Zorlu Center’la ilgili eleştirilere yanıt veren Ahmet Nazif Zorlu, “75 bin metrekare yeşil alan olmazsa projeyi bağışlarım” dedi
Haber’de yayımlanan İş’te Hayat’a konuk olan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Zorlu Center inşaatındaki sorunlarla ilgili içini döktü. Projeyle ilgili yeşil alan eleştirilerine cevap veren Zorlu, “Devletime güveniyorum. Ben mahkeme olmasına rağmen 800 milyon doları ödedim. Dertliyim çünkü burada hayatımın en zor işini yaptım. O gün için bana ‘deli’ dediler. Burayı aldığımda ‘yeşil alanlı bir yer yapmak istiyorum’ dedim. Ben açılış yaptığımda burada 75 bin metrekare yeşil alan yoksa ben bu projeyi gidip devletin hayır kurumuna bağışlayacağım. Ben yeşili korumak için projeyi bile kaydırdım. Bizim üzerimize o kadar geldiler ki… Burada İstanbul’un en büyük otoparkını yapıyoruz. Kültür merkezi inşa ediyoruz. Ağaç dikiyoruz” diye konuştu.
MÜTEAHHİT ‘APTAL MISIN’ DEDİ
60 bin metrekare kültür merkezi yapılacağını söylediğinde müteahhidin kendisine ‘Sen aptal mısın’ dediğini anlatan Zorlu, “Ben orada para kazanmayacağım. Burayı İstanbul’a armağan ediyoruz. Bize teşekkür edecekler” dedi.
Keşke bu işe girmeseydim
“Burada neredeyse bize hırsız gözüyle bakıyorlar” diyen Zorlu, şöyle konuştu: “Bu proje Avrupa’da 5 tane ödül aldı. Birçok kişi evini satıp projeden ev aldı. Ben buraya Zorlu ismini koydum. Eğer yanlış işler yapılsaydı bu ismi koymazdım. Burayı satardım. Bana büyük para da verdiler. Hayatımın en zor projesini yaptım, huzurumuz kaçtı. Şimdi keşke bu işe girmeseydim diyorum.”
AK Parti olmasaydı biterdik
Küresel krizle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Zorlu, “AK Parti hükümetinin aldığı tedbirler olmasaydı Türkiye Yunanistan’dan beter olurdu. Ben işadamıyım, siyasetçi değilim. Ama mali disiplini sağlandığı ve işlerin üzerine gidildiği için Avrupa’daki kriz buraya yansımadı” dedi.
Denizbank hâlâ evladım gibi
Denizbank’ın satış süreciyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Zorlu, “Benim halen evladım gibi. Onu isim olarak hatta tabela olarak aldık. Kuru dükkanlardı. Biri Beşiktaş’ta, biri Ankara’da, biri de İzmir’de 3 taneydi. Yatırımla 250 şubeli bir banka yaptık. O zaman 4 katına sattık. İşadamıyız duygusallık yaşayamayız. Duygusallığa girdiğinizde dünyayla rekabet edemezsiniz” diye konuştu.
Gelin ata binmiş ya nasip demiş
Yeniden bankacılık sektörüne girip girmeyeceğine ilişkin soruya da Zorlu şu yanıtı verdi: “Biliyorsunuz bir faktoring şirketi kurduk. Ama gelin ata binmiş ya nasip demiş. İleride ne olur bilmem.” Krizde gruptaki paraları topladıklarını ve bankaya yatırdıklarını anlatan Zorlu, “Paraları toplayalım, kendi grubumuzda kullanalım demedik. Şu anda da maaş ödemelerinde bankayı kullanıyoruz” dedi.
Sabah/Şelale Kadak