Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Siz doğru olanı yapın ” başlıklı yazıyı yazdı. Heper, kaleme aldığı köşe yazısında yapılmış olan binanın imar planlarına uygun olmasının şart olduğunu belirterek okuyucusunun sorusunu yanıtlıyor…
Soru: İki kardeş bir arsa aldık, bunun üzerinde bir baraka vardı yıktık. Altı dükkanlı beş katlı bina yaptık. Ancak binanın planı, projesi yok. Biz bunun kat mülkiyetine geçmesini istiyoruz, nasıl yapabiliriz? B.A.
Cevap: Benim ülkem böyle ilginç işte. Dünyanın her yerinde önce plan yapılır sonra o plan tatbik edilir. Örneğin önce şehir planı yapılır, sonra altyapı tamamlanır, sonra üzerine planı dahilinde şehir kurulur. Peki bizde? Önce gecekondular yapılır, sonra onlara altyapı götürülür, ondan sonra da plan yapmaya çalışılır. Binalar da öyle. Önce gecekondu yapılır, sonra elektrik-su-gaz bağlanır, vergileri tahsil edilir, ondan sonra imar affı ile gelir. Yani bizde her şey ters işler. İşte bu terslik burada da görülüyor, şimdi biz bu işi nasıl düzeltiriz diye bakacağız. Bunun düzelmesi için öncelikle bir proje yapılması lazım. Ancak proje imar planları çerçevesinde yapılacağı için öncelikle yapılmış olan binanın imar planlarına uygun olması şart. Örneğin o bölgede kat yükseklikleri 9 metre ise ve bu bina 15 metre ise bu binaya uygun proje yapıp yasal hale getiremezsiniz. Bu nedenle imar planlarına uygun proje yapılır, sonra bu proje belediye imar müdürlüğünde tasdik görür. Ondan sonra bu bina için iskan izni alınır ve iskan izninden sonra da kat mülkiyetine geçilir. Doğrusu budur, ancak bizim vatandaş bunu çoğunlukla yapmaz, gelecek bir imar affını bekler. Bizde de her türlü seçim yatırımı mubah olduğundan ilk seçim döneminde aleni veya örtülü bir imar affı çıkar, bununla birkaç oy sağlanır ama ülkenin imar durumunun da içinden çıkılmaz hale gelinmesine göz yumulur. Siz imar affını beklemeyin, işinizi yasal yollarla halledin.
Posta/Tamer Heper