Uzmanlar, çocukların kendi odalarına sahip olmalarının hem özgüvenlerini artıracağını, hem de özel hayat kavramlarının yerleşmesi açısından önemli olduğunu belirtiyor
Bu noktada odaların doğru şekilde dekore edilmesi ve sağlığa zararlı malzemelerin kullanılmaması çok önemli.
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) verilerine göre, 2010 yılında doğan çocuk sayısı 1.238.970. Buradan hareketle her yıl en az 1 milyon ailenin bebek odası dekore ettiğini söylemek yanlış olmaz. Ancak çocukların kendi odasına sahip olması, yeterince önem verilen bir konu değil. İş sadece kendi odası olmasıyla da bitmiyor; çalışma ve uyuma alanlarının ayrılması, doğru şekilde dekore edilmesi ve yeni doğan bebeklerin çocuklukları boyunca kullanacakları eşyaları olmasına da özen gösterilmesi gerekiyor.
Memorial Şişli Hastanesi’nden Pedagog Dr. Melda Alantar, her çocuğun özel olduğunu ve her yetişkin gibi kendine ait bir yaşam alanına, kendi odasına ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Bebeklerin 6. aydan itibaren kendi odalarında kalabileceklerini belirten Alantar, bunun çocuğa özgüven sağlayacağını söyleyerek, “Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde çalışan anneler ve babalar bebekleriyle birlikte aynı odada ve yatakta uyumayı tercih etmektedirler. Bebeklerin gece sık uyanmaları, iş yoğunluğu nedeniyle çocukla birlikte yeterince zaman geçirememe, deprem v.b. travmatik olaylar bu durumu tetiklemektedir. Günümüzde 10-11 yaşında olup halen anne-babayla birlikte uyuma alışkanlığı olan pek çok çocuk bulunmaktadır. Karanlık korkusu, gece yalnız uyuyamama endişesi çocukların özgüven gelişimini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle anne-baba bebeğin odasını hazırlayarak ayırmayı, sıklıkla gece yataklarından kalkarak onun bebeği doyurup sakinleştirerek, yeniden uykuya dalmasını sağlamayı önemsemelidir” diyor.
Herkes kendi odasına
Alantar özellikle yaşı yakın kardeşlerin, Türk ailelerinde adet olduğu üzere aynı odayı paylaşmaması gerektiği görüşünde “2 ya da daha fazla kardeşin aynı odayı paylaşması, özellikle peş peşe doğan ve aynı cinsiyette olan kardeşler arasında kıskançlığın yoğun olarak yaşanmasına neden olabiliyor. Özellikle küçük kardeşi olan çocuklar eşyalarını, oyuncaklarını alıp kaçan, ya da kullanan kardeşlerine karşı öfke duyarlar. Bu nedenle ayrı odaların tahsis edilmesi çocukları rahatlatıp, ev içindeki gerilimi azaltabilir. Farklı cinsiyet özelliklerine sahip olan çocukların odaları ise, mahremiyet anlayışının kazandırılması doğrultusunda, 4-5 yaştan itibaren ayrılmalıdır.”
Oyun alanı, çalışma alanına dönüştürülmemeli
Özellikle okul çağından itibaren ayrı bir çalışma alam düzenlenmesi gerektiğini belirten Alantar, “Çalışma masasının kapı ve pencereden uzak olmasına, televizyon ve bilgisayar gibi dikkat dağıtıcı cihazların odaya konulmamasına özen gösterilmelidir. Bazı anne-babaların okul dönemiyle birlikte oyun odalarım çalışma alanlarına dönüştürmeleri çocuğun psikolojik gelişimi açısından sağlıklı bir yaklaşım değildir. Okulla birlikte çocuğun oyun oynama gereksinimi azalmaz. Çocuklar günlük hayatta yaşadıkları olumsuzlukların etkisinden oyun oynayarak arınırlar. Bu nedenle anne-babalar çocuğun oyun oynama gereksinimini göz ardı etmeden, onlarla birlikte yeni oyun köşeleri yaratmaya özen göstermelidir” diyor.
Büyüyünce de kullanabilsin
IKEA Türkiye Pazarlama İletişim Müdürü Özge Kocaoğlu, Türkiye’de ailelerin fonksiyonelliğe ve güvenliğe önem verdiğini belirtiyor. “Özellikle aileler bebek odaları ve sonrasındaki çocukluk dönemi için değişen ihtiyaçlara cevap veren nitelikteki ürünlerden tercih ediyorlar. IKEA’nın ürün gamında, büyüyen bebeğe göre ölçüleri değişebilen, uzayan ve alçalan yatak bazaları, çıkartılabilen kenarlıkları olan karyola çeşitlerine yer veriliyor. Ayrıca aileler, birden fazla fonksiyonu içeren ürünlerini de tercih ediyorlar. Örneğin birbirlerine ekleyerek genişletilip uzatılabilen kapalı ve açık depolama alanları ile üzerine yeni üniteler eklenebilen alt değiştirme masaları da ilgi görüyor.”
Ne istediklerini sorun
Shape Mimarlık’tan Meral Bağcı, 5 yaşından itibaren çocukların odalarının dekorasyonunda söz sahibi olmaları gerektiğini belirtiyor. “Çocuk biraz büyüdükten ve ne istediğini belirtebilir yaşlara geldikten sonra, 4-5 yaşından itibaren çocukların da fikri alınmalı. Çocukların o yaşta kişilikleri gelişiyor, kendi istekleri oluşmaya başlıyor. Dolayısıyla, evet 4-5 yaşına kadar anne babalar bu tür şeylere dikkat edebilir. Ama sonrasında o odayı kullanacak çocuk da bu etkileşime, odasının şekillenmesine muhakkak katılmalı. Onların da fikirlerinin alınması gerekiyor. Dekorasyondan ve oranın mimari şekillenmesinden çok daha mühim bir konu bu.”
Shape Mimarlık’tan Meral Bağcı, çocuk ve bebek odası dekorasyonunda yapılan hataları sıralayarak şu tavsiyeleri veriyor:
Fazla düz, fazla beyaz ve tek renk odalar yapılmamalı 0-10 yaş arası, çocukların her şeyi yeni yeni öğrendikleri ve fark ettikleri bir dönem. Hem ruhsal gelişimlerine, hem de algılama gelişimlerine katkıda bulunması için, farklı renklerde bir oda yapılmalı. Tek renk olmamalı, ama karmakarışık, rengarenk, cümbüş şeklinde de olmamalı. Önemli olan, oranını iyi ayarlamak. Çocuğun uyumasına yetecek kadar bir dinginlik de verilmeli. Çok cümbüşlü bir oda olursa, çocuk sürekli etrafa bakmaktan uyuyamaz.
Mümkünse çocuğun giyinme ve çalışma alanı ayrı olmalı. Hemen yatağın yanına bir çalışma masası koymak doğru değil. Çalışma masasının elbise ve dolapların içinde olması da doğru değil. Çalışma masasına kitaplarını, okulla ilgili malzemelerini koyuyor. Ama uykuya gittiğinde dersten kurtulup, sadece uykuya odaklanması ve rahatlıkla uyuması gerekiyor. Uyku alanı bu yüzen daha sakin ve sade olmalı.
Mobilyalar mümkün olduğunca doğal ürünlerden yapılmış olmalı. Mesela laminat yerine doğal ahşap kullanılmalı. Sentetik perdelikler yerine doğal, pamuklu ürünler kullanılmalı. Metal yerine ahşap kullanılmalı.
Çocuklar yerde oynuyor, emekliyor. Bu yüzden halı kullanımı gerekli. Ama bazı çocukların toza karşı hassasiyeti oluyor. Özellikle perde ve halı çok fazla toz tutan ve kendi parçacıklarını döken ürünler. Bu, çocukların sağlıklarım olumsuz yönde olmalı.
Mesela laminat yerine doğal ahşap kullanılmalı. Sentetik perdelikler yerine doğal, pamuklu ürünler kullanılmak Metal yerine ahşap kullanılmalı.
Çocuklar yerde oynuyor, emekliyor. Bu yüzden halı kullanımı gerekli. Ama bazı çocukların toza karşı hassasiyeti oluyor. Özellikle perde ve hah çok fazla toz tutan ve kendi parçacıklarını döken ürünler. Bu, çocukların sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor. Hah kondu diye hasta olmuyorlar, var olan rahatsızlık tetikleniyor. Bu yüzden sentetik bir hah ya da boyalı bir halı olmamalı. Kir tutmayacak bir ürün olmalı. Bu tip rahatsızlıkları olan çocukların odasında kesinlikle jaluzi kullanılmamalı. Onun yerine yıkanabilen, temizlenebilen, doğal yapılı, organik kumaşlardan yapılmış perdeler kullanılabilir.
Yaz mevsiminde klima kullanılmamalı. Merkezi soğutma sistemi varsa, çıkışların konacağı yerler mümkün olduğunca uyuma alanından uzak, onları etkilemeyecek noktalarda yapılmalı. Çocukların nefes almasını ve rahat uyumasını sağlamak için radyatör ve benzeri ısıtıcıların yataktan uzak olması gerekiyor. Aksi takdirde uyurken ağzında ve burnunda ekstra kuruluk yaratıyor ve enfeksiyon yapıyor.
Odalar güney cepheli olmalı. Gün boyunca aydınlık ama bütün öğleden sonra o sıcağı içine çeken bir oda olmamalı.
Onu soğutmak problem yaratıyor.
Çocuk odası karanlık olmamalı. İyi havalanan bir oda olmalı. Aydınlatma 2 şekilde düşünülmeli.Öncelikle oyun oynarken, ödev yapabilecek kadar, baktığı ürünleri seçebileceği kadar bir aydınlatma sağlanmalı. İkincisi de uyku vakti geçtiği anda daha loş ışık veren bir gece lambası konulmalı. Eğer 8-10 yaşlarında bir çocuksa bir çocuksa, masasının üzerinde de bir masa lambası olmalı.
Eda Utku / HÜRRİYET