Mehmet Değirmenci, Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Bu inşaat yüzünden binamız yıkılırsa ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Değirmenci yazısında bitişiğinde bulunan inşaatın kendi ikamet ettiği binaya zarar vermesi durumunda neler olabileceğine değindi
DEMETEVLER 7. caddede bulunan 5 no’lu Çilingiroğlu Apartman’ında ikamet etmekteyim. Binamızın bitişiğinde bulunan 118/4 pafta, 15916 ada 10 parsel üzerine bir takım insanlar gelerek kendisinin müteahhit olduğunu ve bu arsa üzerine inşaat yapmak istediğini apartman yöneticimize ifade ederek zemin etüt çalışması yaptırmıştır.
1996 yılında da aynı arsa üzerine inşaat yapılmak istenilmiş fakat Ankara 10. İdare Mahkemesince; 22.05.1996 günve 1996/178 sayılı yapı ruhsatının iptali ile bu ruhsata ‘fore’ kazıkla tahkim edilerek zemin emniyeti gerilmesininsağlanması şerhinin eklenmesi istemiyle dava açılmış, sonuç olarak ikamet etmekte olduğumuz apartmanın(Çilingiroğlu Apartmanı) gerekli önlemleri alınmadan kazı yapılması halinde çökme tehlikesi bulunan dava konusu işleminyürütülmesinin durdurulmasına, 26.05.1996 tarihinde oy birliği ile karar vermiştir.
Şu an 30 yıllık olan bu binanın, 1996 yılında verilen bu mahkeme kararının ardından 15 yıl gibi bir süre geçmiş olup, busüre zarfında binanın yıpranma payı göz önüne alınarak, sakinler olarak kaygımız; fore kazık işlemi sırasında da binamıza bir zarar gelir mi, olmuştur.
Durum böyle iken 8 katlı binamızda 16 hane ve 2 dükkan bulunmakta olup, tahmin edersiniz ki can ve mal güvenliğimiz olmayıp, bina sakinleri olarak huzurumuz kaçmıştır.
Belediye, binamız zarar gördüğü takdirde bunun maddi ve manevi tazminatını ödemeyi göze alabilecekler mi? Biz binasakinleri olarak belediye her ne kadar ruhsat verse de bu inşaatı yaptırmamak için sonuna kadar savaşacağız.
Ülkemizde temel kazası sırasında bitişiğindeki apartmanların nasıl çöktüğünü ve çok canların gittiğini biliyoruz. Bu gibi bir habere konu olmamak için yetkili kurum ve birimlerin ilgilenmeleri hususunda gerekli hassasiyet, araştırma ve incelemenin gösterilmesini umut ediyoruz.
Hürriyet/Mehmet Değirmenci