Şükrü Kızılot, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde eşe ait gayrimenkulün hem konut hem işyeri olarak kullanılması durumunda, bazı ince noktalara dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti
Bazı durumlarda, ayrı bir işyeri kiralanmayıp oturulan evin aynı zamanda işyeri olarak gösterilmesi söz konusu olabiliyor.
Bu durumda alan bazı Hürriyet okurları, mülkiyeti eşine ait olan konutun hem işyeri hem de ikametgâh olarak kullanılması durumunda emsal kira bedeli üzerinden tevkifat yani vergi kesintisi yapılıp yapılamayacağını merak ediyor.
VERGİ KESİNTİSİ
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin bu fıkranın bentlerinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup anılan Akranın 5/(a) bendinde, 70’inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması, karşılığı yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı BKK ile) yüzde 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Emsal Kira Bedeli Esası” başlıklı 73’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise;
– Kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı,
– Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin, bu mal ve hakların kirası sayılacağı,
– Bina ve arazide emsal kira bedelinin, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası,
– Bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen vergi değerinin yüzde 5’i olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Yine aynı Kanun’un 86’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde ise bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı (280 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2012 yılı için) 1.290 TL’yi aşmayan, tevkif ata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.
İŞYERİ
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu’nun “İşyeri” başlıklı 156. maddesinde, “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” hükmüne yer verilmiş olup burada sayılan yerlerle sınırlı olmayıp önemli olan ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılmasına veya yürütülmesine elverişli olan yerlerin de işyeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 31/01/1981 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 128 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin X-a-4 numaralı bölümünde; aynı zamanda hem işyeri hem ikametgâh olarak kiralanan gayrimenkuller vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edildiğinden bu gayrimenkuller için ödenecek kiraların tamamı üzerinden tevkif at yapılacağı belirtilmiştir.
BEYAN DURUMU
Bu açıklamalara göre, mülkiyeti eşe ait olan ve işyeri olarak kullanılacak konut için nakden veya hesaben (vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemler, hesaplarda işyeri kirası karşılığı olarak gider gösterilmesi gibi) kira ödemesi söz konusu olduğu takdirde, ödenen kira bedeli üzerinden tevkifat yapılarak vergi dairesine yatırılması gerekmektedir. Bu durumda, eşin elde ettiği gelirin Gelir Vergisi Kanunu’nun 86’ıncı maddesinin birinci bendinin (c) alt bendi gereğince ilgili bulunduğu yıl için belirlenen (2012 yık için 25 bin TL) tutarı aşması halinde beyan edileceği, aşmaması halinde ise beyan edilmeyeceği tabidir.
Mülkiyeti eşe ait olan ve işyeri olarak kullanıma bırakılan konut için gayrimenkul sahibi eşe nakden veya hesaben bir kira ödemesinde bulunulmaması diğer bir ifadeyle işyeri kirası olarak hesaplarda gider gösterilmemesi durumunda ise tevkifat yapılmayacak olup, bedelsiz olarak kullanılan söz konusu gayrimenkul nedeni ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 73’üncü maddesi hükmüne göre emsal kira bedeli hesaplanması ve tevkifata ve istisnaya konu olmayan kira bedelinin yıllar itibariyle belirlenen (2012 yılı için 1.290 TL) tutarı aşması halinde gayrimenkul sahibi eş tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekiyor.
Ancak, mülkiyeti eşe ait olan gayrimenkulün seyyar olarak yapılacak faaliyetlerin icrasına tahsis edilmeksizin veya bu faaliyetlerde kullanılmaksızın sadece kayıtlarda işyeri adresi olarak gösterilmiş olması halinde, söz konusu gayrimenkul işyeri olarak kabul edilmeyeceğinden tevkifat yapılması ve emsal kira bedeli esası uygulanması söz konusu olmayacaktır (MB Özelgesi, 22.8.2011 Tarih ve GVK-94/1377).
Özetle, eşe ait gayrimenkulün hem konut hem işyeri olarak kullanılması durumunda, bazı ince noktalara dikkat edilmesi gerekiyor.
Şükrü Kızılot/Hürriyet