Sayıları giderek artan alışveriş merkezleri (AVM), büyük şehirler için aynı zamanda en önemli sosyal mekânlar haline gelmiş durumda.
Ailelerin uğrak yeri haline gelen bu mekânlarla ilgili şikâyetlerin başında ibadethaneler geliyor. Çünkü bu devasa yapıların birçoğunda mescit bulunmuyor. Çoğu AVM’de de bu mekânlar, temizlik ve sağlık açısından uygun olmayan bodrum katları ya da otoparklarda yer alıyor. Bu durumdan vatandaşlar kadar firmalar da şikâyetçi.
Tüketiciler Birliği’nin, 2008 yılında yaptığı araştırmada 99 mekânın 44’ünde ibadethane olmadığı belirlenmişti. Araştırma İstanbul’daki 65 AVM’nin 30’unda dinî vecibelerin yerine getirilebileceği bir yerin olmadığını ortaya koydu. Kendilerine AVM’lerle ilgili gelen şikâyetlerde ‘ibadet yeri’nin üst sıralarda yer aldığını belirten Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, “Bu yerler müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamayı taahhüt ediyor. Dolayısıyla hangi dinden olursa olsun insanlar için iyi bir ibadethane yeri yapılmalıdır. Yoksa tüketicinin tüm ihtiyaçlarının karşılandığı iddia edilemez. Genelde bodrum katlarına ya da otoparklara konuluyor. Bu da uygun değil.” diyor.
Tüketicilerin AVM’lere yönelik ibadethane şikâyetleri buralarda mağazası bulunan firmalar tarafından da destek görüyor. Colin’s & Loft firmasının Yönetim Kurulu üyesi Şahin Eroğlu, “İbadethanelerin açılması ve sayılarının artması önemlidir. İbadethanelere otoparklarda ya da bodrum katlarında yer tahsis edilmesi sıhhatli değil.” tespitini yapıyor. İstinye Park’ın Genel Müdürü Hakan Kurt ibadethanelerin, bodrum ya da garajlarda değil de alışveriş katlarında olmasının gerektiğini vurguluyor. Torun AVM’nin genel koordinatörü İlham İnan Dündar, ibadethanelerin kolay bulunabilir yerlerde olmasının önemli olduğuna dikkat çekiyor. Airport AVM Genel Müdürü Burçin Bendegül ibadethanelerin atıl yerlere konulmasına da itiraz ederek, “Buralara yaşam merkezi diyorsak ibadethaneler daha gözle görülür yerlerde olmalı.” diye konuşuyor.
Zaman