Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uğur Koçkal, beton harcına bilinçsizce su ekleyerek su-çimento oranının değiştirilmesinin “inşaatın temeline dinamit koymak”la eşdeğer olduğunu söyledi
Yrd. Doç. Dr. Uğur Koçkal, yaptığı açıklamada, döküm yerine nakledilecek betonun hazırlanmasında kuru karışımlı sistem ve yaş karışımlı sistem olmak üzere iki yöntem olduğunu belirterek, yaş karışımlı hazır betonda, su dahil tüm katkı maddelerinin beton santralinde ölçülerek karıştırıldığını, kuru karışımlı hazır betonda ise çimentonun ve katkı maddelerinin santralde eklendiğini ancak kimyasal katkılar ile suyun teslim yerinde ölçülerek karıştırıldığını bildirdi.
Türkiye’de yaş karışımlı hazır betonun tercih edildiğini ancak betonun uzun mesafeye taşınması gereken durumlarda kuru karışımlı betonun kullanılması gerektiğini kaydeden Koçkal, yaş karışım esasına göre hazırlanan betonun taşınması sırasında su kaybı yaşandığını, döküm yerine ulaşıldığında buharlaşmaya bağlı olarak kıvam kaybı ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Çoğu kez niteliksiz işçiler tarafından kıvam kaybı yaşanan beton harcına su eklendiğini ifade eden Koçkal, şöyle konuştu:
“Bu işlem beton harcında su-çimento oranını değiştiriyor. Çimento ile su reaksiyona girdikten sonra fazla su, döküm sonrası bünyeden uzaklaşarak yapı içinde boşluklar oluşturur. Bu boşluklar ise betonun mukavemetini ve dayanımını olumsuz etkiler. Yani beton harcının taşınması sırasında, suyun buharlaşması sonucu oluşacak kıvam kaybını telafi etmek için beton harcına bilinçsizce su ekleyerek su-çimento oranını değiştirmek inşaatın temeline dinamit koymakla eşdeğerdir.”
Beton ile ilgili belgeler istenmeli
Betonarme yapılarda çelik donatıların ve betonun kullanıldığını, fabrikalardan standartlara uygun çıkan çelik donatılarda problem yaşanmadığını belirten Koçkal, sorunun genellikle betonda olduğunu söyledi. Yapıda kullanılacak betonun içinde bulunan karışımların da dayanımı etkileyeceğine dikkat çeken Koçkal, beton alımlarında, alıcının, dökülmek üzere gelen betonun belgelerini mutlaka incelemesi gerektiğini bildirdi.
Koçkal, dökülmek üzere gelen betonun, istenilen dayanıma sahip ve projede önerilen beton olup olmadığına bakılması gerektiğinin altını çizerek, belgelerin hazır beton fabrikalarından istenmesinin yanlışlıkların önüne geçeceğini söyledi.
Deprem riski taşıyan bölgelerde dayanıklı yapılar oluşturulabilmesi için yüksek maliyetlerin göze alınmasını isteyen Koçkal, Van depremine değindi ve “Van gibi kış mevsimi soğuk geçen bölgelerde beton dökümünde mümkün olduğu kadar prizi hızlandıracak katkılar kullanılmalı” dedi.
Yapı denetim firmalarının ticari kaygılarla ya da farkında olmadan denetimlerde hatalar yapabildiğini söyleyen Koçkal, “Avrupada denetleme sistemi çok ağır yaptırımlar getirilerek sürdürülüyor. Ülkemizde bu kadar denetleme problemlerine karşı yaptırım gücü maalesef yok” diye konuştu.
AA