Çamlıca Cami tartışması bir yana dursun, burada farklı bir nokta dikkatleri çekiyor. Mimari tartışmanın yanı sıra, bu işin ele alınıp tartışılması gereken bir de iç mimari boyutu var. Bu zamana kadar birçok akademisyenin tartıştığı konuyu tekrar gündeme getirmekte fayda var: “Mimari tasarımda içten mi dışa, dıştan mı içe?”
Belki de birçok kişinin farklı bir görüşleri iddia edebileceği bir soru bu. Kimi profesör mimarların “iç tasarımdan dış tasarıma” demesi gibi kimi mimarlar ise “dış, kabuk tasarım olmadan iç tasarım nasıl yapılacak” görüşünü savunuyorlar.
İç tasarımdan dış tasarıma fikrini savunan profesörlerden Mimar Prof. Dr. Altan Akı;
“Mimari ile iç mimari bir bütündür. Sıfırdan bir tasarım yapılmaya kalkıldığında iki branşında bir araya gelerek, farklı bakış açıları ile ortaya bir tasarım koymaları gerekir. Aksi taktirde tasarımı sadece dış görünüş ile değerlendirirseniz hata yaparsınız. Bir de bu tasarıma içeriden bakmanız gerekir. Aksi taktirde yurt dışında bazı ufacık cama sahip yapıların dışarıdan güzel gözükse de içerisinde yaşanmayacak yapıların olduğunu da unutmamak gerekir. Burada yapılan haya sadece binanın estetik açısından düşünülmüş olmasıdır. Halbuki bizler yaşama alanları yapıyoruz. Bu yüzden mimari tasarımda mutlaka içten dışa doğru bir bakış açımızın olması gerekmektedir. Aksi taktirde bu örneklere yenileri eklenebilir.”
Tam da bu noktada Çamlıca’ya yapılacak Camii tartışmasına gelmek ve olayı bir de bu açıdan değerlendirmek lazım.
Acaba bu tasarımları yapan mimarlar iç mimari tasarımları düşünmüşler mi? Yahut içeriden dışarı bakmayı denemişler mi?
Çamlıca Camii yapımından sonra bir de iç mimari tartışma ile konu tekrar alevleneceğe benziyor.
Keza Şakirin Camii’nin dış mimarisinden çok iç mimarisi dikkatleri üzerine çekmiştir.
Timgrubu.com
