Posta Gazetesi yazarı Tamer Heper gazetedeki köşesinde emlak hukuku ile ilgili soruları yanıtlıyor.
Soru: Babam bir müteahhitle anlaşmış. Anlaşma şöyle: Müteahhit kat karşılığı inşaat yapacak. Babam iki daire alacak, sekiz daire müteahhidin. İnşaat 2007 yılında bitecek. Geldik 2012’ye inşaat hâlâ bitmedi. Bizim daireleri vermedi, kendisine kalacak daireleri de birkaç kişiye satmış. Aynı daire için birkaç kişi gelip “Bu daire bize satıldı” diyor. Bu durumda babam dairesine nasıl sahip olur?
Müteahhit suç işlemiş midir? Gelen müşterilere ne yanıt vermeliyiz? • Ö.A.
Cevap: Okuyucumun anlattıklarına hiç şaşmadım. Çünkü ilk defa karşılaşmıyorum.
Çok gördüğüm olayların bir tekrarı.
Öncelikle genel bir öneride bulunayım:
Bu kadar değerli bir iş yapılıyor ise bu iş için uzmanından yardım almak gerekir. Yani bu işleri bir meslektaşımın yardımı ile yapmalıdır, bu tavsiyemi biraz daha ileri götüreyim. Yasalarımızda akıl almaz, mantığa sığmaz değişiklikler yapılırken bir husus atlanıyor. Yukarıda anlatılan ihtilaf ve benzerleri vatandaşa çok yüklü para kaybettirirken, yapılacak bir yasal düzenleme ile sözleşmelerde bir hukukçunun imzasının aranması şartı getirilmelidir. Bakın sözleşmenin nerede ve nasıl yapıldığını okuyucum hatırlamıyor. Acaba sözleşme geçerli mi? Kuvvetle tahmin ediyorum ki geçersiz. Çünkü bugüne kadar yüzlerce benzer olayla karşılaştım, geçerli sözleşme oranı belki yüzde 1. Dolayısı ile vatandaşın hakkını korumak için sözleşmelere hukukçu katma mecburiyeti yasayla getirilmeli. Zira vatandaş olayı basit görüp kendi başına iş yapıyor ama zararlı çıkıyor. Peki bu olayda ne olacak? Bu olayda okuyucumun babası şanslı. Anladığım kadarı ile müteahhide arsanın büyük bölümünü vermemiş, halen kendi adına. Bu halde bina da kendi adına. Yoksa diyecektim ki tapu iptali davası aç.
Bu dava en az üç sene sürecekti. Oysa şimdi binanın maliki. Peki dairelerini isteyenlerin durumu ne? Bu satışlarda muhatap müteahhit. Dolayısı ile daire alanlann da muhatabı müteahhit. Müteahhidin yaptığı ise suç, dolandırıcılık. Aynı daireyi birkaç kişiye sattığına göre onlara da tapu falan vermemiş. (Tahmin ettiğim gibi ise yani tapu halen babanız üzerinde ise zaten müteahhit tapu veremez). Müteahhit bugün kendine düşecek daireleri isteyemez, isteyebilmesi için önce daireleri tamamlamış, iskanı almış olması lazım. Yani sonuç olarak önemli problem müteahhit ile alıcılar arasında. Bu arada tesadüfen de olsa babanız şanslı, halen arsasına sahip.
Tamer HEPER / Posta
