Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, ülkedeki inşaat sektörünün dışa açılım yapması gerektiğini vurgulayarak “Savaşa maruz kalan ülkelerin yeniden imar edilme süreçlerinde fırsatlar doğacak diye düşünüyorum” dedi.
Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Atun bugün Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti.
ORTADOĞU’DA KAPALI KALAN ÜLKELERDE AMBORGOLARIN KALKMASI…
Kabulde bazı açıklamalarda bulunan Atun, Ortadoğu’da kapalı kalmış ülkelerde ambargoların kalkmasıyla ekonomik dış açılım söz konu olduğunu söyleyerek, “Bu nokta üzerinden bir strateji geliştirilebilir diye düşünüyorum” ifadesine yer verdi.
Atun, “Savaşa maruz kalan ülkelerin yeniden imar edilme süreçlerinde fırsatlar doğacak diye düşünüyorum. Diğer ihraç mamullerinde olduğu gibi, sanayide olduğu gibi inşaat sektörünün dış açılım yapması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Bakanlık olarak teşvik edilecek programlar üzerinde çalışabileceklerini dile getiren Sunat Atun, “Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ile mutabakat sağlayarak, vizyonu birlikte geliştirerek çalışmalar yapabilir, teşvikleri bu alanda da oluşturabiliriz. Bunu, bu alanda sorumlu bakan olarak açıklıyorum” dedi.
“YATIRIM ODAKLI BÜYÜME MODELİ…”
Kabuldeki konuşmasında Bakanlığın çalışmalarına ve son dönemdeki bazı uygulamalara değinen Atun şunları belirtti:
“CTP-BG UBP koalisyon hükümetinin ekonomik büyümeye ilişkin hedefi ve bu hedefin kapsamı gayet nettir. Bu kapsam yatırım odaklı büyüme modelidir. Bu hükümet, yatırımlarla sanayide, turizmde, eğitimde ve inşaat sektöründe büyüme odaklı hedef belirlemiştir.”
“YATIRIMCININ BU ORTAMDA KAYGILI OLMASI NORMALDİR”
Son dönemde, dövizin hareketlendiğini, dünya ekonomisi üzerinde söz sahibi olan Merkez Bankalarının piyasalarda faiz artışı beklentisi oluşturduğunu kaydeden Atun şunu ekledi:
“Yatırımcının bu ortamda kaygılı olması normaldir. Hükümetlerin görevi bu kaygıları ortadan kaldıracak ya da etkisini azaltabilecek tedbirleri almak, ekonomin dış kayıpları da mümkün olduğunca ortadan kaldırmaktır.
Ekonomi Bakanlığı’nın doğrudan alabileceği tedbirler içinde yatırım koşullarının oluşturulması var… Ancak en önemlisi özellikle yabancı para biriminin kullanıldığı sektörlerde, yatırım kanadının Türk Lirası cinsinden kredilendirilmesi ve bunun faizlerin artmaya tabii olduğu dönemde faizin sabit tutularak devletin de faiz oranını sübvanseye ettiği bir program için istikrar oluşturmak …”
“LÜKS TÜKETİMİN ÜLKEMİZ EKONOMİSİ ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLERİ VAR”
“Ülkemizin yatırımlarla büyüme oranlarını yukarıya itme gayretimiz var” şeklinde konuşan Sunat Atun, “Ancak şöyle bir gerçek vardır ki, o da lüks tüketimin ülkemiz ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri olduğudur. Bu net bir tespittir. Bizim tüketimi iç tüketime kanalize etmemiz gerek. Sadece hükümet değil, bütün kesimler ve sektörler bu perspektiften bakmak durumunda” şeklinde konuştu.
YENİ YURT YATIRIMLARINA İLİŞKİN PROGRAM
Yatırımların teşvik edilmesi için koşulların iyileştirilmesi gerektiğine de işaret eden Bakan Sunat Atun bu konudaki çalışmaları şöyle anlattı:
“Yatırım ortamının finansman yönüyle koşullarının iyileştirilmesi adına Türk Lirası cinsinden yepyeni programlar getirdik. Bunlardan en yenisi 2 hafta önce çalışmaların tamamlandığı bankalarla anlaşmaların yapıldığı yeni yurt yatırımlarına ilişkin Türk Lirası cinsinden kredilerdir. Bu kredi cinsinde yüzde 8 faizle 7 yıl sabit faiz düzeyi, ilk 2 yıl ödemesiz…”
Bu programın inşaat sektörüne hareketlilik getireceğini ve bu alandaki arz açığını gidereceğini söyleyen Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, “Daha yeni programlar üzerinde çalışıyoruz” dedi.
GÜRCAFER: “SIRADAN BİR DÖNEM GEÇİRMİYORUZ. GEÇMİŞE GÖRE DAHA HIZLI VE ORGANİZE ÇALIŞMALIYIZ”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, gündemlerinin genelde ekonomi, özelde inşaat sektörü olduğunu kaydederek, Atun ile bazı teknik konularla ilgili görüş alışverişinde bulunacaklarını, düşüncelerini ve projelerini aktaracaklarını söyledi.
Ülke ekonomisinin istenilen noktada olmadığını kaydeden Gürcafer, “İnsanımıza ve yatırımcımıza karşı sorumluluğumuz, bu çerçevede ekonomiyi düzeltme zorunluluğumuz var. Diğer taraftan da çözüm süreci ve buna paralel olarak gelmeye zorunlu olduğumuz başka nokta var. Avrupa’ya entegre durumu… Ekonominin temeli olan firmalarımız belli bir seviyede değilse bu bizim açımızdan kötü olur. Sıradan bir dönem geçirmiyoruz. Geçmişe göre daha hızlı ve organize çalışmalıyız” şeklinde konuştu.