Posta Gazetesi Köşe Yazarı Doğan Heper, arsa karşılığı ortaklık kurularak yapılan inşaatlarda, anlaşmanın geçerli olması için sözleşmenin noterden yapılması gerektiğini söyledi
Bir inşaat şirketi sahibiyim. Kat karşılığı 19 villa yapmak üzere arsa sahibi ile anlaştım. İnşaat ilerledikçe arsa sahibi kendine düşen villaları sattığı gibi bana düşenleri de satmaya başladı. Sonunda bana düşen villalardan birini ben haricen sattığım halde tapusunu veremedim, o da vermiyor. Şimdi davalığız. Yaptığımız sözleşme noterden değil. Sırf şekil şartı nedeni ile bu davayı kaybeder miyim? L.D.
Bugüne kadar müteahhitten şikayetçi müşteriye çok rastladım. Müteahhitten şikayetçi arsa sahibine de çok rastladım ama arsa sahibinden şikayetçi müteahhide çok ama çok ender rastlıyorum. Onlardan biri de sizsiniz. Çünkü müteahhit bu işi bilen biri. Bilgisi dahilinde tedbir alıyor. Örneğin ne yapıyor? Birincisi sözleşmeyi noterde düzenleme şeklinde yapıyor. Çünkü bu geçerlilik şartı. Bu şarta uyulmadığı takdirde sözleşme geçersiz. Sonra benim tasvip etmediğim bir şeyi daha yapıyor, inşaata başlamadan arsadan hisse alıyor. Neredeyse arsanın yarısını alıyor. Dolayısı ile arsa sahibinin kötü niyetinin önünü kesiyor. Ben buna karşıyım. Benim önerdiğim şu:
Sözleşmeyi noterde düzenleme şeklinde yapın. Gereken harcı ödeyin, çünkü yaptığınız iş değerli. Sözleşmeye de şu şartı koyun: Proje tasdikinden sonra kat irtifakı kurulacak, tapular arsa sahibinin adına çıkacak, inşaatın ilerlemesine göre belli safhalarda bağımsız bölüm müteahhide aktarılacak. Bu halde her iki taraf da kendini emniyete alacak. Peşinen arsanın yarısının müteahhide aktarılmasına karşıyım, bu halde arsa sahibi müteahhide karşı savunmasız kalıyor. Dolayısı ile bir hukuki ihtilafta her iki tarafın haklarının korunması esastır. Önerdiğim sistemde bu sağlanır. Bir takım masraflar olacakmış. Elbette yukarıda söylediğim gibi yapılan iş değerlidir, bu masraf olacak. Şimdi sizin sözleşme ne olacak acaba? Bana kalırsa geçersiz, şekil şartına uyulmamış. Sonucunu hakim takdir edecek. Çünkü zamanında Yargıtay’ın bir kararı çıkmıştı; müteahhit inşaatı yapmış, arsa sahibi de mala konmuşsa burada artık Medeni Kanun’un 2. maddesi göz önüne alınıp iş iyi niyet kuralları çerçevesinde halledilir diyordu.
Doğan Heper/Posta