AKP’li yıllarda sermaye birikiminin lokomotifi haline gelen inşaat sektörü büyümeye, yeni patronlar yaratmaya devam ediyor. Yıkımı dahi şova dönüştüren AKP’nin can damarı inşaat sektörünü ve müteahhitlerini bugünkü köşesinde ele alan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Sönmez, “AKP rejiminin inşaat baronlarını” yazdı.
AKP ekonomisinin mihenk taşı olan inşaat sektörü rant, avanta ve vurgun ilişkisi içinde sermaye birikimini arttırmaya devam ediyor. Böylelikle inşaat merkezli yükselen sermaye birikim mekanizması yeni şirketler ve aktörler yaratmayı da sürdürüyor.
AKP’li yıllarda Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm çerçevesinde sermaye birikiminin lokomotifi haline gelen inşaat sektörü ve bu sektörde ön plana çıkan gayrimenkul yatırım ortaklıklarını (GYO) bugünkü köşesine taşıyan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Sönmez, “AKP rejiminin inşaat baronlarını” ifşa etti.
İnşaata hükmeden GYO’lar
İnşaat sektörüne hükmedenlerin daha çok GYO’lar olduğunu belirten Sönmez, GYO’ların inşaat projelerinin finansmanına kaynak sağlayan şirketler olduğunu ve bu şirketlerin inşaat projelerini borsaya yatırım yapan irili ufaklı, yerli-yabancı yatırımcıdan, gayrimenkul yatırım ortaklığı payları karşılığında topladıkları paralarla finanse ettiklerini ifade etti.
Kağıt üzerinde müteahhitlik firmalarıyla GYO’ların ayrı olduğunu kaydeden Sönmez, GYO’ların çoğunlukla Ağaoğlu, GAP, Varyap gibi büyük müteahhitlik şirketleriyle birlikte çalıştığını ifade etti. 2012 Kasım itibarıyla sayıları 24’ü bulan GYO’ların aktif büyüklükleri 22 milyar TL’yi, piyasa değerlerinin ise 14 milyar TL’yi bulduğunu belirten Sönmez, GYO aktiflerinin üçte birinin tek başına TOKİ iştiraki Emlak Konut’a ait olduğunu vurguladı.
Arsalar TOKİ’den
AKP rejiminin inşaata dayalı birikim rejimine en önemli katkıyı arsa temin ederek sağladığına dikkat çeken Sönmez, TOKİ’nin sektördeki rolünü ise şöyle ifade etti:
Yeni nesil devlet KİT’i TOKİ, Afet Yasası’yla ülkedeki bütün “riskli yapıları” tespit edip yaklaşık 7 milyon konutu yıkıp tekrar yaparak 700 milyar dolarlık “büyük kentsel dönüşümü” gerçekleştiriyor. Ancak TOKİ’nin teknik ve bilimsel yetkinliği özellikle Canik’teki sel felaketiyle birlikte büyük bir soru işareti haline gelmişti.
“TOKİ, RTE’ye doğrudan bağlı denetim dışı bir dev kuruluş olarak yeniden dizayn edilirken, kamu arsalarını bünyesinde bulunduran Arsa Ofisi, TOKİ’ye dâhil edildi. Böylece sınırsız kamu arazisini kullanma yetkisi TOKİ’ye geçti. TOKİ de kah iştiraki Emlak Konut acılığıyla bu arsaları kullanıp sektöre katkı yaptı kah, arsaları ham haliyle ihaleli ya da ihalesiz inşaat baronlarına satarak onlara alan açtı.
Sektörü sürükleyen güç durumundaki Emlak Konut, eski Emlak Bankası’ndan miras bir kuruluş. TOKİ’nin verdiği arsaları müteahhitlerle ortak, prestijli konut yatırımında kullanıyor. Ağaoğlu, Varyap, GAP, Aşçıoğlu gibi büyük müteahhitler, Emlak Konut üstünden TOKİ’nin en önemli partnerleri.”
Yeni türeyen inşaat baronları
Başbakan Erdoğan’ın imam hatipli arkadaşı olan Aziz Torun’a ait olan Torunlar GYO’nun, aktif büyüklüğüne göre GYO’lar arasındaki ikinci büyük firma olduğunu belirten Sönmez, Ankara’nın en büyük AVM’si Ankamall’un sahibi Torunlar’ın son olarak da, arsasını TOKİ’den aldığı Mall of İstanbul’un yapımını sürdürdüğünü söyledi. Sönmez, Torunlar GYO’nun Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan aldığı eski Paşabahçe rakı fabrikasına da otel yatırımı hazırlığında olduğunu dile getirdi.
Sönmez’e göre, Torunlar’ın yanı sıra dikkat çeken bir başka inşaat zengini ise “Zeytinburnu kuleleriyle İstanbul siluetinin canına okuyan” Saf GYO. Bir diğeri ise AKP’liliği tescilli inşaat baronu Kiler.
Eski sanayici yeni inşaatçı
AKP’li yıllarda türeyen inşaatçıların yanı sıra 1970’li yılların sanayicilerinin de artık inşaatçı olduğunun altını çizen Sönmez, Doğuş, Dinçkök ailesi (Akmerkez), Akfen, Yeşil, Nurol, Alarko ve Narin (Martı) gruplarının geçmişte sanayici kimlikleriyle tanındığını, ancak şimdinin inşaatçıları olarak sektördeki yerlerini aldıklarını belirtti.
Sönmez, “İnşaat ya resulallah!..” furyasından geri kalmayan, bunun için de GYO’lar oluşturan büyük sermaye gruplarına şu ifadelerle değindi:
“Bankalar, yüzlerini inşaata dönerek GYO’lar kurdu. Bunlardan İş GYO, aktif sıralamasında ilk sırayı alanlardan. İş Kuleleri, eski sanayicilerden Eczacıbaşı ile birlikte gerçekleştirilen Kanyon, Tuzla’daki Çınarlı Bahçe, portföyündeki başlıca projeler. Yapı Kredi, Vakıf, Halk, TSKB, gayrimenkul işinden eksik olmayan diğer finans kuruluşları.
GYO listesinde Ağaoğlu, GAP, Varyap gibi büyük inşaat firmalarının; Zorlu, Tahincioğlu, Çiftçiler, Oyak, Eczacıbaşı, Hattat gibi sanayici-yatırımcı grupların isminin olmaması, bunların sektördeki rollerinin küçük olduğu anlamına gelmiyor elbette. Kâr ve sermaye birikimi inşaatta ise, artık herkes inşaatçıdır.”
Sönmez, özellikle “İstanbul’u satmak” sloganı çerçevesinde inşaatın, sermaye birikiminin mihenk taşı durumuna geçmesi ile sermayenin AKP ile daha yakınlaşarak ve TOKİ ile partnerlik ilişkisi ile büyümekte olduğunun altını çizdi.