Bir İtalyan firmasının kumaştan ürettiği balık ağına benzer materyal, deprem ve benzeri sarsıntılarda duvarların çökmesine engel olarak, yerleşim yerinin içindekilerinin hayatını koruyor.
İtalya’nın Floransa kenti yakınlarındaki Vaiano kasabasındaki tesislerinde pek çok alanda üretim yapan İtalyan firması, deprem bölgelerindeki yapılarda kullanıldığı takdirde sarsıntı anında duvarların hızlı bir şekilde çökmesinin önüne geçmek için geliştirdiği ve “Aegis” ismini verdiği ağı AA muhabirine tanıttı.
Aegis ağının kullanıldığı küçük ölçekli yapıların doğrudan çökme riskinin oldukça azaldığını anlatan firma sahibi Roberto Fenzi, bunun yapıların içindeki insanlara deprem anında bina dışına çıkmak için zaman kazandıracağına dikkati çekti. Fenzi, ürünlerinin depremde can kaybını önlemenin yanı sıra, restorasyonlarda köprü, cami kubbe ve minarelerinde, hastane gibi yapıların güçlendirilmesinde kullanılabilecek pratik bir ürün olduğunu söyledi.
Bu tür bir materyal fikrinin nasıl ortaya çıktığı sorulan firmanın sahibi Roberto Fenzi, depremler karşısında yapının güvenliğini sağlayacak malzemelere duyulan ihtiyaca değinerek, “Bu materyal, L’Aquila depreminden sonra doğdu. Sözde güvenli olan apartmanlarda güvenli alanlar yaratma, yapının sert bir şekilde zarar görmesini veya yıkılmasını önleme fikrinden doğdu” yanıtını verdi.
Fenzi, ürettikleri materyalin, deprem anında yapılardan moloz parçalarının, taşların düşmesine çözüm olabileceğini, 6 Nisan 2009’da 6,3 şiddetiyle 309 kişinin ölümüne yol açan Aquila depreminde can kaybı ve zararın en çok bu şekilde oluştuğuna işaret etti.
İnşaat piyasasında bu tarz ürünlerin olduğunu ama bunların çoğunlukla sert ve kalın kumaşlardan oluştuğunu aktaran Fenzi, ‘Bugüne kadar yapılan kumaşlar genellikle sert ve mukavemeti yüksek materyaller ancak duvarın kırıldığı anda, herhangi bir esneme payı yok. Duvarın dayanıklılığını bir nebze arttırıyor ama kırılma anı geldiğinde baskıya dayanamayıp hemen çöküveriyor. Evdekilerin kurtulması için bir katkısı olmuyor. Yeni ürünün farkı, hafif ve esnek olmasıdır. İnşaat sırasında uygulanması, monte edilmesi de son derece kolay’ diye konuştu.
-En önemli özelliği esnekliği-
Roberto Fenzi, şirketinin ve konuyla alakalı uzmanların daha önce yaptığı testlerden çekilmiş iki fotoğrafın üzerinde, duvara monte edilerek çalışması sağlanan ağın özelliklerini şöyle anlattı:
“Burada gördüğünüz bugüne kadar yapısında normal bir kumaş kullanılmış olan yapının deprem sarsıntısındaki kırılma anı. Kırılma anında fazla bir dayanıklılık göstermeden çöküyor. Sağ taraftaki bizim ürünümüz Aegis ise, deprem anında yapı kırılsa da esneme payıyla duvarların veya taş parçalarının evin sakinlerinin kafasına çökmesini önlüyor.”
Ürünlerinin küçük ölçekli yapılarda faydalı olacağını, monte edilmesinin ise son derece kolay olduğunu savunan Fenzi, “Aegis ağı, normal bir duvarın üstüne, vidalarla tavana sabitlenmek suretiyle monte ediliyor üstüne çimento dökülüyor. Tabii bunu duvara monte ederken, herhangi bir tutkal ya da yapıştırıcı veyahut özel bir maddeye de gerek yok. Herhangi bir duvar ustası, hiçbir sorun yaşamadan Aegis ağını çok güzel bir şekilde monte edebilir” dedi.
-Üretim aşaması-
Güney Kore’den ithal edilen yüksek yoğunluklu polyester ürününün, çelik alaşımla ağ şeklinde dokunduktan sonra, alkaline batırılarak çimento karşısındaki dayanıklılığının artırıldığı bilgisini veren firma yetkilileri, Aegis ağının son olarak, fırından geçirilerek kullanıma hazır hale geldiğini belirtti. Bahsi geçen işlemlerin ardından ağın, 9 ila 11 ton arasında ağırlık taşıma kapasitesinin olduğu kaydedildi.
-Floransa Üniversitesi’nden onaylı-
Ürünlerinin uzmanlar tarafından test edilip edilmediği sorusuna da firma yetkilileri, Aegis ağının binaların iç ve dış cephede kullanılmasının Floransa Üniversitesi Mühendislik ve İnşaat Bölümleri’nden onay aldığını bildirdi. Roberto Fenzi, üniversitenin verdiği onayın; ağın, tuğlanın veya taşın ön ve arka yüzüne koyulmak şartıyla verildiğini ifade etti.
Firmanın sahibi Fenzi, kendi yaptıkları testlerle ağın sadece binaların iç yüzeyinde de kullanılabileceği sonucuna ulaştıklarını, bu konuda da yine Floransa Üniversitesi’nden gerekli onayı beklediklerini dile getirdi.
AA
