Türkiye’de toplam büyüklüğü 130 milyon metrekareye ulaşan çatı sektörü, yalıtımsız binalardan şikayetçi
Onduline Avrasya CEO’su Burhan Karahan, çatı yapımının toplam inşaat maliyetinin yüzde 5-10’u olduğunu belirterek, “İnşaatların yapımında çatılara çok önem verilmiyor. Ancak binalarda çıkan teknik sorunların yüzde 90’ı çatılardan kaynaklanıyor. Türkiye’de hızla devam eden konut projelerinde bu sorunlar giderek aşılıyor ancak eski binaların kentsel dönüşümle birlikte bu anlamda da çözüm bulmasını umuyoruz” diye konuştu.
16 milyon konut yalıtmışız
Karahan, Türkiye’de çatı yalıtımına erekli önemin verilmediğini belirterek, şunları söyledi: “Çatı sektörü, çatıları oluşturan yapı elemanları, yalıtım katmanları, çatı kaplamaları, yağmur iniş sistemleri ve yardımcı elemanları gibi farklı malzemelerle ilgili şirketleri içinde barındırıyor. Çatı malzemesi üreten ve çatı sistemlerini oluşturulmasında hizmet veren firmalar, genel anlamda inşaat işlerinde tüm yapının inşaat harcamalarından yüzde 5-10 arasında pay alıyor. Toplam maliyet içindeki payı bu kadar az olmasına rağmen, binalardaki sorunların yüzde 90’ı çatılardan kaynaklanıyor. Türkiye’de toplam 18 milyon binanın 12 milyonunu, düşük kaliteli, gecekondu ve kayıtsız konutlar oluşturuyor. 18 milyon binanın 16 milyonunda cephe ve çatı yalıtımının olmadığı biliniyor.
Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle apartmanlarda çatı aralarının ortak kullanım alanı olması ve bu nedenle çatını da ortak mülkiyet sayılması, Enerji Verimliliği Yasasının 2007 yılında yayımlanmasına rağmen henüz tam anlamı ile işletilememesi, müteahhitlerin sorumluluklarının olmaması, sigorta yapılamaması gibi nedenlerle çatılar hala en problemli yapı bileşeni konumundadır. Türkiye’deki çatı sektörü, doğru uygulamalar için gereken teknik bilgi, modern malzemeler ve uygulama tecrübesine sahip. Enerji Verimliliği Yasasının da bir süre sonra en kapsamlı şekilde uygulayabileceğini düşünüyorum. Ancak bunlar yine de çatılardaki tüm problemlerin giderilmesini sağlamayacak.
Apartmanlardaki çekme kat, çatı dubleks gibi uygulamalardan vazgeçilip çatı aralarının bağımsız bölüm olarak kullanımının önünün açılması ve çatının tüm yapının değil de sadece son katın mülkiyetinde olmasının sağlanması, çatılarla ilgili inşai ve hukuki sorunları yok etmesinin yanısıra, görsel açıdan da binalarımızın güzelleşmesini sağlayacak.”
Yeşil çatılı binalar ilgi görmeye başladı
ONDULİNE Avrasya CEO’su Burhan Karahan yeşil çatılı bina konsepti hakkında şu bilgileri verdi: “Çevre dostu, insan sağlığına en az zararlı, enerji verimli teknolojileri bünyesinde barındıran ‘sürdürülebilir bina’ olarak tanımlanıyor. Yeşil çatı sistemi yapay olarak binalardan kaynaklanan bazı sorunların çözülmesinde oldukça etkili bir uygulama olarak görülüyor. Ekolojik bir alan oluşturmasıyla, kuşlara, böceklere ve öncelikle bitkilere sağlıklı ve doğal bir yuva oluşturmasının yanında yağmur sularının bir bölümünü kullanması ve kalan kısmı belli oranda arıtması da yeşil çatı sisteminin diğer bir faydası.
Güneş panellerinin dışında yapının bulunduğu alanın kuş bakışı görünümünün yeşil kalmasının sağlandığı binada güneş ışığının zararlı olan kısmım şehre yansıtan ya da tutan kısmını yok denecek kadar azaltıldı. Dış cephede yine doğal bir malzeme olan tuğlanın kullanıldığı binalarda sağlıklı yaşam alanı olarak binanın bütün yüzeyler antibakteriyel boya ile boyanıyor ve zeminler statik antibakteriyel kaplama malzemeleri ile kaplanıyor. Son yıllarda özellikle çatıların bu şekilde verimli kullanımına yönelik bir bilinç gelişmeye başladığını gözlemliyoruz.”
Hürriyet
