1- Levha kalınlığına uygun ölçüde subasman profili, ilk kat döşeme seviyesinin 20cm alt kısmına dubel ile tesbit edilir.
2- Yapıştırma harcı levha yüzeyinin tümüne kenarları boyunca sürekli, orta kısımlara noktasal olarak sürülür. Yapıştırıcının levhaların arasına en az %40 oranında temas etmiş olmalıdır.
3- Eğri olmayan çok düzgün cephelerde 10×10 mm ölçülerinde taraklı mala ile uygulama yapılabilir. Yapıştırma harcı levha yüzeyinin tümüne taraklı mala ile sürekli bir şekilde sürülür.
4- Yapıştırma harcı uygulanmış levhalar, subasman profiline oturtularak levhalar arasında boşluk kalmayacak ve binilerin sıkıca birleştirilecek şekilde hafifçe kaydırılıp duvara yapıştırılır.
5- Yapıştırma işleminden 24 saat sonra, yapının yüksekliği ve yüzey özelliklerine göre tarif edilmiş derinlikte ve sayıda dubelleme yapılır.
6- Dubelleme işleminden sonra kapı, pencere ve bina köşelerine, düzgün ve dayanıklı bir köşe oluşturmak için ebatlarına uygun ölçülerde alüminyum veya kendinden fileli köşe profilleri yerleştirilir.
7-8- Köşe profillerinden sonra, ilk kat sıva çelik mala ile uygulanır ve taraklı mala ile homojen bir kalınlık elde edilir.
9- İlk kat sıvayı takiben, alkalilere dayanıklı donatı filesi ilk kat sıvanın üzerine hafifçe gömülerek yatay ve düşey yerleştirilir.
10-11- İlk kat sıvanın hafifçe suyunu atmasından sonra ikinci kat sıva yapılır
12- İkinci kat sıvanın tamamen kurumasını müteakip (en az 24 saat) astar boya uygulaması yapılır.
13- Son kat dış cephe kaplaması olarak silikonlu veya akrilik esaslı boya veya dekoratif kaplama mala veya rulo ile uygulanır.
Isı, farklı sıcaklıklara sahip ortamlarda daima sıcaktan – soğuğa doğru geçerek bir denge oluşturma eğilimindedir. Yapı elemanlarını meydana getiren malzemeler, söz konusu ısı geçişine, ısı iltkenlik katsayılarına bağlı olarak bir direnç gösterirler. Yani; en genel anlamda ısı yalıtımı, ısı geçişini azaltan bir dirençtir.
Isı yalıtım malzemeleri ise; farklı sıcaklıklardaki ortamlar arasında ısı yalıtımı amacıyla kullanılan, ısı iletkenlik katsayıları 0,065 W/mK’den küçük olan malzemelerdir. Yapılarda ısı yalıtım amacıyla yaygın olarak, polistren (XPS, EPS), poliüretan gibi sentetik esaslı köpükler ve camyünü, taşyünü gibi mineral lif esaslı ısı yalıtım malzemeleri kullanılmaktadır. Isı yalıtımının bina ve ısıtma sistemi başta olmak üzere, ülke ekonomisi ve çevre gibi çeşitli konularda pek çok olumlu etkisi mevcuttur.
Ancak; mantolama, binaların dış yalıtımı konusunda en etkin çözüm olarak öne çıkmaktadır. Mantolama uygulamasının, diğer ısı yalıtım uygulamalarına göre avantajlarıda çok fazladır.
Bina dış cephelerinde neredeyse %50 oranında yüzey teşkil eden ısı köprülerini (kolonlar ve kirişler) ortadan kaldırır. Böylece binalarımızda enerji tasarrufu sağlandığı için daha az enerji ile istenilen konfora ulaşılmasını olanaklı kılar. Bunun doğal sonucu ise hava kirliliğindeki azalma olacaktır.
Bu sistemin bir diğer avantajı da yapı bileşenlerinin yüzey sıcaklıklarının belirli bir düzeyin altına düşmesi halinde, ortamdaki su buharının yoğunlaşarak yüzeyde veya iç katmanlarda oluşturduğu terleme ve yoğuşmayı (rutubet) ortadan kaldırmasıdır.
Mantolama sistemi, Binalarımızı atmosferik şartlara karşı koruduğu gibi; farklı hava şartlarında oluşabilecek genleşme ve büzülme gibi yapı bileşenlerinde meydana gelen fiziksel değişimleri önlemektedir. Duvar iç gerilmeleri ve yapı hasarlarının önlenmesiyle binaların daha güvenli ve uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Dıştan yalıtım yapıya yeterli bir ısı depolama yeteneği sağlar. Bu durum yaz kış binanın iç mekan sıcaklığının dengede tutulmasına yardımcı olur.
Kaynak: toprakinsaat.com