Torunlar GYO Yönetim Kurulu Üyesi Emre Torun, herkesin kendi kafasına göre reklam verdiği ve istediği vaatleri sunduğu” görüşünü savundu. ’ISTANBUL REstate” ikinci gününde gerçekleştirilen “Konut Yatırımları” konulu oturumunda yaptığı konuşmada, sektörde en büyük riski faiz artışları olarak gördüklerini belirtti
Emre Torun, konut kredisi faizleri 2006 yılında olduğu gibi yüzde 1.60-1.70’lere çıktığı anda konut sektörü darbe yer” dedi.
Sektörün çok daha sıkı denetlenmesi gerektiğini ifade eden Torun,
“Herkes kendi kafasına göre reklam veriyor, istediği vaatleri sunuyor. Bunların biraz daha denetim altına alınması lazım. Denetimlerin sadece halka açık şirketlere değil, sektörün tamamına yayılması gerekiyor. Devletin sektörü kontrol etmesi gerekiyor” diye belirtti.
İYİ VE KÖTÜNÜN AYRIŞTIĞI DÖNEM
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya ise Türk ekonomisinin hızlı geliştiğini, makas değiştirdiğini, burada en rekabetçi piyasanın da gayrimenkul piyasası olduğunu ifade etti.
Şu anda türbülans sonrası dönemi yaşadıklarını, rekabetin getirdiği koşullara uyan gayrimenkul geliştiricilerin başarılı olabildiğini belirten Dumankaya, “İyi ve kötünün ayrıştığı dönem. Rekabetin olduğu bir dönem bizi bekliyor” söyledi.
Yeşil GYO Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil de Türkiye’de en çok düşük fiyatlı yüksek nitelikli konutlara talep olduğunu ifade etti.
Gayrimenkul sektöründe yatırım yapan herkesin bugün kar ettiğine dikkati çeken Yeşil, “Uzun vadede bundan kar etmemek mümkün değil zaten. Siz hiç bir şey yapmazsanız İstanbul’un, Türkiye’nin değeri artıyor. Bir de doğru düzgün bir projeye yatırım yaparsanız karlı çıkmamanız imkansız” olduğunu belirtti.
BDDK’NIN BANKALARI FAZLA SIKIŞTIRMAMASI GEREK
Yorum İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ağca da devletin, uzun vadeli kentsel dönüşüm projelerine değişik fonlardan yapılacak destek ve kredilendirmeleri mutlaka desteklemesi gerektiğini ifade etti.
BDDK’nın konut kredilerine getirdiği yüzde 75 sınırlamasıyla ilgili olarak da Ağca, “Gerek konutun satış fiyatları gerekse onun vade ve ödeme şekilleri, piyasanın kendi şartlarında zaten şekilleniyor. Burada değişik zorlamalar, şartlar getirmenin çok yararlı olmayacağını düşünüyorum. Bu konunun piyasa serbest koşullarına bırakılmasını arzu ediyoruz” söyledi.
Bankaların bu konuda yaptıkları desteklemelerde de BDDK’nın ikazı ile karşılaştıklarına işaret eden Ağca, bu konuda çözüm yolu bulunması gerektiğini, banka geri kalan yüzde 25’i tüketici kredisi veya başka kredilerle desteklemişse, BDDK’nın bankaları fazla sıkıştırmaması gerektiğini belirtti.
AA
