Posta gazetesi yazarı Tamer Heper, bugünkü köşesinde kiracısına tahliye ve alacak davası açmaya hazırlanan okurunun sorusunu cevapladı. İşte Tamer Heper’in evsahibine verdi cevap…
İşte o yazı;
Doğru yerde açılmış
Kira sözleşmemizde ihtilaf halinde yetkili mahkemeyi bulunduğumuz şehrin dışında bir yer olarak göstermişiz. Ben farkında değilim, ancak ev sahibi farkında. Şimdi gitti oralarda dava açtı. Ben ise işimi gücümü bırakıp gidemeyeceğim. Böyle bir dava görülür mü? Bu iş yasal mı? • H. P.
Bir sözleşmeden dolayı ortaya çıkan ihtilafta, bu ihtilafta davaya hangi mahkemenin bakacağı, ilgili kanunda gösterilmiştir. Ancak taraflar bunun aksini karar altına alabilirler. Sözleşmede yetkili mahkemeyi belirleyebilirler. Böyle durumlarda dava açacak olan ister kanunda gösterilen mahkemede dava açar, isterse sözleşme ile yetkili kılınan mahkemede dava açar. Sizin olayınızda yetkili kılınan mahkemede açılmış. Bu mümkündür, yasaldır. Bu şart koyulurken farkında olmamak da mazeret değildir. Bir belgenin altına imza atan şahsın üstte yazan bütün hükümleri kabul ettiği anlaşılır. Dolayısı ile sizin davaya şehir dışındaki mahkemede bakılacak. Siz gidemeyebilirsiniz ancak bir dava da takip edilmek ister, bu nedenle muhtemelen bir avukatla işbirliği yapacaksınız. Ancak şimdiden söyleyeyim gelecek sene yürürlüğe girecek yeni yasa, bunlara sınır getirmiş. Yasa maddesinin kuruluşundan çıkan sonuç, yetki anlaşmasını sadece tacirler veya kamu tüzel kişilerin aralarında yapacağı anlaşmada yetkili mahkemeyi belirleyebileceği ve bu takdirde davaların sadece belirlenen mahkemelerde açılacağı yönündedir. Temennim yeni yapılan şu kanunlan bir de anlaşılır ve açık biçimde yazmayı denesek!
Tek davada talep edeceksiniz
Kiracım hakkında tahliye davası açacağım. Ancak kiracımdan alacağım da var. Üstelik alacağım oldukça yüklü. Bu durumda davayı sulh mahkemesinde mi açacağım yoksa alacağım rakama bağlı olarak asliye mahkemesinde mi? C. T.
Kira ile ilgili davalar sulh hukuk mahkemelerinde görülür. Ancak tahliye davası ile birlikte kira alacağı veya bir başka alacak talep edilecek ise dava bölünmez dava birlikte sulh hukuk mahkemesinde görülür. Dolayısı ile alacağınız kaç lira olursa olsun tahliye davası ile birlikte açıldığında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Dolayısı ile siz de tahliye davasını sulh hukuk mahkemesinde açacaksınız ve aynı dava ile değeri ne olursa olsun alacağınızı da dava edeceksiniz. Tabii unutmayın alacağınız kira ilişkisi içinde olacak. Kira ilişkisi dışında ise ayrı bir dava konusudur.
Teyzenizin problemi yok
Teyzemin eşi yakın tarihte vefat etti. Teyzem de kendisine ondan kaynaklanan SGK maaşı bağlattı. Ancak eniştemin borçlan varmış. Şimdi mirası reddetse bağlanan maaş da gider mi? Ayrıca eniştem kardeşleri ile birlikte mirasçı olduğu bir gayrimenkuldeki hisselerini bedelini ödeyerek kardeşlerinden satın almış. Sonra da şimdi hayatta olan eşine devretmiş. Kendi çocukları yok. Bu gayrimenkul miras yönünden problem yaşatır mı? G. D.
Olay çok özelmiş gibi duruyor ama öyle değil, özellikle mirası reddi konusunda akıllara çok gelecek bir meseledir. Mirasın reddi terekeye dahil alacak ve borçlan içine alır. SGK olarak isim değiştiren Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandığı veya Bağ-Kur maaşlarını etkilemez çünkü bunlar kanundan gelen haklardır, bunlar ödenir. Mirasın reddi ile ortadan kalkmaz. Geleyim daire meselesine. Kardeşlerin hisseleri, bedeli ödenerek satın alınmış. Bunda bir problem yok. Sonra eşe devredilmiş. Burada problem yaratabilecek mirasçılar mahfuz hisseli mirasçılardır. Teyze ve eniştenizin çocuğu yokmuş. Dolayısı ile öncelikli mahfuz hisseli mirasçı yok, sonra sırada ana-baba var. Bunların da olduğunu tahmin etmiyorum (yaş itibanyla) bunlar da mahfuz hisseli mirasçı. Geleyim kardeşlere. Kardeşlerin mahfuz hissesi yok. O halde teyzenizin bu daire nedeni ile de bir problemi olmayacak. Eh bundan iyisi Şam’da kayısı.
Tamer Heper / POSTA