Çin’in gayrimenkul sektöründe fiyatların spekülatif olarak sürekliği arttığı konuşuluyor ve dünya ABD’deki konut krizine benzer bir filmi baştan seyretmekten korkuyor.
Çin; global emtialar ile çimento, demir cevheri, çelik, kömür gibi materyallerin neredeyse yüzde 50’sini tüketiyor. Bu tüketimin arkasındaki itici güç ise ülkenin gayrimenkul sektörü. O nedenle, bu sektörün kaderi global’bir endişe kaynağı. Çin’in gayrimenkul sektöründe balon oluştuğu ve bunun bir gün patlayıp ülke ekonomisindeki bü-yümeyi baltalayarak dünya ekonomisini sarsacağı spekülasyonları Brezilya’daki demir cevheri üreticisinden Avustralya’daki madencilere ve Londra’daki finansçılara kadar herkesin gündeminin ilk sırasında. Çin hükümeti 1998’de kemlerde mülkiyet hakkı verinceye kadar insanların pek çoğu bir gün kendi evlerine sahip olabileceklerini hayal bile edemiyordu. Bugün resmi rakamlar, Çin şehir merkezlerinde kendi evine sahip oknlann oranının yüzde 89 olduğunu ortaya koyuyor. Diğer yandan ülkedeki konut stoku ise giderek artıyor. 2010 yılının ilk yansında stok rakamlan artıya geçerken, Şubat 2011’den sonra stoklardaki artış hızlandı. 35 başlıca kenttte stoklar, merkiz hükümetin fiyatlan dizginlemek için harekete geçtiği 2008 yılındaki zirvesinin üzerinde seyrediyor. Şehirlerde satılamayan daire sayısı yükseliyor. Beijing Morning gazetesinin haberine göre, Pekin yakınlarındaki uydu kent Tongzhou’da 20 bin satılmamış daire var ve daha önce yılda 3 bin daire satıldığı gözönüne alındığında bu, yedi yıllık stokun olduğu anlamına ge¬liyor. Bölgede ikinci el konut fiyadannd yüzde 20 düşüş kaydedildi. Bu senaryonun yakın bir gelecekte ülkenin başka bölgelerinde de yaşanması bekleniyor. Finans kuruluşu Standard and Chartered, son aylarda konut satış hacminde bir yavaşlama meydana geldiğini ve bu trendin yılın son çeyreğine kadar devam edeceğini düşünüyor. Kuruluş, birçok şehirde fiyatlann yüzde 10 ila 20 düşeceğini öngörüyor.
Pekin, konut fiyatlannı dizginlemeye çalışıyor
Çin’de konut fiyatlan son 10 yıl içinde büyük bir hızla artmış, bazı kenderde fiyat artışı yüzde 300’ün üzerine çıkmıştı. Bunun için tedbir almaya çalışıyor ve konut fiyatındaki yükselimi durdurmaya çalışıyor, ışbakan Wen Ciabao, 2015 yılına kadar 36 ilyon ucuz konut inşa ettirmeyi planlıyor, mut sektörüne sağlanan bu teşvik 2012’ye ıdar yerel hükümetlerin borçlanma miktarının 2 trilyon yuan (307 milyar dolar) aktararak 12 trilyon yuana çıkmasma neden olacak. Yerel hükümeüeri kredi akışının hızınması ve insanlann ev alabilmek için konut kredilerine hücum etmesi nedeniyle bankaların batıklarının artabileceği ve banka kurtarma operasyonlarının gündeme gelebileceği belirtiliyor. Yani, Başbakan’ın ucuz konut projesinin ülkenin fînans sektörünü vurarak ekonomik büyümeyi baltalayabileceği ifade ediliyor. Hanehalkı borcunun gelire oranının, düşük seviyede olması ise ülkenin gayrimenkul sektörünün krize girebileceği endişelerini biraz hafifletiyor.
Çin’de hane nalkı borcunun gelire oranı 2010’da yüzde 45 civarındaydı. ABD’de 1960’larda bile bu oran yüzde 55 seviyesindeydi ve 2007’de konut krizi padak verdiğinde borç oranı yüzde 130’a çıkmıştı.
Küresel emtia satışlarının itici gücü, Çin’in gayrimenkulu Resmi rakamlar sektörün görünümü hakkında karmaşık bir tablo ortaya koyuyor. Çin’in gayrimenkul sektörünün kaderi Avustralya’daki madencilerden Alman ihracatçılara ve ABD’li tüketicilere kadar herkesin üzerinde önemli bir etki yaratacak.
Çin’in tüm kentlerini saran şantiye sahaları, dünyanın ikinci büyük ekonomisindeki gayrimenkul sektörünün dünya ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor aslında. O nedenle, bu sektörün kaderi global bir endişe kaynağı. Çin’in gayrimenkul sektöründe balon oluştuğu ve bunun bir gün patlayarak Çin ve dünya ekonomisini vuracağı spekülasyonları Brezilya’daki demir cevheri üreticisinden Londra’daki finansçılara kadar herkesin gündeminin ilk sırasında. Her ne kadar ekonomistler arasmda Çin’deki balon patlayıp patlamayacağına dair bir görüşbirliği olmasa da, Çinli yetkililer böyle bir endişeye kapılmış durumda ve sektördeki mevcut büyümenin sürdürülebilir olduğuna inanmıyor. Geçtiğimiz günlerde hedge fon yöneticisi Jim Chanos da, Çin gayri-menkul sektörünün zayıflama sinyalleri vermeye başladığı, sektörde oluştuğu iddia edilen balonun patlaması halinde ülkenin resesyona bile girebileceği iddiasında bulunmuştu.
Çin; global emtialar ile çimento, demir cevheri, çelik, kömür gibi materyallerin ne: redeyse yüzde 50’sini tüketiyor. Bu tüketimin arkasındaki itici güç ise ülkenin gayrimenkul sektörü. Örneğin, inşaat Çin’in çelik kullanımının yüzde 40’mı gerçekleştiriyor. Ev aletleri, gayrimenkulle ilgili altyapı ve diğer gayrimenkule dayalı sektörler dahil edildiğinde, Çin’deki toplam çelik tüketiminin üçte ikisinin gayrimenkul harcamaları kaynaklı olduğu görülüyor.
Dünya