Bu tür olaylar Allah bir daha vermesin diyelim ,yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum öncelikle. Ancak bir ders çıkartmamız lazım herşeyden önce. Olayı birkaç yönden incelememiz gerektiği düşüncesindeyim.
1. Gaz dağıtım ve proje firmaları
Proje firması hata yaptı ve EGO ya verdi diyelim proje de geçti gaz açılışı yapan kontrol mühendisi ve proje mühendisi baca testi yapmadılar mı ? Şayet çatıya çıkıp baca testi yapsalardı yani daire bacasını kapatıp dumanın diğer bacalardan geldiğini test etselerdi bu bacanın şönt baca olduğunun farkına varacaklardı. Kaldı ki daha önce şönt bacalara bacalı cihaz bağlanması da EPDK ‘ca yasaklanmıştı. Ayrıca neden baca bağlantısı sac emaye boru yerine esnek aliminyum ile yapılmıştı. Diğer bir hata da inşaat ruhsatı aşamasındaydı belediye inşaat ruhsatı verirken neden şönt bacayı görmemişti. İnşaat nasıl ruhsat alabilmişti. Bu konular hep proje denetiminin eksik olduğunu ortaya koyuyor. Bu konudaki problem ise 1999 depreminden beri tartışılıp ta bir yere varılamayan kontrol , müteahhit ve belediye üçlü sac ayağının kurulamamasıdır. Yani müteahhit firmayı denetleyecek olan belediye değil bağımsız mühendislik firmaları olmalıdır( yapı denetimi gibi). İGDAŞ bu tür hataları öngördüğü için son birkaç yıldan bu yana bacalı cihaz projelereni kabul etmeyerek sorumluluk almamaktadır.
2. Cihaz üretimi yapan imalatçı firmalar
Tarihini tam hatırlamıyorum TSE tarafından soba,kombi ve şofbenlerde üçlü emniyet sistemi şart koşuldu . Yani bunlar alev emniyeti, baca geri tepme , oksijen emniyeti idi. Alev söndüğünde , baca geri teptiğinde ve de eksik yanma oluşup CO oluştuğunda cihaz kendini emniyete alarak gazı kapatmaktaydı. Bu hem bacalı hemde hermetik tabir ettiğimiz bacasız cihazlarda mevcuttu. Yeni monte edilen bu cihazlarda bunlar mevcut peki eski cihazlar ne olacak. İkincisi bu cihazları neden üretip de piyasaya verdiniz bu emniyet tedbirleri yeni mi çıktı. Ocaklarda bu saymış olduğum emniyet üçlüsü TSE ‘ce şart koşulmuş olmasına rağmen uygulanmamaktadır. Yaptırım tedbirleri yok mudur ?
Bana göre tamamen hatalı bir uygulama olan kombi uygulamasının müstakil evler hariç hata olduğunu düşünüyorum . Çok büyük bir pazar ve rant yaratmış olmasına rağmen toplu olarak oturulan apartman ,site gibi yerlerde kesinlikle merkezi sistem uygulanmalıdır. Hem bu hatalara sebebiyet vermez hem verimliliği kombiye oranla daha yüksek hemde evde olmayıp ta kombisini kullanmayan daire yerine siz en az % 50 daha fazla yakıt harcamak zorunda kalırsınız.
3. Kontrole gelen EGO teknisyenleri
EGO teknisyenleri saat 5:00 te geldiklerinde şayet üst katta zehirlenme varsa neden alt kata inip veya diğer katlarda da olabilir , kontrol etme gereği duymadılar. Son yapılan açıklama da ailenin zehirlendiğini anlayınca EGO ya haber verdiği onlar gelmeden evi terkedip hastaneye gittiği açıklaması yapıldı.
4.Tüketiciler
Tüketiciler bizler yani hepimiz evimizdeki cihazların yıllık kontrol ve bakımlarını, bacaların ise temizliğini yaptırarak bunun sorumluluğunu taşımak zorundayız.
Tekrar kazada yaşamını yitirenlere rahmet geride kalanlara sabır ve metanet diliyorum.
Serhat ÖKMEN
Mak.Yük.Mühendisi (İTÜ)
Son Açıklama :
Yine BAŞKENT DOĞALGAZ AŞ. den yapılan açıklamayla olaya sebebiyet verenin kombiye taze hava girişini sağlayan menfezin gazete kağıdıyla kapatıldığı bundan dolayı yanmayı sağlayan Oksijen eksikliğinden eksik yanma sonucu CO çıktığı ve de hem bu 4 numaralı daire fertlerinin hem de bir alt katta uykuya dalmış olan 7 gencin zehirlenerek yaşamını yitirdiği anlaşılmaktadır. Tabi bu gençlerin oturduğu katın baca bağlantısının da delik olduğunu söylemeye gerek yok. Bu bağlantı delik olmasaydı bile bacalı kombinin çalışma prensibi nedeniyle ortak baca veya şönt bacalarda baca gazının geri tepmesi sonucu CO’ in yine bu daireye dolması kaçınılmazdır.