2009 yılında yapımına başlanan Köln Merkez Camii bir türlü bitmezken, cami mimarisine Alman kültürüne uymadığı için müdahale edildi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Almanya ziyareti kapsamında bugün ziyaret ettiği Köln Merkez Camii’nin yapımına 2009’da başlanmasına rağmen dört yıldır çeşitli sorunlar sebebiyle bitirilemedi.
Koln camii’nin ikghinç bir öyküsü var. 1984 yılından itibaren Köln’de büyük bir cami yapılması için Almanya’daki Müslümanlar bir araya geldi. Uzun yıllar süren mücadeleden sonra nihayet gerekli izinler alınabildi ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından 2009 yılında inşaata başlandı.
Köln Kent Meclisi camiye onayı 2008 yılının Ağustos ayında verdi. Köln Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki görüşmede, aşırı sağcı Pro Köln ve Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) cami projesine karşı çıkarak, “ret’ oyu verdi. Köln Belediye Başkanı Fritz Schramma ise, partisinin tersine projeye ‘evet’ oyu kullandı. Cami projesi, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP), Yeşiller (Bündnis 90/Grünen), Sol Parti (Die Linke) ve bağımsızların oylarıyla onay aldı.
Caminin yapım süreci sancılı başladı. Almanya’daki aşırı sağcılar caminin yapılmaması için çeşitli gösteriler yaptı. Özellikle Ralph Giordano isimli Yahudi asıllı bir Alman gazetecinin öncülük ettiği gösteriler, uzun süre devam etti.
Camiye yer sağlanmasında ve inşaatına başlanmasında Köln eski Belediye Başkanı Fritz Schramma’nın büyük katkıları oldu. Schramma yaptığı bir konuşmada “Böyle bir camiye Almanya’da büyük ihtiyaç var, biz istesek de istemesek de muhakkak yapılacak. em iyisi bizimle birlikte yapılması” diyerek camiye desteğini açıkça ortaya koymuştu.
ALMAN KÜLTÜRÜNE UYMAYAN SÜSLEMELER
Köln Merkez Camii’nin Osmanlı mimarisi ile yapılması ve minarelerinin 65 metre yükseklikte olması kararlaştırılmıştı. Ancak mimari projenin onaylamnamsı sürecinde geleneksel islam mimarisinin Alman kültürüyle uyuşmadığı gerekcesi ile batılı, modern bir mimariye onay verildi. Hatta bu süreçte caminin iç dekorasyoınu Alman kültürüne uymadığı gerekçesiyle müdahaler edilerek, süslemeler bile değiştirildi.Sonraki süreçte Osmanlı mimari tarzından vazgeçilerek modern bir mimari ile yapımına başlandı. Bunda birçok kilisenin yapımını üstlenen mimar Paul Böhm’ün de etkisinin olduğu bildiriliyor.
65 metre yükseklikte yapılması planlanan caminin minareleri de süreç içerisinde daha kısa yapıldı. Yüksek binaların çok az olduğu Köln’de 65 metrelik minareler şehrin her yerinden görülebilecekti. Minarelerin boyunun kamuoyunun baskısıyla kısa tutulduğu ifade ediliyor. Günümüzde Köln’ün en eski mabetlerinden Dom Kilisesi’nin kulesi şehrin her tarafından görülebiliyor. 65 metrelik minarelere Dom Kilisesi’nin büyüklüğünü gölgede bırakacağı gerekçesiyle müsaade edilmediği iddia ediliyor.
Almanya’daki Müslümanlar ise, caminin mimarisi ve minarelerin uzunluğundan ziyade caminin bir an evvel tamamlanarak ibadete açılmasını istiyor. Müslümanlar; cami, otopark ve konferans salonu olan böyle bir merkeze ihtiyaçları olduğunu belirterek bir an evvel tmamlanması gerektiğini ifade ediyor.
Bugün yüzde 80’inin tamamlandığı cami, DİTİB’in inşaat şirketi NUHA’yı mahkemeye vermesi sebebiyle durmuş durumda. DİTİB, inşaat şirketini, 2 binden fazla hata yapmak, açılışın gecikmesine ve masrafın iki misli katlanarak 34 milyon Avroya çıkmasına neden olmakla suçluyor. 2011’in Ekim ayında DİTİB, mimar Paul Böhm ve inşaat firması NUHA ile antlaşmalarını iptal etmişti. 2012’nin Şubat ayında Mimar Böhm ile yeniden anlaşmaya varıldı ancak inşaat şirketi ile ilgili yargı süreci devam ediyor. DİTİB, kusurlu hizmet gerekçesiyle şirkete para ödemiyor. Camide şu an bilirkişiler inceleme yaptığı için inşaat durmuş durumda.
Caminin inşaatının uzaması sebebiyle masrafları da her geçen gün artıyor. İnşaatın bitmemesi nedeniyle uzun yıllar çadırşarda namaz kılmak zorunda kalan Müslümanlar, çadırların kiralanmasına ve kurulmasına yüklü paralar ödedi. Cami için şimdiye kadar 30 milyon dolar avro ödendiği, ve inşaatın tamamlanması için en az 10 milyon avroya daha ihtiyaç duyulduğu bildiriliyor.
DİTİB, bu yılın yaz aylarında camiyi ibadete açmayı planlıyor. Şu an caminin küçük bir bölümünde ibadet edilebiliyor. İbadete açıldığında camide 2 bin kişi aynı anda namaz kılabilecek. 149 araba kapasiteli otoparka sahip olan caminin konferans salonu ise 350-400 kişi alabilecek.
Dünya Bülteni/ Haber Merkezi