Marmara Depremi’nin yaşandığı 1999’dan önce binalarda kullanılacak betonda C14 olan dayanıklılık alt limiti, bu deprem sonrası C20’ye çıkarıldı
Ancak C20 kalite standardını da yetersiz gören uzmanlar en az C30 olmasını, tüketicilerin de en az C30 betonun kullanıldığı binalardan konut sahibi olmayı tavsiye ediyor. Marmaray’da İstanbul Boğazı’nın dibine döşenen batırma tünellerin betonu Almanya merkezli, Türkiye’de de üretimi bulunan BASF Yapı Kimyasalları şirketinin ürünleriyle imal edildi. Türkiye’deki binalarda beton kalitesini değerlendiren BASF Türkiye Genel Müdürü Cüneyt Dayıcıoğlu, konutlarda kullanılan beton kalitesinin en az C30 olması gerektiğini, depremler karşısında C20 standardının yetersiz kaldığını söyledi. Dayıcıoğlu, tüketicilere de ev alırken veya evde otururken en az C30 ve üzeri bir standartta inşa edilmiş binayı tercih etmelerini önerdi.
1865 yılında Almanya’nın Ludwigshafen şehrinde kurulan, ülkemizde 1880 yılında beri ürünleri satan, 40 yıldır da Türkiye’de üretimi bulunan BASF, 2006 yılından itibaren Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesi’ni Türkiye’den yönetiyor. Türkiye merkezli bölgenin yöneticiliğine getirilen BASF Türkiye Bölge CEO’su Volker Hammes, geçen yıl 73,5 milyar Euro ciro elde eden şirketin dünyada yüzde 15 büyürken, 832 milyon Euro ciro elde ettiği Türkiye pazarında yüzde 28 büyüdüklerini açıkladı. Hammes, önümüzdeki üç yılda da Türkiye pazarında çift haneli büyüme beklediklerini ifade etti. Türkiye’yi, Orta Asya ve komşularına ihracat yapma potansiyeline sahip bir üretim üssü olarak gördüklerini dile getiren Hammes, hükümetin bugün açıklayacağı yabancı yatırımcıyı teşvik paketlerindeki yeni yatırım fırsatlarına baktıklarını anlattı. Hammes, “Biz şirket olarak üretim tesisimize en az 20 yıl problemsiz çalışmasını, sonradan ‘burası yerleşim alanı oldu’ denilmemesini isteriz. İkinci bir konu ise enerji giderleri, bu noktada Türkiye enerjiyi ithal eden bir ülke.” şeklinde konuştu.
Kısa bir süre önce bölge CEO’luğuna getirilen Volker Hammes, “18 yıl önce Türkiye’ye iş için geldiğim zamanla, şu an arasındaki fark beni çok etkiledi. Türkiye’nin gelişimi fevkalade.” dedi. Hammes, Türkiye, Ortadoğu ve K.Afrika’nın yarı üretiminin Türkiye’de olduğunu söyledi. Hammes’in verdiği bilgiye göre BASF’nin Türkiye’deki 6 üretim merkezinin 3 tanesinin yapı kimyasalları alanında ve çalışan sayısı 765 kişi. Şirketin kimyasal ürünleri inşaat, ev ve kişisel bakım, dericilik, otomotiv sanayii, plastik, bitki koruma alanlarında kullanılıyor. Finans krizinin etkisiyle Batılı şirketlerin Ar-Ge harcamalarını azaltma ya da durdurma yoluna gittiklerini söyleyen Hammes, “Biz ise BASF olarak geçen yıl 1,6 milyar Euro ayırdığımız Ar-Ge’ye bu yıl 1,7 milyar Euro ayırdık. Birlikte çalışacağımız üniversite olursa Türkiye’de de Ar-Ge yapabiliriz.” dedi.
Zaman
