Posta Gazete Yazarı Tamer Heper, Borçlar Kanunu’ndaki yeni düzenlemeleri ve bir okurunun kirasını ödemeyen kiracısı ile ilgili sorularına yer veriyor. İşte o yazı!
1 Temmuz nedir? diye sorsam biliyorum hiç kuşkusuz hep beraber “Kabotaj Bayramıdır” diyeceksiniz. Ama yanıldınız, hukuk konusunda milattır.
Temel kanunlardan biri olan yeni Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu (birtakım değişikliklere uğrama kaydıyla) 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Meclis’te de hepimizin hayatını etkileyecek bir yargı paketi kabul edildi. Meğer bu 1 Temmuz ne müthiş bir tarihmiş, değil mi? Bu değişiklikleri uzun uzun konuşacağız, iyi mi oldu kötü mü oldu bir taraftan tartışacağız bir yandan da yaşayacağız.
Bugün vatandaşı yakından ilgilendiren kira konularındaki değişiklikten kısaca söz edeceğim. Bugüne kadar kira konularını bu konuya has 6570 sayılı kanunla hallediyorduk. Artık o kanun yok. Bu konu Borçlar Kanunu içine girdi. Maddelerde çok değişiklik yok ancak değişiklik yapılan maddeler ses getirecek nitelikte.
Örneğin bunlardan biri şu:
Kiracı 10 yılını doldurduğunda kiraya veren kiracıyı hiçbir gerekçe göstermeden tahliye edebilecek. Bugüne kadar böyle bir madde ve uygulama yoktu. Artık var. Sonra kira tespitleri için kanunlarımızda herhangi bir düzenleme yoktu. Kira tespiti Yargıtay kararlarına göre yapılıyordu. Yargıtay görüş değiştirdiğinde kira tespitlerinin de şekli değişiyordu. Artık bu husus da Borçlar Kanunu içinde yer alıyor. Ancak yer alış şekli Yargıtay’ın kira artırımına dair son yıllarda verdiği kararlara yakın. Yani Yargıtay ‘a göre sözleşme yapılan yıl sonrası üç yıl müddetle kiraya Türkiye İstatistik Kurumu’nun üretici fiyat endeksinin 12 aylık ortalaması oranında zam yapılıyordu. Sonra yani bu hesaba göre dördüncü yılın sonunda ise hak ve nasafete uygun biçimde tespit yapılıyordu. Şimdi yasayla bu süreye bir yıl eklendi. Yani ancak beş yılın sonunda endeks dışında hakkaniyete göre zam yapılabilecek.
Bu süre uygun mu?
Bence değil, bu süre çok uzun. Sonra akıllarda bir şüphe, her endeks rakamı pazardaki fiyat artışını yansıtıyor mu? Bu akla gelen bir soru.
İkincisi peki süre çok uzun olursa ne olur?
Basit, hukuk dışı girişimler devreye girer toplum huzuru bozulur.
Bugünlük bu kadar. Bundan sonra bu konulara çok gireceğiz.
Kiracım kiralarını ödemiyordu, ben de hem kiracıma hem kefiline icra takibi yaptım. Kefilin maaşına haciz koydurttum ancak karakol kefilin bordrosunu iki defa yazı gönderildiği halde göndermiyor. Ne yapmam lazım?
Borcunu ödemeyen borçlunun maaşının en az dörtte birine haciz konulur. Bunun için de maaşını ödeyen kişi ya da kuruma yazı yazılarak maaşın haciz konulan kısmının icra dosyasına ödenmesi istenir. Şayet maaşı keserek icra dairesine gönderilmezse borçtan maaşı ödeyecek kişinin sorumlu olacağı İhtar yazıda yer alır. Dolayısı ile yapılacak maaş haczi için doğrudan işyerine yazmak ve yanıtı oradan almak gerekir.
Dolayısı ile karakolun irtibatını kurabilmem için neden karakola yazıldığını bilmem gerekir, isterseniz bu bilgi ışığında dosyanıza bir bakın ve icra müdürü ile bir görüşün. İşyerine 89 ihbarı dediğimiz ihbar gitmiş mi gitmemiş mi? Gitmiş ise ne yanıt gelmiş. Ondan sonra önünüzü daha rahat göreceksiniz.
Tamer Heper/Posta