacak. Yeni oluşturulacak yer ve rant geliri için değerleme sistemine ihtiyaç olduğunu aktaran Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkili, “Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak, kentsel dönüşümde bir yer yıkıldığında yeni oluşacak yerin rant gelirlerinde kullanılacak objektif verilere ihtiyaç var.” dedi.
Kaynak: Zaman