Bolu’da bulunan 33 sit alanından ikisi birinci dereceye yükseltilirken, Akpınar, Aktaş, Semerkant, Büyük Cami Mahallesi, kısmen Karaçayır mahallesi, İhsaniye, Gölyüzü ve Tabaklar Mahallelerinde inşaat yapabilmek için müze müdürlüğünden izin alınması gerektiği belirtildi.
Doğal güzellikleriyle turizm kenti olma konusunda ki iddiasını sürdüren ilimizde, tarihi alanlarda turistlerin ilgi odağı olacak. Kültür Turizm İl Müdürlüğü Müze Müdürü Mustafa Güneş, yaptığı açıklamada ilimizde 83 adet sit alanı bulunduğunu belirtirken, bunların 73’ü arkeolojik, 3’ü kentsel 7’si ise doğal sit olarak tescillendiğini söyledi.
Merkez ilçe sınırları içinde bulunan 33 adet sit alanından ikisinin daha önce üçüncü derece iken, yapılan kurtarma kazıları ile ortaya çıkarılan eserler sonrası birinci dereceye yükseltildiğini belirten Gümüş, “Birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarında inşaat yasağı vardır. İkinci derecede mevcut yapılar restore edilebiliyor. Üçüncü derecelerde ise sondaj kazıları yapılıyor. Eğer bir buluntuya rastlanmazsa inşaat izni veriliyor” dedi.
Gümüş, sit alanlarında inşaat yapılmadan önce müze müdürlüğünden izin alınması gerektiğini belirtirken “Doğudan batıya doğru Hisar Tepe ve Karga tepenin bulunduğu alanlar ikinci derece sit alanı. Buralarda sadece mevcut binaların onarımı yapılabiliyor. Hisar Tepenin hemen güney yamacı “Stadion” kalıntısının bulunduğu alan birinci derece buralarda kesinlikle hiçbir şekilde onarım ya da yapılaşma izni verilmiyor. Akpınar Mahallesi, batıya doğru gidildikçe Aktaş Mahallesi, Semerkant Mahallesi, Büyük Cami Mahallesi, kısmen Karaçayır mahallesi, İhsaniye, Gölyüzü ve Tabaklar Mahalleleri ise üçüncü derece sit alanıdır. Bu saydığım parsellerde inşaat yapılmadan önce müzeye başvuruluyor. Bizlerde parselin büyüklüğüne göre, belirli sayıda sondaj çalışması yaparak, o parselde herhangi bir yapı kalıntısı var mı yok mu ona bakıyoruz. Eğer bir şey çıkmazsa kurul kararı ile inşaat izni veriliyor. Ancak diyelim ki herhangi bir kalıntı çıktı o zaman, o çalışmayı durduruyoruz ve o parselin tamamını kapsayacak şekilde kurtarma çalışması yapıyoruz. 2008’de satdion kalıntısı bu şekilde açığa çıkarıldı. O kazı sonrası üçüncü derece sit alanı olan bölge, birinci dereceye çıkarıldı. Yine bu şekilde Karamanlı Camisinin hemen yakınında bulunan bir parselde mezarlar ve yapı kalıntıları bulundu. Orası da üçüncü derece iken birinci derece sit alanı olarak koruma altına alındı” dedi.
Artık “Eser” olarak bakılıyor
Yaklaşık 25 yıldır Kültür Bakanlığının içinde çeşitli görevlerde bulunduğunu ifade eden Gümüş “90’lı yıllarda tarihi esere herkes paraya çevrilecek bir meta olarak bakarken, şimdi toplum bilinçlendi ve artık paraya çevrilen meta yerine “Eser” denmeye başlandı. Bu anlamda kaçak kazıların oranlarına bakıyoruz, ciddi bir azalma görüyoruz. Bir dönem modernleşme adına sivil yapılar terk edilip apartmanlar tercih ediliyordu. Algı böyleydi, insanlara diyecek bir şeyimiz yok. Şimdi ise bakıyoruz insanlar kentsel dokuyu, geleneksel mimariyi korumak benimseniyor. Yerel yönetimler ve halkın bilinçlenmesiyle çok güzel sonuçlar ortaya çıkıyor” ifadelerine yer verdi.
Bolu Ekspres