Sitelerde satılık ya da kiralık olmayan evlerin fotoğrafını yayınlayanlar, metrekareye merdiven ve asansör boşluğunu dâhil edenler, on yıllık binayı sıfır diye pazarlamaya çalışanlar. Sorunların kaynağında emlakçıların kayıt dışı çalışması var.
Hemen herkesin bir şekilde yolu düşmüştür emlakçılara. Genelleme yapmak doğru olmasa da birçok kişi yaka silker bu meslekte çalışanlardan. Sebepleri malum; güven vermezler, aldatırlar, emek vermeden para kazanmanın yollarını ararlar.Kendileri her ne kadar bu tanımlamaları kabul etmese de toplumun algısı bu yönde. Zira yapılan işlere şahit olduktan sonra böylesi fikirlere kapılmamak mümkün değil. Hele ki hemen her araştırmayı internetten yaptığımız ve oturduğumuz yerden bilgi sahibi olmaya çalıştığımız bu çağda…
Ece Koyuncu, emlakçıların mağdur ettiği kişilere sadece bir örnek. Emlak sitelerinde araştırma yaparken İstanbul Beylikdüzü’nde şartlarına uygun bir eve rastlar. Kira ücreti 650 lira olan daireye 120 lira da aidat ücreti istendiğini görür. Aidat ücretine site içindeki sosyal alanlar (havuz, fitness, sauna) da dâhildir. İnternetteki araştırmaları üzerine emlakçıyla önce telefonla, sonra da yüz yüze görüşür. Taşınacağı gün kira kontratını imzalamak üzere anlaşırlar. Bir yandan eşyaları taşınırken bir yandan da kira sözleşmesini okuyan Koyuncu şaşkındır. Çünkü internetteki bilgiler sözleşmedeki maddelerle çelişir. Kira 650 değil 700, aidat ise metrekareye göre değiştiği gerekçesiyle 120 yerine 185 liradır. Üstelik bu ücrete site içindeki sosyal alanlar dâhil değildir. “Emlakçıyı ikna etmek mümkün değildi. Zor durumda kaldığım için kontratı imzalamak zorunda kaldım.” diye anlatıyor yaşadığı mağduriyeti.
Koyuncu elbette ne ilk ne de tek. Onun gibi binlerce mağdur var. Şikâyetlerin çoğunluğu genellikle bahsettiğimiz örnekler üzerine kurulu olsa da farklı şekilde aldatmalar yaşanmıyor değil. Emlak sitesinde satılık ya da kiralık olmayan bir evin fotoğrafını yayınlayanlar, satılmış evi satılık gibi gösterip müşteriyi yönlendirmeye çalışanlar, metrekareye merdiven ve asansör boşluğunu dâhil edenler, on yıllık binayı sıfır diye pazarlamaya çalışanlar örneklerden bazıları. Bu bilgilere güvenip emlakçıyla anlaşan vatandaşlar mağdur oluyor. Haklarını aramaya çalışsalar da başvuracakları bir merci yok.
Sitelerdeki bilgilerin yüzde 95’i doğru değil
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş, bu konudan oldukça muzdarip. Ateşi emlak web sitelerindeki bilgilerin yüzde 95’inin doğru olmadığını anlatıyor. Bu bilgilere güvenip emlakçılarla görüşen kişilerin çoğunlukla aldatıldığını söylüyor. Çünkü bu emlakçılar yasal çalışmıyor. Evi kiraladıktan ya da satın aldıktan sonra sorun yaşandığında bir derneğe, odaya kayıtlı olmadıkları için şikâyet edilecek merci bulunmuyor.
Türkiye’de korsan emlakçılığın en fazla olduğu illerden biri Diyarbakır. Şehirde yaklaşık 800 emlakçının olduğunu söyleyen Diyarbakır Emlakçılar Odası Başkanı Mustafa Koç, büroların sadece 350 tanesinin yasal çalıştığı bilgisini veriyor. Ona göre bir düzenleme yapılmadığı sürece korsan emlakçıların sayısı her geçen gün artacak ve vatandaşlar mağdur olmaya devam edecek.
Yüzde 10’u kayıt dışı çalışıyor
30 yıldır odanın başkanlığını yapan İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş emlakçıların usulsüz çalışmaları konusunda oldukça dertli. Türkiye’de 170 bin emlakçı olduğunu ve bunun sadece yüzde 10’unun yasal olduğunu söylüyor. Ateş, bu sayının gitgide artacağından da endişeli: “Bundan on yıl kadar önce odaya kayıtlı emlakçı sayısı 15 binin üzerindeydi, şimdi sayı 6 bine düştü. Kapanışını veren üyeye sebebini sorduğumuzda her işi resmi yaptıkları için harcamalarının çok olduğunu ve para kazanamadıklarını söylüyorlar. Kayıt dışı çalışanlar da aynı işi yapıyor ama daha fazla kazanıyor. Üstelik bu kişilere hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Bundan dolayı korsan çalışan büroların sayısı her geçen gün artıyor.” Ateş, yasal emlakçılarla anlaşan kişilerin hiçbir şekilde mağduriyet yaşamayacağının teminatını veriyor. Bir sorun olsa dahi vatandaşın problemi muhakkak çözüme kavuşuyor. Gerekirse emlak bürosu kapatılıyor ve kişi meslekten men ediliyor.
Bacasız fabrika gibi işliyor
Diyarbakır Emlakçılar Odası Başkanı Mustafa Koç, ildeki 800 emlakçının 350 kadarının korsan çalıştığını söylüyor. Yıllardır bunun önüne geçmek için çaba sarfetseler de hiçbir mesafe kaydedilmemiş. Sebebi de yasal olmayan bürolara herhangi bir yaptırım olmaması. Ona göre sorun çok büyük ama çözümü kolay. Vatandaş bilinçli davranıp korsan emlakçılarla çalışmasa sorun büyük oranda çözüme kavuşacak. Bunun yanında herhangi bir derneğe ya da odaya kayıtlı olmayan büroların tapu dairelerinde işlemleri yapılmamalı. Hatta içeriye dahi alınmamalı. Devletin böyle yaptırımları olursa her emlakçı mecburen yasal çalışacak ve vatandaşı kandıramayacak.
Mağdur olmamak için ne yapmalı?
– Ev kiralamak ya da satın almak istediğinizde internetteki bilgilere güvenmeyin.
– Emlakçıyla görüşürken büronun yasal olup olmadığını muhakkak sorun.
– Mümkünse sertifikasını görün.
– Emlakçılar derneği ya da odasına kayıtlı değilse asla anlaşma yapmayın.
– Kontratı imzalamadan önce konuştuğunuz rakamla (metrekare dâhil) sözleşmedeki rakamın çelişmediğine dikkat edin.
– Anlaştığınız emlak bürosu yasal olduğu halde sorun yaşarsanız bulunduğunuz şehirdeki emlakçılar odası ya da derneğine başvurun. Böylece sıkıntı yetkili birimlere intikal ediyor, gerekirse büro kapatılıyor hatta kişi meslekten men ediliyor.
– Emlakçınız kayıt dışı çalışıyorsa hiçbir mercide hak aramanın mümkün olmadığını unutmayın.
Kaynak: ZAMAN